Friday, February 21, 2014

[RED DEMOCRATICA] Vatikan-İtalya-Bari,Roma,Pompeii,Napoli,Floransa,Pisa,San Gimignano,Siena,Venedik,Verona,Milano,MXP

 

       ShareThis Vatikan-İtalya-Bari,Roma,Pompeii,Napoli,Floransa,Pisa,San Gimignano,Siena,Venedik,Verona,Milano,MXP
26.12.2009
CAN AKIN




Okunma Sayısı : 30909


Oy Sayısı : 42


Değerlendirme : 4,76


Popülarite : 7,73


Verdiğiniz Puan :


 
 
 

Flag Vatican-City static
Vatikan 
İtalya - Bari, Roma, Pompeii, Napoli
Floransa, Pisa, San Gimignano, Siena,
Venedik, Verona, Sirmione, Milano, Milan Malpensa (MXP) Havaalanı
Flag Vatican-City animated gif 240x180
 
VATIKAN - VATICAN - PPS SLİDE - SLAYT
CAN AKIN - VATICAN - VATİKAN


Download
 CAN AKIN - VATIKAN - 2010    Vatikan (Pontificio), İtalya'nın Roma şehrinde bulunan, Hıristiyanlık dininin Katolik mezhebinin yönetim merkezi olan devlet. Yerleşik nüfus 930 civarındadır. Fakat Vatikan turistik bir yer olduğundan bu nüfus turistlerle 1.500'ü aşmaktadır. Çevresi yüksek duvarlarla kaplıdır ve kameralarla izl...enmektedir. Dünyanın nüfus ve yüzölçüm olarak en küçük ülkesidir. Mutlak monarşiye dayalı bir yönetim uygulanır. Devlet başkanı olarak Papa'nın sözleri yasa hükmündedir. Papa, hem devlet başkanı, hem de Katolik mezhebinin ruhani lideridir. Katolik kilisesinin genel başkanı, Vatikan devleti'nin de başkanı olur. Papa yasama, yürütme ve yargının da başkanıdır. Vatikan'ın 100 kişilik küçük bir ordusu vardır        İtalya'nın tarihiyle hemen hemen aynı tarihe sahip olan dünya Katolik dininin merkezi kabul edilen 0.44km karelik alana sahip. Pontificio ruhban sınıfı tarafından yönetilir. Devlet başkanı Papa'dır.        1929'da İtalya Devleti'yle Kilise arasında Patti Lateranensi antlaşması imzalandı. Bu antlaşmayla ülkenin resmi dininin Katolik dini olduğu ve Roma'nın kutsal bir şehir olduğu ilan edildi.        Papa'nın kabul günü genellikle kışın haftada bir kez Çarşamba günleri Vatikan şehrinde, yazın ise Roma'ya yaklaşık 40 km. uzaklıktaki Castel Gondolfo'da gerçekleştirilir. Bu genel kabul gününe katılmak için Prefetto della Casa Pontificia, 00120 Città del Vaticano adresinde bulunan büroya başvurmak gerekir. Katolik dinine mensup olanların bağlı olduğu kiliseden bir yazı getirmesi istenmektedir. Papa'nın kabul gününe katılacak kadınların, uzun kollu, başı kapalı, koyu renkli veya dikkati çekmeyen sade giysilerle; erkeklerin ise koyu renkli ceket ve kravatla katılmaları gerekmektedir.        http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0

CAN AKIN - VATIKAN - 2010    Vatikan (Pontificio), İtalya'nın Roma şehrinde bulunan, Hıristiyanlık dininin Katolik mezhebinin yönetim merkezi olan devlet. Yerleşik nüfus 930 civarındadır. Fakat Vatikan turistik bir yer olduğundan bu nüfus turistlerle 1.500'ü aşmaktadır. Çevresi yüksek duvarlarla kaplıdır ve kameralarla izl...enmektedir. Dünyanın nüfus ve yüzölçüm olarak en küçük ülkesidir. Mutlak monarşiye dayalı bir yönetim uygulanır. Devlet başkanı olarak Papa'nın sözleri yasa hükmündedir. Papa, hem devlet başkanı, hem de Katolik mezhebinin ruhani lideridir. Katolik kilisesinin genel başkanı, Vatikan devleti'nin de başkanı olur. Papa yasama, yürütme ve yargının da başkanıdır. Vatikan'ın 100 kişilik küçük bir ordusu vardır        İtalya'nın tarihiyle hemen hemen aynı tarihe sahip olan dünya Katolik dininin merkezi kabul edilen 0.44km karelik alana sahip. Pontificio ruhban sınıfı tarafından yönetilir. Devlet başkanı Papa'dır.        1929'da İtalya Devleti'yle Kilise arasında Patti Lateranensi antlaşması imzalandı. Bu antlaşmayla ülkenin resmi dininin Katolik dini olduğu ve Roma'nın kutsal bir şehir olduğu ilan edildi.        Papa'nın kabul günü genellikle kışın haftada bir kez Çarşamba günleri Vatikan şehrinde, yazın ise Roma'ya yaklaşık 40 km. uzaklıktaki Castel Gondolfo'da gerçekleştirilir. Bu genel kabul gününe katılmak için Prefetto della Casa Pontificia, 00120 Città del Vaticano adresinde bulunan büroya başvurmak gerekir. Katolik dinine mensup olanların bağlı olduğu kiliseden bir yazı getirmesi istenmektedir. Papa'nın kabul gününe katılacak kadınların, uzun kollu, başı kapalı, koyu renkli veya dikkati çekmeyen sade giysilerle; erkeklerin ise koyu renkli ceket ve kravatla katılmaları gerekmektedir.        http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0

CAN AKIN - VATIKAN - 2010    Vatikan (Pontificio), İtalya'nın Roma şehrinde bulunan, Hıristiyanlık dininin Katolik mezhebinin yönetim merkezi olan devlet. Yerleşik nüfus 930 civarındadır. Fakat Vatikan turistik bir yer olduğundan bu nüfus turistlerle 1.500'ü aşmaktadır. Çevresi yüksek duvarlarla kaplıdır ve kameralarla izl...enmektedir. Dünyanın nüfus ve yüzölçüm olarak en küçük ülkesidir. Mutlak monarşiye dayalı bir yönetim uygulanır. Devlet başkanı olarak Papa'nın sözleri yasa hükmündedir. Papa, hem devlet başkanı, hem de Katolik mezhebinin ruhani lideridir. Katolik kilisesinin genel başkanı, Vatikan devleti'nin de başkanı olur. Papa yasama, yürütme ve yargının da başkanıdır. Vatikan'ın 100 kişilik küçük bir ordusu vardır        İtalya'nın tarihiyle hemen hemen aynı tarihe sahip olan dünya Katolik dininin merkezi kabul edilen 0.44km karelik alana sahip. Pontificio ruhban sınıfı tarafından yönetilir. Devlet başkanı Papa'dır.        1929'da İtalya Devleti'yle Kilise arasında Patti Lateranensi antlaşması imzalandı. Bu antlaşmayla ülkenin resmi dininin Katolik dini olduğu ve Roma'nın kutsal bir şehir olduğu ilan edildi.        Papa'nın kabul günü genellikle kışın haftada bir kez Çarşamba günleri Vatikan şehrinde, yazın ise Roma'ya yaklaşık 40 km. uzaklıktaki Castel Gondolfo'da gerçekleştirilir. Bu genel kabul gününe katılmak için Prefetto della Casa Pontificia, 00120 Città del Vaticano adresinde bulunan büroya başvurmak gerekir. Katolik dinine mensup olanların bağlı olduğu kiliseden bir yazı getirmesi istenmektedir. Papa'nın kabul gününe katılacak kadınların, uzun kollu, başı kapalı, koyu renkli veya dikkati çekmeyen sade giysilerle; erkeklerin ise koyu renkli ceket ve kravatla katılmaları gerekmektedir.        http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0

CAN AKIN - VATIKAN - 2010    Vatikan (Pontificio), İtalya'nın Roma şehrinde bulunan, Hıristiyanlık dininin Katolik mezhebinin yönetim merkezi olan devlet. Yerleşik nüfus 930 civarındadır. Fakat Vatikan turistik bir yer olduğundan bu nüfus turistlerle 1.500'ü aşmaktadır. Çevresi yüksek duvarlarla kaplıdır ve kameralarla izl...enmektedir. Dünyanın nüfus ve yüzölçüm olarak en küçük ülkesidir. Mutlak monarşiye dayalı bir yönetim uygulanır. Devlet başkanı olarak Papa'nın sözleri yasa hükmündedir. Papa, hem devlet başkanı, hem de Katolik mezhebinin ruhani lideridir. Katolik kilisesinin genel başkanı, Vatikan devleti'nin de başkanı olur. Papa yasama, yürütme ve yargının da başkanıdır. Vatikan'ın 100 kişilik küçük bir ordusu vardır        İtalya'nın tarihiyle hemen hemen aynı tarihe sahip olan dünya Katolik dininin merkezi kabul edilen 0.44km karelik alana sahip. Pontificio ruhban sınıfı tarafından yönetilir. Devlet başkanı Papa'dır.        1929'da İtalya Devleti'yle Kilise arasında Patti Lateranensi antlaşması imzalandı. Bu antlaşmayla ülkenin resmi dininin Katolik dini olduğu ve Roma'nın kutsal bir şehir olduğu ilan edildi.        Papa'nın kabul günü genellikle kışın haftada bir kez Çarşamba günleri Vatikan şehrinde, yazın ise Roma'ya yaklaşık 40 km. uzaklıktaki Castel Gondolfo'da gerçekleştirilir. Bu genel kabul gününe katılmak için Prefetto della Casa Pontificia, 00120 Città del Vaticano adresinde bulunan büroya başvurmak gerekir. Katolik dinine mensup olanların bağlı olduğu kiliseden bir yazı getirmesi istenmektedir. Papa'nın kabul gününe katılacak kadınların, uzun kollu, başı kapalı, koyu renkli veya dikkati çekmeyen sade giysilerle; erkeklerin ise koyu renkli ceket ve kravatla katılmaları gerekmektedir.        http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0

CAN AKIN - VATIKAN - 2010    Vatikan (Pontificio), İtalya'nın Roma şehrinde bulunan, Hıristiyanlık dininin Katolik mezhebinin yönetim merkezi olan devlet. Yerleşik nüfus 930 civarındadır. Fakat Vatikan turistik bir yer olduğundan bu nüfus turistlerle 1.500'ü aşmaktadır. Çevresi yüksek duvarlarla kaplıdır ve kameralarla izl...enmektedir. Dünyanın nüfus ve yüzölçüm olarak en küçük ülkesidir. Mutlak monarşiye dayalı bir yönetim uygulanır. Devlet başkanı olarak Papa'nın sözleri yasa hükmündedir. Papa, hem devlet başkanı, hem de Katolik mezhebinin ruhani lideridir. Katolik kilisesinin genel başkanı, Vatikan devleti'nin de başkanı olur. Papa yasama, yürütme ve yargının da başkanıdır. Vatikan'ın 100 kişilik küçük bir ordusu vardır        İtalya'nın tarihiyle hemen hemen aynı tarihe sahip olan dünya Katolik dininin merkezi kabul edilen 0.44km karelik alana sahip. Pontificio ruhban sınıfı tarafından yönetilir. Devlet başkanı Papa'dır.        1929'da İtalya Devleti'yle Kilise arasında Patti Lateranensi antlaşması imzalandı. Bu antlaşmayla ülkenin resmi dininin Katolik dini olduğu ve Roma'nın kutsal bir şehir olduğu ilan edildi.        Papa'nın kabul günü genellikle kışın haftada bir kez Çarşamba günleri Vatikan şehrinde, yazın ise Roma'ya yaklaşık 40 km. uzaklıktaki Castel Gondolfo'da gerçekleştirilir. Bu genel kabul gününe katılmak için Prefetto della Casa Pontificia, 00120 Città del Vaticano adresinde bulunan büroya başvurmak gerekir. Katolik dinine mensup olanların bağlı olduğu kiliseden bir yazı getirmesi istenmektedir. Papa'nın kabul gününe katılacak kadınların, uzun kollu, başı kapalı, koyu renkli veya dikkati çekmeyen sade giysilerle; erkeklerin ise koyu renkli ceket ve kravatla katılmaları gerekmektedir.        http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0
VATİKAN
20 fotoğraf



CAN AKIN - VATIKAN - 2010

Vatikan (Pontificio), İtalya'nın Roma şehrinde bulunan, Hıristiyanlık dininin Katolik mezhebinin yönetim merkezi olan devlet. Yerleşik nüfus 930 civarındadır. Fakat Vatikan turistik bir yer olduğundan bu nüfus turistlerle 1.500'ü aşmaktadır. Çevresi yüksek duvarlarla kaplıdır ve kameralarla izl...enmektedir. Dünyanın nüfus ve yüzölçüm olarak en küçük ülkesidir. Mutlak monarşiye dayalı bir yönetim uygulanır. Devlet başkanı olarak Papa'nın sözleri yasa hükmündedir. Papa, hem devlet başkanı, hem de Katolik mezhebinin ruhani lideridir. Katolik kilisesinin genel başkanı, Vatikan devleti'nin de başkanı olur. Papa yasama, yürütme ve yargının da başkanıdır. Vatikan'ın 100 kişilik küçük bir ordusu vardır
İtalya'nın tarihiyle hemen hemen aynı tarihe sahip olan dünya Katolik dininin merkezi kabul edilen 0.44km karelik alana sahip. Pontificio ruhban sınıfı tarafından yönetilir. Devlet başkanı Papa'dır.
1929'da İtalya Devleti'yle Kilise arasında Patti Lateranensi antlaşması imzalandı. Bu antlaşmayla ülkenin resmi dininin Katolik dini olduğu ve Roma'nın kutsal bir şehir olduğu ilan edildi.
Papa'nın kabul günü genellikle kışın haftada bir kez Çarşamba günleri Vatikan şehrinde, yazın ise Roma'ya yaklaşık 40 km. uzaklıktaki Castel Gondolfo'da gerçekleştirilir. Bu genel kabul gününe katılmak için Prefetto della Casa Pontificia, 00120 Città del Vaticano adresinde bulunan büroya başvurmak gerekir. Katolik dinine mensup olanların bağlı olduğu kiliseden bir yazı getirmesi istenmektedir. Papa'nın kabul gününe katılacak kadınların, uzun kollu, başı kapalı, koyu renkli veya dikkati çekmeyen sade giysilerle; erkeklerin ise koyu renkli ceket ve kravatla katılmaları gerekmektedir.

Vatican City is a city-state that came into existence in 1929. It is distinct from the Holy See, which dates back to early Christianity and is the main episcopal see of 1.142 billion Roman Catholic and Eastern Catholic adherents from around the globe. Ordinances of Vatican City are published in Italian; official documents of the Holy See are issued mainly in Latin. The two entities even have distinct passports: the Holy See, not being a country, only issues diplomatic and service passports; the state of Vatican City issues normal passports. In both cases the passports issued are very few. The Lateran Treaty in 1929, which brought the city-state into existence, spoke of it as a new creation (Preamble and Article III), not as a vestige of the much larger Papal States (756-1870) that had previously encompassed central Italy. Most of this territory was absorbed into the Kingdom of Italy in 1860, and the final portion, namely the city of Rome with a small area close to it, ten years later, in 1870. Vatican City is an ecclesiastical or sacerdotal-monarchical state, ruled by the bishop of Rome—the Pope. The highest state functionaries are all Catholic clergymen of various nationalities. It is the sovereign territory of the Holy See (Sancta Sedes) and the location of the Pope's residence, referred to as the Apostolic Palace. The Popes have resided in the area that in 1929 became Vatican City since the return from Avignon in 1377. Previously, they resided in the Lateran Palace on the Caelian Hill on the opposite side of Rome, which site Constantine gave to Pope Miltiades in 313. The signing of the agreements that established the new state took place in the latter building, giving rise to the name of Lateran Pacts, by which they are known

VATIKAN DA 100 DIN ADAMINA SORDUM...

BILDIGINIZ TURK ISMI VAR MI? 3 TANE SÖYLERMISINIZ...

1 - AĞCA - %75         2-  ERDOĞAN - %70        3- Kılıç Ali Paşa - %62

KILIÇ ALİ PAŞA KİMDİR...
1500 yılında İtalya'da Kalabriya'nın bir köyünde yoksul bir balıkçının oğlu olarak dünyaya geldi. Yeniyetmelik döneminde rivayete göre papaz olmak üzere Napoli'ye giderken Berberi korsanlarından Ali Ahmet Reis tarafından tutsak alındı. Uzun süre kadırgalarda forsalık yaptı. Daha sonra müslüman olarak özgürlüğünü kazandı ve Ali adını aldı. Korsanlık yapmaya başladı. Arap olmayan korsanlara verilen Uluç namı ile de anılmaya başlandı. 1548'de Turgut Reis ile çalışmaya başladı. Mehdiye kalesinin savunmasında ve 1560'ta Cerbe'nin zaptında yeraldı. Turgut Reis'in yanında Trablus'un fethinde bulundu, Napoli ve Sicilya harekâtlarına katıldı. Turgut Reis ile birlikte 1551'de İstanbul'a geldi. Kendisine reis olarak tersanede görev verildi. 1560'da Piyale Paşa komutasında Akdeniz'e açılan donanmada yeraldı. 1565'teki Malta kuşatmasına katıldı. Bu seferin ardından İzmir sancakbeyi oldu. 1568'de Cezayir beylerbeyliğine getirildi.
1567'de İspanya'da Mağripli nüfusun eritilmesine ilişkin bir dizi önlem alınmıştı. Mağribiler ile İspanyollar arasında 1568 Noel'inde başlayan çatışmalar 1570'e kadar sürdü. Gırnata zorla boşaltıldı ve Mağribiler farklı eyaletlere dağıtıldılar. Ayaklanan Mağribilere tek yardım Uluç Ali'den geldi. Cezayir beylerbeyi Endülüs sahiline saldırarak yardım etmeye kalkıştıysa da daha sert misillemelere neden oldu. Bunun üzerine İspanya'nın korumasındaki Sultan Mula Hamid'in hükümdar olduğu Tunus'a cephe aldı. 1569'da fazla güçlük çekmeden Tunus'u İspanyollardan aldı. Mula Hamid İspanyol garnizonun elindeki La Goulette kalesine sığındı. Bu olay İspanya'nın 1571'de Osmanlılara karşı savaşa girmesinin nedenlerinden biri oldu.
Kıbrıs'ın fethinde bulunduktan sonra 20 gemi ile Osmanlı donanmasına katıldı. Fetihin ardından Pertev Paşa ve Ali Paşa ile Rodos'a geçti ve Girit sahillerini vurdu.
İnebahtı savaşı ; Osmanlılara karşı hazırlanan Haçlı ordusunun yaklaştığı haberinin gelmesi üzerine toplanan savaş meclisinde Uluç Paşa savaşın açık denizde yapılmasını savundu ancak kaptan-ı derya Ali Paşa bunu kabul etmedi. 7 Ekim 1571 günü İnebahtı körfezinde yapılan savaşta Uluç Ali Paşa sol kanada komuta etti. Bir gün süren savaş Osmanlı donanmasının yenilgisiyle son buldu. Savaş sırasında Uluç Ali Paşa düşmanın sol kanadını bozmuş ve Malta şövalyelerinin kaptan gemisini ele geçirmiştir. Savaşın ardından yarısı kendi filosundan, öbür yarısı ise dönüş yolunda doğu Akdeniz limanlarından topladığı Osmanlı kadırgalarından oluşan 80 gemiyle İstanbul'a vardı. Uluç Paşaya kaptan-ı deryalık görevi verildi ve II. Selim Uluç Ali'nin adını Kılıç Ali olarak değiştirdi.
Kaptan-ı Derya ; Sokollu Mehmet Paşa'nın yardımı ve isteğiyle Kılıç Ali Paşa 1572'nin ilkbaharında 250 gemiden oluşan yeni bir donanma hazırladı ve aynı yılın Haziran ayında sefere çıktı. 1574 yılının Mayıs ayında Sinan Paşa ile birlikte Akdeniz'e açıldı. İtalya ve Sicilya kıyılarını vurdu. Ancak en önemlisi İnebahtı savaşından sonra İspanya'nın geri aldığı Tunus'u La Gouletta kalesi ile birlikte otuz üç gün süren bir savaşın ardından yeniden ele geçirdi. Tunus Cezayir ve Trablusgarp'ın ardından Berberi kıyılarındaki üçüncü Osmanlı eyaleti oldu..
21 Haziran 1587 günü ölen Kılıç Ali Mimar Sinan'a yaptırdığı Kılıç Ali Paşa Camii'ne defnedildi. Tarihçi Hammer'e göre ilerlemiş yaşına rağmen, bir cariyenin koynunda can vermiştir. Ölümünün ardından Osmanlı donanması düşmanlarına tehdit teşkil edemez, müttefiklerine de destek veremez hale gelmiş ve eski gücünü bir daha elde edememiştir.

https://m.ak.fbcdn.net/sphotos-e.ak/hphotos-ak-prn1/20943_106757209339839_1739895_n.jpg

https://m.ak.fbcdn.net/sphotos-g.ak/hphotos-ak-prn1/20943_106757219339838_4702000_n.jpg

https://m.ak.fbcdn.net/sphotos-g.ak/hphotos-ak-prn1/20943_106757322673161_4453127_n.jpg

https://m.ak.fbcdn.net/sphotos-h.ak/hphotos-ak-prn1/20943_106757082673185_7323386_n.jpg

https://m.ak.fbcdn.net/sphotos-c.ak/hphotos-ak-prn1/20943_106757212673172_8171982_n.jpg

https://m.ak.fbcdn.net/sphotos-d.ak/hphotos-ak-prn1/20943_106757206006506_2738428_n.jpg

https://m.ak.fbcdn.net/sphotos-f.ak/hphotos-ak-prn1/20943_106757092673184_4848438_n.jpg

https://m.ak.fbcdn.net/sphotos-f.ak/hphotos-ak-ash3/20943_106757306006496_5926096_n.jpg

https://m.ak.fbcdn.net/sphotos-e.ak/hphotos-ak-prn1/20943_106757142673179_7219735_n.jpg

https://m.ak.fbcdn.net/sphotos-c.ak/hphotos-ak-prn1/20943_106757079339852_2579362_n.jpg

https://m.ak.fbcdn.net/sphotos-b.ak/hphotos-ak-prn1/20943_106757312673162_1222975_n.jpg

https://m.ak.fbcdn.net/sphotos-b.ak/hphotos-ak-prn1/20943_106757086006518_6853198_n.jpg

https://m.ak.fbcdn.net/sphotos-h.ak/hphotos-ak-prn1/20943_106757319339828_4582025_n.jpg

https://m.ak.fbcdn.net/sphotos-d.ak/hphotos-ak-ash3/20943_106757089339851_2570633_n.jpg

https://m.ak.fbcdn.net/sphotos-g.ak/hphotos-ak-ash3/20943_106757132673180_5422862_n.jpg

https://m.ak.fbcdn.net/sphotos-a.ak/hphotos-ak-ash3/20943_106757136006513_3682016_n.jpg

https://m.ak.fbcdn.net/sphotos-f.ak/hphotos-ak-ash3/20943_106757146006512_701480_n.jpg
Flag Italy static

Flag Italy animated gif 240x180 
İTALYA

Resmi dil İtalyanca (Ayrıca, Güney Tirol'de Almanca ve Ladince, Friuli-Venezia Giulia'da Slovence ve Valle d'Aosta'da Fransızca.)
Başkent Roma, En büyük kent Roma
Devlet başkanı Carlo Azeglio Ciampi, Başbakan Silvio Berlusconi
İtalya Cumhuriyeti Avrupa'nın güneyinde Akdeniz'e uzanan çizme şeklindeki bir yarım adanın üzerinde kurulu olan devlet. Başkenti Roma, yüzölçümü 301,336 km², nüfusu 58.462.375, resmi dili İtalyanca, dini Hıristiyanlık ve para birimi Euro'dur. Güneybatısındaki Sicilya ve batısındaki Sardinya Adaları ülke topraklarına dâhildir. Kuzeybatısında Fransa, kuzeyinde İsviçre ve Avusturya, kuzey doğusunda Slovenya vardır. Alp Dağları kuzeyde tabii bir sınır teşkil eder. San Marino ve Vatikan şehir-devletleri de bütünüyle İtalyan topraklarıyla çevrilidir. Tarihi İtalya'nın eski çağlarında yaşayan insanlar hakkında, çok az bilgi vardır. M.Ö. 500'lerde İtalya'da dört belirgin medeniyet mevcuttu. Kuzeyde Keltler, orta bölgede Etrüskler, iç ve dağlık bölgelerde Romalıların da dâhil oldukları birçok kabileler, Napoli'den Sicilya'ya kadar olan bölgelerde de Rum azınlıklar vardı. Roma Cumhuriyetinin kuruluş tarihi geleneksel olarak M.Ö. 595 kabul edilmiştir. Bu yıl son Roma kralının sürgün edildiği tarihtir. Daha sonra kabileler arasında sürdürülen çatışmalardan faydalanan Roma, bağımsızlığını garanti altına aldı.

M.Ö. 49'da Sezar Galyalılara tam yurttaşlık hakkı verdi. Roma İmparatorluğu giderek gelişti. Üçüncü yüzyılda bütün yarımadaya hâkim oldu. Daha sonra aynı yüzyılda barbarların saldırılarına maruz kalan imparatorluk merkezi, Roma'dan Milano'ya taşındı. Costantinos zamanında ise merkez İstanbul'a alındı.

Galya'yı ve öteki eyaletleri kaybeden Batı Roma İmparatorluğunun elinde yalnız İtalya kaldı. Doğu Roma İmparatoru Zenon, Ostrogotları İtalya'yı yönetmekle görevlendirince, dört yıl süren savaşlar sonunda Ostrogotlar İtalya'ya hâkim oldular ve Ostrogot kralı İtalya'nın mutlak kralı oldu. Bu dönemden sonra Papalık iktidarı gelişti. 451 yılında Kuzey İtalya, Avrupa Hunlarının istilasına uğradı. Roma istiladan Papa'nın ricaları üzerine kurtuldu ve 6. yüzyılın sonlarına kadar siyasi hâkimiyet Papalığın elinde kaldı.

774 yılında Napoli, Gueta ve Amalfi, Müslümanların akınlarına maruz kaldı. Müslümanlar Sicilya'yı fethetti. Şarlman'ın ölümü üzerine derebeylik ve siyasi parçalanmalar oldu. Roma İmparatorluğunu yeniden kurmak isteyen Otto (938-1002) başkenti tekrar Roma'ya taşıdı. Papalık-İmparatorluk mücadelesi tekrar başladı. Papa ile imparatorlar arasındaki savaştan faydalanan kuzey ve orta İtalya şehirleri bağımsızlıklarını ilan ettiler.

On ikinci ve on üçüncü yüzyıllarda Cenova, Floransa, Venedik ve Milano gibi şehirler küçük ama, birer güçlü devlet olarak ortaya çıktıktan sonra, İtalya ekonomisine egemen oldular. On beşinci yüzyılın başlarında Avrupa'da başlayan Rönesansın etkisi İtalya'da görüldü. Bu asrın ortalarında İtalya toprakları üzerinde Osmanlı akınları başladı ve Osmanlılar 1480'de Otranto'yu aldılar.

1494–1559 yılları arasında İtalya'da siyasi zayıflama ve parçalanma savaşlara yol açtı. İtalya, Avrupa hâkimiyetini ele geçirmek isteyen Fransa ve Avusturya hanedanının savaş alanı oldu. Bu savaş da İtalya'yı büyük ölçüde etkiledi.

İtalya'da 17. yüzyıldan sonra gerileme dönemi başladı. Napoli Krallığı ve Sicilya güçsüzleşti. 1796 yılında Napolyon önderliğindeki Fransızlar, İtalya'yı işgal etti. Fransız hâkimiyeti 20 yıl gibi kısa bir dönem sürdü. Bu dönemde ülke aynı yönetim altında birleşti. Kısa bir zaman için kuzeyde İtalya Krallığı kuruldu. 1815 yılındaki Viyana kongresinde eski düzen yeniden sağlandığı sıralarda Birleşmiş bir İtalya düşünceleri fikirlerde idi. 1866'da Venedik 1870'te Roma'nın katılması ile İtalya sonunda bir Krallık haline geldi. Ancak, anlaşmazlıklar tamamen giderilememiş Kuzey-Güney ve bölgeler arası anlaşmazlık ve çekişmeler devam ediyordu.

1882'de Avusturya-Macaristan ve Almanya'nın yanı sıra üçlü ittifaka ve 1915'te müttefiklerle birlikte Birinci Dünya Savaşına girdi. Uzun mücadelelerden sonra Avusturya toprakları üzerindeki emeline kavuşan İtalya, savaştan sonra yapılan anlaşmalardan memnun olmadı. Savaştan siyasi ve ekonomik olarak çok kötü çıkan İtalya'da, diktatör Mussolini 1922'de zorla kendini kabul ettirdi. Mussolini 1935-1936'da Etiyopya'yı işgal etti. Nazi Almanyası ile ittifaka girdi. 1943 yılına kadar Mussolini'nin diktatörlüğü bir baskı ve silahlanma dönemi olarak geçti.

İtalya 1940'ta İkinci Dünya Savaşına girdi. İtalyanlar bütün cephelerde yenilgiye uğradılar. Daha sonra Almanya'ya savaş ilan ettiler. İtalya Naziler tarafından işgal edildi. Nazilerin teslim olmasından sonra (1945) İtalya savaştan büyük zarar görmüş olarak çıktı.

1946 yılında yapılan referandumla, Monarşi ortadan kaldırıldı. Yeni bir Demokratik Cumhuriyet kuruldu. 1949 yılında NATO'nun kurucu üyesi olan İtalya, 1958'de AET'ye girdi. Yaklaşık 30 yıldır çeşitli koalisyonlarla İtalya'yı idare etmiş olan Hıristiyan Demokrat Parti ve İtalyan Sosyalist Parti 1992 seçimlerinde büyük oy kaybına uğradı. Aynı senenin Mayıs ayında istifa ile boşalan cumhurbaşkanlığına parlamento Oscar Lugi Scoifaro'yu seçti. Ardından yeni bir koalisyon hükümeti kuruldu. Fiziki Yapı Güney Avrupa'da yer alan, kuzey batısında Fransa, kuzeyinde İsviçre ve Avusturya, kuzeydoğusunda Yugoslavya, doğusunda Adriya Denizi, batısında Tirejen Denizi ile çevrili olan İtalya, çizme biçiminde bir yarımadadır. Akdeniz'deki Sardinya, Sicilya, Elba ve birçok küçük ada da İtalya'ya bağlıdır. Kuzey İtalya, kuzeyde Alp Sıradağlarına bağlanan Po Vadisinin büyük alüvyon ovasından meydana gelir. İtalya'nın en yüksek dağlarından büyük Alplerin Fransa-İtalya sınırındaki Montblanca Tepesi 4810 m yüksekliktedir. İtalya sınırları içinde kalan en yüksek tepe Grand Parodiso'dur ve 4061 metredir. Appeninlerin kuzeyden güneye uzantısı 1125 km'dir. Bu dağların ortalama yüksekliği 1200 m'dir. Orta Appeninler Adriye Denizi kıyısında denizden dar tepeler şeridi ile ayrılır. Burası bütünüyle yüksek ve çorak olan, eskiden göllerin bulunduğu çöküntü havzaları ile yarılmış kalkerli yaylalardan meydana gelir. Güney Appeninler Tiren Denizi kıyılarında uzanır. Burada tepelerden ve alüvyonlu küçük ovalardan meydana gelmiş bir bölge vardır. Bu ovalar kuzeyden-güneye doğru Toscana, Umbria, Lazio ve Campania ovalarıdır.

Bu bölgenin çok yerinde volkanik kraterler ve krater gölleri vardır. Faaliyette olan volkanlar güneyde Napoli yakınlarındadır. Buradaki Vezüv faal bir yanardağdır. Ponci yanardağı ise tarihte meşhurdur. Buradaki lavlarla taşlaşmış insan heykelleri o günkü cemiyet hayatını aksettirmesi bakımından çok önemlidir. İtalya'nın Akdeniz'de bulunan adalarından Sicilya'da Etna yanardağı faal bir volkandır. İtalya'nın Akdenizdeki adaları, İtalya topraklarının % 16'sını meydana getirir.

İtalya on bir bölgeden meydana gelmiştir. Bu bölgelerin hepsi, hatta şehirlerde ayrı ayrı lehçeler kullanılmaktadır. Bu bölgelerden birinde yaşayan öteki bölgelerdekilerle hiç anlaşamazlar. Dilbilimcilerine göre İtalya'da 50 lehçe bulunmaktadır. Resmi olarak Floransa lehçesi kullanılmaktadır. Okullarda da bu dil öğretilir ve kullanılır.

Eğitim: İtalya'da 6 ile 14 yaş arasında temel eğitim mecburi ve ücretsizdir. Bu eğitimden sonraki lise ise beş yıldır. Ülkede 288'e yakın Üniversite bulunmaktadır. Yüksek öğretim paralıdır.

Flag Italy animated gif 240x180 
Bari - İtalya

Bari, İtalya'nın güneydoğusunda Adriyatik denizi kenarında bir liman kentidir. Aynı ilin ve Puglia bölgesinin merkezidir. 1990 yılına göre 355,325 nüfusa sahiptir. Güney İtalya'nın yarımadadaki Napoli'den sonra ikinci büyük kenti olan Bari büyük bir bölgesel merkez ve özellikle Akdeniz'in doğu kesimiyle ilişkilerde önemli bir ticaret (Levante Fuarı) kentidir. Yakın dönemde geleneksel sanayilere, besin sanayisi, kimya, dokuma ve makine sanayileri eklenmiştir. Eski kentin yer aldığı burun, eski ve yeni limanları ayırır; arkada yer alan 19. yüzyıl kenti, dama tahtası biçiminde bir plana göre kurulmuştur. Bari ili 5,129 km2'lik bir alanı kaplar ve nüfusu 1990 yılına göre 1.530.613 kişidir. Verimli tarlalarla (tahıl, zeytin, badem, üzüm.. ) örtülü kireç yaylalar üstünde uzanır. Bari ili aynı zamanda "trullo"lar bölgesidir. Kıyılarda turizm büyük bir hızla gelişmektedir. Tarihi : Roma döneminde bir karayolları kavşağı olan Bari, sırasıyla, Lombardlar'ın ve Bizanslıların eline geçti. 841 yılında Araplar tarafından fethedildi ve 871'e dek Abbasi egemenliğinde kaldı. 11. yüzyılın başında özgür bir kentken, 1071'de Roberto Guiscardo tarafından ele geçirildi. Ortaçağ'da, Haçlı seferlerinin başlangıç noktası olan zengin bir kentti. 1813'te Napoléon'un generallerinden Murat kente bugünkü ilk şeklini verdi. Modern kent, 1860'tan sonra hızla gelişti.

Bari dialect: Bàre; from Latin: Barium is the capital city of the province of Bari and of the Apulia (or, in Italian, Puglia) region, on the Adriatic Sea, in Italy. It is the second most important economic centre of mainland Southern Italy after Naples, and is well known as a port and university city, as well as the city of Saint Nicholas. The city itself has a decreasing population of about 320,000, as of 2009, over 116 km², while the fast-growing urban area counts 653,028 inhabitants over 203 km². Another 500,000 people live in the metropolitan area. Bari is made up of four different urban sections. To the north is the closely built old town on the peninsula between two modern harbours, with the splendid Basilica of Saint Nicholas, the Cathedral of San Sabino (1035–1171) and the Swabian Castle built for Frederick II, which is now also a major nightlife district. To the south is the Murat quarter (erected by Joachim Murat), the modern heart of the city, which is laid out on a rectangular grid-plan with a promenade on the sea and the major shopping district (the via Sparano and via Argiro). Modern residential zones surround the centre of Bari, the result of chaotic development during the 1960s and 1970s replacing the old suburbs that had developed along roads splaying outwards from gates in the city walls. In addition, the outer suburbs have developed rapidly during the 1990s. The city has a redeveloped airport named after Pope John Paul II, Karol Wojtyła Airport, with connections to several European cities.

 
Flag Italy animated gif 240x180 
Roma
İtalya'nın başşehri. Tiren Denizi'nden 24 km içeride yer alır. Tarihi zenginlikleriyle meşhur olmasının yanı sıra, Katolik Kilisesinin idarî ve ruhanî merkezidir. Yüzölçümü 1508 km2 ve belediye olarak nüfusu da üç milyon civarındadır. Roma İtalya'nın başkenti, İtalya'nın ve Latium bölgesinin başkentidir. Tiber ve Aniane nehirleri arasında ve Akdeniz'e yakindir. 2.546.807 nüfuslu şehirde Katoliklerin ruhani lideri Papa'nın yasadığı Vatikan da yer almaktadır.
Roma, İtalya'nın en kalabalık şehridir ve 1290 m2 lik yüzölçümüyle Avrupa'nın en geniş yüzeye yayılmış başkentlerinden biridir. Milano, Napoli, Torino, Bolonya, Palermo, Catania, Floransa, Genova ve Bari'nin toplamından daha geniş bir yüzölçümüne sahiptir. Roma Büyükşehir'in toplam nüfusu 4 milyondur. Su andaki Belediye Başkanı, Sosyal Demokrat Partili Walter Veltroni'dir.
2,800 yıllık şehir, sırasıyla ve resmi adlarıyla; eski Roma'nın, Roma Krallığı'nın, Roma Cumhuriyeti'nin, Roma İmparatorluğu'nun, Papalık Yönetiminin, İtalyan Krallığı'nın ve İtalya Cumhuriyeti'nin merkezi ya da başkenti olmuştur.
İtalya'nın başşehri. Tiren Denizi'nden 24 km içeride yer alır. Tarihi zenginlikleriyle meşhur olmasının yanı sıra, Katolik Kilisesinin idarî ve ruhanî merkezidir. Yüzölçümü 1508 km2 ve belediye olarak nüfusu da üç milyon civarındadır.
Surlarla çevrili şehir merkezi, Roma'nın tarihi zenginliklerinin büyük bölümünü barındırmasına mukabil belediye alanının çok az bir kısmını kaplar ve Roma'nın bulunduğu on iki idarî biriminin en küçüğünü oluşturur.
Mussolini'nin başlattığı ve sonraki yıllarda geliştirilen yeraltı treni ağı ulaşımın rahatlatılmasında önemli bir faktör olmuştur. Roma Batı Avrupa'nın en güzel şehirlerinden biri olmakla birlikte ülkenin en gürültülü ve malî meseleleri en fazla olan şehridir. Konut problemi merkezî idarenin başındaki en büyük problemlerden biridir. Bilhassa ülkenin güneyindeki yoksul vatandaşların şehre akın halinde göç ediyor olmaları meseleleri daha da ağırlaştırmaktadır.
Roma'nın Kurulu olduğu bölgede ilk kalıcı yerleşim M.Ö. 1000 tarihlerinde başlar. Altıncı yüzyıla doğru yerleşim birimlerinin birleşmesiyle bölgede tek bir siyasî idare altında birleşmiş güçlü bir şehir ortaya çıktı. M.S. 2. yüzyıla doğru Roma en parlak dönemini yaşarken nüfusu da büyük ölçüde artmıştı. Bu tarihlerde şehir ihtişamlı binalarla süslenirken diğer yandan işsizlik ve sefalet büyük boyutlara ulaştı. Roma'nın meseleleriyle sistemli bir şekilde ilgilenen ilk hükümdar, kanallarla Tiber Irmağının akışını düzenleyen ve Campus Martius'u yaptıran Sezar oldu. Sonraki yıllarda geçirdiği yangın ve veba salgınlarıyla 6. yüzyılın sonuna gelindiğinde Roma'nın nüfusu 50.000'in altına düşmüş ve şehir Katolik Kilisesinin denetimi altına girmişti. On dördüncü yüzyılın ilk yarısında papalık ve imparatorluk yanlıları arasındaki mücadeleler neticesinde şehir yıkımın eşiğine geldi. 1309'dan beri Avignon'da bulunan papalık merkezi 1377'de yeniden Roma'ya taşındı ancak bu da durumu değiştirmedi ve 15. asrın başlarında Roma hırsızların, serserilerin ve sefaletin kol gezdiği bir şehir olmuştu.
On yedinci ve on sekizinci asırlarla Roma'nın soylu aileleri bir yandan kilise içinde güçlü konumlar elde etmek için gayret sarf ederken bir yandan da yeni saraylar inşa ettirdiler. Sanatçıları korumaları altına aldılar. Ama bütün bu gayretlere rağmen 18. asra gelindiğinde, Roma kötü caddeleri, yetersiz kanalizasyon şebekesi ve ışıklandırmasıyla Avrupa'nın en geri kalmış şehirlerinden biriydi.
1798'de Napolyon'un orduları tarafından işgal edilen şehir, 1809'da Papalık Devletleriyle birlikte Fransız İmparatorluğuna bağlandı. 1861'de İtalya Krallığının ilanından sonra Roma dışındaki Papalık Devletlerinin çoğu krallığa bağlandı. Fransız askerlerinin Roma'dan çekilmesinden sonra Ekim 1870'te Roma Birleşik İtalya'nın başşehri oldu. 1929'da imzalanan antlaşmayla papalık İtalya Devletini tanırken, İtalya da papalığın Vatikan şehri üzerindeki hâkimiyetini onayladı.
Birinci Dünya Savaşından sonra Roma eski surları aşarak geniş bir alana yayılmaya başladı. Buna paralel olarak nüfus da kısa sürede iki katına çıktı. 1920'lerde ve 1930'larda Mussolini'nin idaresi sırasında Roma ihtişamlı binalar ve geniş caddeleriyle modern bir şehre dönüştü. Mussolini'nin arkeolojik kazıları desteklemesi Antik Çağdan kalma pek çok kalıntının ortaya çıkarılmasını sağladı ve Roma günümüzde bir turizm şehri özelliğini kazandı.

İtalya, Roma, Fontana De Trevi Aşk Çeşmesi

Trevi Çeşmesi (İtalyanca: la Fontana di Trevi, Türkçesi Üçyol Çeşmesi; Aşk Çeşmesi olarak da bilinir), Roma'da Poli Sarayı'nın bir kenarına Nicolò Salvi tarafından Klasik ve Barok karışımı olarak yapılmış, dünyadaki en ünlü çeşmelerden birisidir. Üç yolun kavşağında bulunduğu için Trevi adı konulduğu varsayıldığı gibi, üç yeraltı suyolunun bu noktada toplanmasının isminin nedeni olduğu iddiası da vardır. Trevi Çeşmesinin genel ifadesi "deniz"dir. Denizkabuğu şeklinde bir at arabası, arabayı çeken denizden çıkan kanatlı atlar ve arabada bulunan mitolojik deniz tanrısı, görünümün konusunu oluşturmaktadır. Heykel ve mimarî çok güzel bir biçimde kaynaşmıştır.
Trevi Çeşmesi'nın tarihi, İmparator Augustus döneminde başlar. Tarih, su arayan askerlere su kaynağının yerini gösteren bir kızın efsanesine dayanmaktadır. İmparator Augustus'nun damadı Agrippa, akan suyu Vergine su kemeri ile Pantheon'a kadar ulaştırmıştır. Vergine su kemeri, 537'deki kuşatmalarına rağmen Ortaçağ boyunca kullanımda kalmıştır. 8. yüzyılda, 12. yüzyılda V. Niccolo tarafından ve 15. yüzyılın ortasında 4. Paolo tarafından restore edilmiştir. Asıl kaynak 1570'de 5. Pio tarafından bağlanmıştır. Papa 8. Urban (Barberini) (1623–1644), Giovan Lorenzo Bernini'den Pınar ve meydanın şekil değişikliğini, kendi aile sarayına (Barberini Sarayı), yakın yeni bir sahne yaratmasını istedi. 1998'de büyük bir restorasyon geçirmiş, temizlenmiş ve su sistemi de yenilenmiştir.
Buradaki anıtsal muhteşemlik yanında; havuza değişik bir yöntemle para atılması, dilek tutulması, havuz yanındaki gerek roma dondurması tatma imkânı sağlayan mekânlar ve gerekse alışveriş mekânları. Aşk çeşmesinin bulunduğu yörede: bunlar var. Yalnız: ayrıntılara girmeden önce şunu özellikle belirtmek istiyorum. Buraya: mutlaka ve mutlaka; hem gündüz,  hem de akşam yani karanlıkta, ışıklandırıldığında gitmelisiniz. Çünkü: bambaşka farklılıkta güzellikler ortaya çıkıyor.
Gerçekten büyüleyici. Yalnız, en ilginç olanı, buraya biz Türkler yalnızca aşk çeşmesi ismini koymuşlar, bizden başka buraya aşk çeşmesi diyen yok. En son 1998 yılında restore edilmiş. Para atmak bir gelenek haline gelmiş,  Havuza arkanı dönerek, sol elinle para atarsan, Roma ya tekrar gelebileceğin rivayet edilmekte. Gün içinde havuza atılan paralar, her akşam toplanıyor ve yaklaşık 3000 euro civarında biriken para Romanın fakirlerinin ihtiyaçlarının karşılanmasında kullanılıyor.
Buranın yapılışına ait bir efsane var. Şöyle ki; bir Roma ordusu savaştan dönerken, uzun süre su bulamazlar. Derken, karşılarına çok güzel bir kız çıkar. Romalı askerlere, bulunduğu yeri kazarlar ise, su çıkacağını söyler. Askerler, halen havuzun bulunduğu, güzel kızın tarif ettiği yeri kazarlar ve su bulurlar. Bu hikâye, havuzun üstünde bulunan kabartmalarda da resimler ile ifade edilmektedir. Dikkat edilirse, kabartmalarda, Romalı askerlerin yeri kazdığı ve yanlarında çok güzel bir kızın bulunduğu görülebilir.
Peki, neden aşk çeşmesi… Burada, büyük aşkların ifade edildiği ve büyük film starlarının oynadığı birkaç aşk filmi çekilmiş ve daha sonra burası aşk çeşmesi olarak anılmaya başlanmış.

The fountain at the junction of three roads (tre vie) marks the terminal point of the "modern" Acqua Vergine, the revivified Aqua Virgo, one of the ancient aqueducts that supplied water to ancient Rome. In 19 BC, supposedly with the help of a virgin, Roman technicians located a source of pure water some 13 km (8 miles) from the city. (This scene is presented on the present fountain's façade.) However, the eventual indirect route of the aqueduct made its length some 22 km (14 miles). This Aqua Virgo led the water into the Baths of Agrippa. It served Rome for more than four hundred years. The coup de grâce for the urban life of late classical Rome came when the Goth besiegers in 537/38 broke the aqueducts. Medieval Romans were reduced to drawing water from polluted wells and the Tiber River, which was also used as a sewer. The Roman custom of building a handsome fountain at the endpoint of an aqueduct that brought water to Rome was revived in the 15th century, with the Renaissance. In 1453, Pope Nicholas V finished mending the Acqua Vergine aqueduct and built a simple basin, designed by the humanist architect Leon Battista Alberti, to herald the water's arrival. In 1629 Pope Urban VIII, finding the earlier fountain insufficiently dramatic, asked Gian Lorenzo Bernini to sketch possible renovations, but when the Pope died, the project was abandoned. Bernini's lasting contribution was to resite the fountain from the other side of the square to face the Quirinal Palace (so the Pope could look down and enjoy it). Though Bernini's project was torn down for Salvi's fountain, there are many Bernini touches in the fountain as it was built. An early, striking and influential model by Pietro da Cortona, preserved in the Albertina, Vienna, also exists, as do various early 18th century sketches, most unsigned, as well as a project attributed to Nicola Michetti one attributed to Ferdinando Fuga and a French design by Edme Bouchardon. Competitions had become the rage during the Baroque era to design buildings, fountains, and even the Spanish Steps. In 1730 Pope Clement XII organized a contest in which Nicola Salvi initially lost to Alessandro Galilei — but due to the outcry in Rome over the fact that a Florentine won, Salvi was awarded the commission anyway.  Work began in 1732, and the fountain was completed in 1762, long after Clement's death, when Pietro Bracci's Oceanus (god of all water) was set in the central niche. Salvi died in 1751, with his work half-finished, but before he went he made sure a stubborn barber's unsightly sign would not spoil the ensemble, hiding it behind a sculpted vase, called by Romans the asso di coppe, "the "Ace of Cups". The Trevi Fountain was finished in 1762 by Giuseppe Pannini, who substituted the present allegories for planned sculptures of Agrippa and "Trivia", the Roman virgin.

Can Akın'ın fotoğrafı.

Can Akın'ın fotoğrafı.

Can Akın'ın fotoğrafı.

Can Akın'ın fotoğrafı.

Can Akın'ın fotoğrafı.

ITALY - ROMA
14 fotoğraf


Flag Italy animated gif 240x180 
POMPEII

İtalya'nın güneyinde, Napoli yakınlarında Campania isimli bölgede (Latince kökenli bu kelime İtalyancada kırsal alan anlamına geliyor) yer alan Roma İmparatorluğunun gözdesi Pompeii kenti 24 Ağustos 79 (M.S.) gününe de diğer günler gibi başlamıştı; pırıl pırıl, güzel bir gün, insanlar koşturmaca içinde, ticaretle uğraşmaktalar.. Bir iki gün sonrasında ise Pompeii'nin bir hayalet şehir olacağını, ansızın sessizleşeceğini, 1500 yıl kadar tarihten, haritalardan elini ayağını çekeceğini tahmin etmek olanaksızdı. 1748 yılında tesadüfen yeniden keşfedilen kentte ele geçen bulgulara göre ise Pompeii şehri o gün Vezüv yanardağının gazabına uğramıştı. Ani patlama sonucu tüm şehir lavlar altında kalmış, insanlar neye uğradıklarını anlamadan kükürt gazından zehirlenerek, kaçmaya bile fırsat bulamadan üstlerine yığılan kül, toprak ve çamur yığınları altında can vermişlerdi. Gökten taş ve moloz yağıyordu. Şehir üç gün üç gece kül yağmuruna maruz kaldı. Öyle ki bin küsur yıl sonra kent yeniden keşfedilip UNESCO tarafından sit alanı ilan edildiğinde kazı çalışmalarına başlanınca arkeologlar yaklaşık 10 metre derinliğinde bir kazı çalışması yapmak zorunda kaldılar, şehir insanlarıyla birlikte 7 metrelik bir kül tabakası altında kalmıştı.

talya'nın güneyinde, Napoli yakınlarında Campania isimli bölgede (Latince kökenli bu kelime İtalyancada kırsal alan anlamına geliyor) yer alan Roma İmparatorluğunun gözdesi Pompeii kenti 24 Ağustos 79 (M.S.) gününe de diğer günler gibi başlamıştı; pırıl pırıl, güzel bir gün, insanlar koşturmaca içinde, ticaretle uğraşmaktalar.. Bir iki gün sonrasında ise Pompeii'nin bir hayalet şehir olacağını, ansızın sessizleşeceğini, 1500 yıl kadar tarihten, haritalardan elini ayağını çekeceğini tahmin etmek olanaksızdı. 1748 yılında tesadüfen yeniden keşfedilen kentte ele geçen bulgulara göre ise Pompeii şehri o gün Vezüv   yanardağının gazabına uğramıştı. Ani patlama sonucu tüm şehir lavlar altında kalmış, insanlar neye uğradıklarını anlamadan kükürt gazından zehirlenerek, kaçmaya bile fırsat bulamadan üstlerine yığılan kül, toprak ve çamur yığınları altında can vermişlerdi. Gökten taş ve moloz yağıyordu. Şehir üç gün üç gece kül yağmuruna maruz kaldı. Öyle ki bin küsur yıl sonra kent yeniden keşfedilip UNESCO tarafından sit alanı ilan edildiğinde kazı çalışmalarına başlanınca arkeologlar yaklaşık 10 metre derinliğinde bir kazı çalışması yapmak zorunda kaldılar, şehir insanlarıyla birlikte 7 metrelik bir kül tabakası altında kalmıştı.        POMPEİ Kalıntılarını gezerken en kalabalık, turistlerin en çok ziyaret ettikleri yerlerden biri şehrin genelevidir. Vezüv patlayıp da lavlar kıyıları doldurmadan önce bir liman kenti olan Pompei genelevi denizcilerin uğrak yeriymiş ve genelevin yerinin bulunabilmesi için Pompei sokaklarında penis şeklinde işaretler mevcut. Genelevin ve diğer evlerin içerisinde de çok sayıda cinsel şekil mevcut. Sınırsız seksin yapıldığı bu genelev içerisinden itibaren 8 metre boyunda ve tonlarca lav ve kül çıkarılmıştır,,, CAN AKIN    Pompeii's most popular brothel goes on display, Ancient bordello adorned with frescoes of erotic figures    It was the jewel of Pompeii's libertines: a brothel decorated with frescoes of erotic figures believed to be the most popular in the ancient Roman city.    The Lupanare — which derives its name from the Latin word

talya'nın güneyinde, Napoli yakınlarında Campania isimli bölgede (Latince kökenli bu kelime İtalyancada kırsal alan anlamına geliyor) yer alan Roma İmparatorluğunun gözdesi Pompeii kenti 24 Ağustos 79 (M.S.) gününe de diğer günler gibi başlamıştı; pırıl pırıl, güzel bir gün, insanlar koşturmaca içinde, ticaretle uğraşmaktalar.. Bir iki gün sonrasında ise Pompeii'nin bir hayalet şehir olacağını, ansızın sessizleşeceğini, 1500 yıl kadar tarihten, haritalardan elini ayağını çekeceğini tahmin etmek olanaksızdı. 1748 yılında tesadüfen yeniden keşfedilen kentte ele geçen bulgulara göre ise Pompeii şehri o gün Vezüv yanardağının   gazabına uğramıştı. Ani patlama sonucu tüm şehir lavlar altında kalmış, insanlar neye uğradıklarını anlamadan kükürt gazından zehirlenerek, kaçmaya bile fırsat bulamadan üstlerine yığılan kül, toprak ve çamur yığınları altında can vermişlerdi. Gökten taş ve moloz yağıyordu. Şehir üç gün üç gece kül yağmuruna maruz kaldı. Öyle ki bin küsur yıl sonra kent yeniden keşfedilip UNESCO tarafından sit alanı ilan edildiğinde kazı çalışmalarına başlanınca arkeologlar yaklaşık 10 metre derinliğinde bir kazı çalışması yapmak zorunda kaldılar, şehir insanlarıyla birlikte 7 metrelik bir kül tabakası altında kalmıştı.        POMPEİ Kalıntılarını gezerken en kalabalık, turistlerin en çok ziyaret ettikleri yerlerden biri şehrin genelevidir. Vezüv patlayıp da lavlar kıyıları doldurmadan önce bir liman kenti olan Pompei genelevi denizcilerin uğrak yeriymiş ve genelevin yerinin bulunabilmesi için Pompei sokaklarında penis şeklinde işaretler mevcut. Genelevin ve diğer evlerin içerisinde de çok sayıda cinsel şekil mevcut. Sınırsız seksin yapıldığı bu genelev içerisinden itibaren 8 metre boyunda ve tonlarca lav ve kül çıkarılmıştır,,, CAN AKIN    Pompeii's most popular brothel goes on display, Ancient bordello adorned with frescoes of erotic figures    It was the jewel of Pompeii's libertines: a brothel decorated with frescoes of erotic figures believed to be the most popular in the ancient Roman city.    The Lupanare — which derives its name from the Latin word

talya'nın güneyinde, Napoli yakınlarında Campania isimli bölgede (Latince kökenli bu kelime İtalyancada kırsal alan anlamına geliyor) yer alan Roma İmparatorluğunun gözdesi Pompeii kenti 24 Ağustos 79 (M.S.) gününe de diğer günler gibi başlamıştı; pırıl pırıl, güzel bir gün, insanlar koşturmaca içinde, ticaretle uğraşmaktalar.. Bir iki gün sonrasında ise Pompeii'nin bir hayalet şehir olacağını, ansızın sessizleşeceğini, 1500 yıl kadar tarihten, haritalardan elini ayağını çekeceğini tahmin etmek olanaksızdı. 1748 yılında tesadüfen yeniden keşfedilen kentte ele geçen bulgulara göre ise Pompeii şehri o gün Vezüv yanardağının   gazabına uğramıştı. Ani patlama sonucu tüm şehir lavlar altında kalmış, insanlar neye uğradıklarını anlamadan kükürt gazından zehirlenerek, kaçmaya bile fırsat bulamadan üstlerine yığılan kül, toprak ve çamur yığınları altında can vermişlerdi. Gökten taş ve moloz yağıyordu. Şehir üç gün üç gece kül yağmuruna maruz kaldı. Öyle ki bin küsur yıl sonra kent yeniden keşfedilip UNESCO tarafından sit alanı ilan edildiğinde kazı çalışmalarına başlanınca arkeologlar yaklaşık 10 metre derinliğinde bir kazı çalışması yapmak zorunda kaldılar, şehir insanlarıyla birlikte 7 metrelik bir kül tabakası altında kalmıştı.        POMPEİ Kalıntılarını gezerken en kalabalık, turistlerin en çok ziyaret ettikleri yerlerden biri şehrin genelevidir. Vezüv patlayıp da lavlar kıyıları doldurmadan önce bir liman kenti olan Pompei genelevi denizcilerin uğrak yeriymiş ve genelevin yerinin bulunabilmesi için Pompei sokaklarında penis şeklinde işaretler mevcut. Genelevin ve diğer evlerin içerisinde de çok sayıda cinsel şekil mevcut. Sınırsız seksin yapıldığı bu genelev içerisinden itibaren 8 metre boyunda ve tonlarca lav ve kül çıkarılmıştır,,, CAN AKIN    Pompeii's most popular brothel goes on display, Ancient bordello adorned with frescoes of erotic figures    It was the jewel of Pompeii's libertines: a brothel decorated with frescoes of erotic figures believed to be the most popular in the ancient Roman city.    The Lupanare — which derives its name from the Latin word

talya'nın güneyinde, Napoli yakınlarında Campania isimli bölgede (Latince kökenli bu kelime İtalyancada kırsal alan anlamına geliyor) yer alan Roma İmparatorluğunun gözdesi Pompeii kenti 24 Ağustos 79 (M.S.) gününe de diğer günler gibi başlamıştı; pırıl pırıl, güzel bir gün, insanlar koşturmaca içinde, ticaretle uğraşmaktalar.. Bir iki gün sonrasında ise Pompeii'nin bir hayalet şehir olacağını, ansızın sessizleşeceğini, 1500 yıl kadar tarihten, haritalardan elini ayağını çekeceğini tahmin etmek olanaksızdı. 1748 yılında tesadüfen yeniden keşfedilen kentte ele geçen bulgulara göre ise Pompeii şehri o gün Vezüv   yanardağının gazabına uğramıştı. Ani patlama sonucu tüm şehir lavlar altında kalmış, insanlar neye uğradıklarını anlamadan kükürt gazından zehirlenerek, kaçmaya bile fırsat bulamadan üstlerine yığılan kül, toprak ve çamur yığınları altında can vermişlerdi. Gökten taş ve moloz yağıyordu. Şehir üç gün üç gece kül yağmuruna maruz kaldı. Öyle ki bin küsur yıl sonra kent yeniden keşfedilip UNESCO tarafından sit alanı ilan edildiğinde kazı çalışmalarına başlanınca arkeologlar yaklaşık 10 metre derinliğinde bir kazı çalışması yapmak zorunda kaldılar, şehir insanlarıyla birlikte 7 metrelik bir kül tabakası altında kalmıştı.        POMPEİ Kalıntılarını gezerken en kalabalık, turistlerin en çok ziyaret ettikleri yerlerden biri şehrin genelevidir. Vezüv patlayıp da lavlar kıyıları doldurmadan önce bir liman kenti olan Pompei genelevi denizcilerin uğrak yeriymiş ve genelevin yerinin bulunabilmesi için Pompei sokaklarında penis şeklinde işaretler mevcut. Genelevin ve diğer evlerin içerisinde de çok sayıda cinsel şekil mevcut. Sınırsız seksin yapıldığı bu genelev içerisinden itibaren 8 metre boyunda ve tonlarca lav ve kül çıkarılmıştır,,, CAN AKIN    Pompeii's most popular brothel goes on display, Ancient bordello adorned with frescoes of erotic figures    It was the jewel of Pompeii's libertines: a brothel decorated with frescoes of erotic figures believed to be the most popular in the ancient Roman city.    The Lupanare — which derives its name from the Latin word

talya'nın güneyinde, Napoli yakınlarında Campania isimli bölgede (Latince kökenli bu kelime İtalyancada kırsal alan anlamına geliyor) yer alan Roma İmparatorluğunun gözdesi Pompeii kenti 24 Ağustos 79 (M.S.) gününe de diğer günler gibi başlamıştı; pırıl pırıl, güzel bir gün, insanlar koşturmaca içinde, ticaretle uğraşmaktalar.. Bir iki gün sonrasında ise Pompeii'nin bir hayalet şehir olacağını, ansızın sessizleşeceğini, 1500 yıl kadar tarihten, haritalardan elini ayağını çekeceğini tahmin etmek olanaksızdı. 1748 yılında tesadüfen yeniden keşfedilen kentte ele geçen bulgulara göre ise Pompeii şehri o gün Vezüv yanardağının   gazabına uğramıştı. Ani patlama sonucu tüm şehir lavlar altında kalmış, insanlar neye uğradıklarını anlamadan kükürt gazından zehirlenerek, kaçmaya bile fırsat bulamadan üstlerine yığılan kül, toprak ve çamur yığınları altında can vermişlerdi. Gökten taş ve moloz yağıyordu. Şehir üç gün üç gece kül yağmuruna maruz kaldı. Öyle ki bin küsur yıl sonra kent yeniden keşfedilip UNESCO tarafından sit alanı ilan edildiğinde kazı çalışmalarına başlanınca arkeologlar yaklaşık 10 metre derinliğinde bir kazı çalışması yapmak zorunda kaldılar, şehir insanlarıyla birlikte 7 metrelik bir kül tabakası altında kalmıştı.        POMPEİ Kalıntılarını gezerken en kalabalık, turistlerin en çok ziyaret ettikleri yerlerden biri şehrin genelevidir. Vezüv patlayıp da lavlar kıyıları doldurmadan önce bir liman kenti olan Pompei genelevi denizcilerin uğrak yeriymiş ve genelevin yerinin bulunabilmesi için Pompei sokaklarında penis şeklinde işaretler mevcut. Genelevin ve diğer evlerin içerisinde de çok sayıda cinsel şekil mevcut. Sınırsız seksin yapıldığı bu genelev içerisinden itibaren 8 metre boyunda ve tonlarca lav ve kül çıkarılmıştır,,, CAN AKIN    Pompeii's most popular brothel goes on display, Ancient bordello adorned with frescoes of erotic figures    It was the jewel of Pompeii's libertines: a brothel decorated with frescoes of erotic figures believed to be the most popular in the ancient Roman city.    The Lupanare — which derives its name from the Latin word

İTALYA - POMPEII
12 fotoğraf



POMPEI Kalıntılarını gezerken en kalabalık, turistlerin en çok ziyaret ettikleri yerlerden biri şehrin genelevidir. Vezüv patlayıp da lavlar kıyıları doldurmadan önce bir liman kenti olan Pompei genelevi denizcilerin uğrak yeriymiş ve genelevin yerinin bulunabilmesi için Pompei sokaklarında penis şeklinde işaretler mevcut. Genelevin ve diğer evlerin içerisinde de çok sayıda cinsel şekil mevcut. Sınırsız seksin yapıldığı bu genelev içerisinden itibaren 8 metre boyunda ve tonlarca lav ve kül çıkarılmıştır,,,

Pompeii's most popular brothel goes on display, Ancient bordello adorned with frescoes of erotic figures It was the jewel of Pompeii's libertines: a brothel decorated with frescoes of erotic figures believed to be the most popular in the ancient Roman city.
The Lupanare — which derives its name from the Latin word "lupa," or "prostitute" — was presented to the public again Thursday following a yearlong, $253,000 restoration to clean up its frescoes and fix the structure. Pompeii was destroyed in A.D. 79 by a cataclysmic eruption of Mount Vesuvius that killed thousands of people — and buried the city in 20 feet of volcanic ash, preserving Pompeii for 1,600 years and providing precious information on what life was like in the ancient world. Among the buildings was the two-story brothel with 10 rooms — five on each floor — and a latrine. Each room on the ground floor bears a fresco of a different sex scene painted over its door — possibly suggesting the prostitute's specialty. The upper floor was for higher-ranking clients. The stone beds were covered with mattresses and each room has names engraved in its walls — possibly those of the prostitutes and their clients. The brothel — once centrally located near the city's forum and the market — is open to the public as part of the regular tour of the ruins of Pompeii, east of Naples. "The legend that Pompeii was a lascivious city is true — and not true," said Pietro Giovanni Guzzo, the site's top archaeological official. "There was ample opportunity for sexual relations, but the prostitute in the technical sense was confined to one place." The building was unearthed in 1862 and has undergone several restorations since, most recently in 1949, officials in Pompeii said. The latest restoration focused on fixing leaks in the building and restoring the frescoes, which had turned yellow and had faded in parts. Libertine habits flourished in Pompeii, and considerable evidence testifies that the city's wealthy merchants and visiting sailors had a taste for eroticism. The prostitutes were slaves and were usually of Greek or other foreign origin, and they commanded prices up to eight times the cost of a portion of wine, with revenues going to their owner or the manager of the brothel, officials said.


Flag Italy animated gif 240x180 
NAPOLİ, (İTALYA)

Campania Bölgesi, Herculaneum, Pompeii, Paestum ve Cuma antik yerleşim yerlerinde bulunan klasik antik dönem kalıntıları açısından sıradışı bir zenginliğe sahiptir; Roma İmparatorluk Dönemi Amfitiyatrolar, anıtsal giriş kapıları, zengin evleri, köprüler ve mezarlar açısından zengin ve dikkate değer bir ayrıcalık arz etmektedir.
En küçük yerleşimi bile görülmeye değer görkemli Amalfi kıyıları; Capri, Ischia ve Procida gibi inci güzelliğndeki Neopolaitan Körfez adaları. Sorrento, Vezüv Dağı, göz kamaştırıcı bahçeleri ile Caserta kenti Kraliyet Sarayı; Vezüv yanardağının yakıp yokettiği Herculaneum, Pompeii ve Paestum kent kalıntılarını burada görebilirsiniz

Araçların % 80 hasarlı olduğu... Trafik kazalarının en fazla olduğu... Silahlı mafyaların sokak ortasında cirit attığı... Çöplerin 2 yıldır toplanamadığı şehir...

Trafik polisi aynen şöyle dedi... "ben İstanbul geldiğimde çok şaşırdım... İnanın buraya 10 Türk trafik polisi gelsin anında trafik yoluna girer."
O anda trafik kazası olduğu anonsu üzerine olay mahalline gittiğimde iki sanık el kol hareketleri ile birbirine haklı olduklarını bağırarak anlatıyordu…
Polis gerekli dokümanları aldı. arabaya bindik başka kaza yerine giderken gülmeye başladım.. Neden güldün dediğinde… "bizde bunun tersi olurda" polis fırça atar sanıklar esas duruşta dinler.. diye cevap verdim..

NAPOLİ, (İTALYA)    Campania Bölgesi, Herculaneum, Pompeii, Paestum ve Cuma antik yerleşim yerlerinde bulunan klasik antik dönem kalıntıları açısından sıradışı bir zenginliğe sahiptir; Roma İmparatorluk Dönemi Amfitiyatrolar, anıtsal giriş kapıları, zengin evleri, köprüler ve mezarlar açısından zengin ve dikkate değer bir ayrıcalık arz etmektedir.    En küçük yerleşimi bile görülmeye değer görkemli Amalfi kıyıları; Capri, Ischia ve Procida gibi inci güzelliğndeki Neopolaitan Körfez adaları. Sorrento, Vezüv Dağı, göz kamaştırıcı bahçeleri ile Caserta kenti Kraliyet Sarayı; Vezüv yanardağının yakıp yokettiği Herculaneum, Pompeii ve Paestum kent kalıntılarını burada görebilirsiniz        Araçların % 80 hasarlı olduğu... Trafik kazalarının en fazla olduğu... Silahlı mafyaların sokak ortasında cirit attığı... Çöplerin 2 yıldır toplanamadığı şehir...        Vatikan İtalya - Bari - Roma - Pompeii - 2010    http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0

NAPOLİ, (İTALYA)    Campania Bölgesi, Herculaneum, Pompeii, Paestum ve Cuma antik yerleşim yerlerinde bulunan klasik antik dönem kalıntıları açısından sıradışı bir zenginliğe sahiptir; Roma İmparatorluk Dönemi Amfitiyatrolar, anıtsal giriş kapıları, zengin evleri, köprüler ve mezarlar açısından zengin ve dikkate değer bir ayrıcalık arz etmektedir.    En küçük yerleşimi bile görülmeye değer görkemli Amalfi kıyıları; Capri, Ischia ve Procida gibi inci güzelliğndeki Neopolaitan Körfez adaları. Sorrento, Vezüv Dağı, göz kamaştırıcı bahçeleri ile Caserta kenti Kraliyet Sarayı; Vezüv yanardağının yakıp yokettiği Herculaneum, Pompeii ve Paestum kent kalıntılarını burada görebilirsiniz        Araçların % 80 hasarlı olduğu... Trafik kazalarının en fazla olduğu... Silahlı mafyaların sokak ortasında cirit attığı... Çöplerin 2 yıldır toplanamadığı şehir...        Vatikan İtalya - Bari - Roma - Pompeii - 2010    http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0

NAPOLİ, (İTALYA)    Campania Bölgesi, Herculaneum, Pompeii, Paestum ve Cuma antik yerleşim yerlerinde bulunan klasik antik dönem kalıntıları açısından sıradışı bir zenginliğe sahiptir; Roma İmparatorluk Dönemi Amfitiyatrolar, anıtsal giriş kapıları, zengin evleri, köprüler ve mezarlar açısından zengin ve dikkate değer bir ayrıcalık arz etmektedir.    En küçük yerleşimi bile görülmeye değer görkemli Amalfi kıyıları; Capri, Ischia ve Procida gibi inci güzelliğndeki Neopolaitan Körfez adaları. Sorrento, Vezüv Dağı, göz kamaştırıcı bahçeleri ile Caserta kenti Kraliyet Sarayı; Vezüv yanardağının yakıp yokettiği Herculaneum, Pompeii ve Paestum kent kalıntılarını burada görebilirsiniz        Araçların % 80 hasarlı olduğu... Trafik kazalarının en fazla olduğu... Silahlı mafyaların sokak ortasında cirit attığı... Çöplerin 2 yıldır toplanamadığı şehir...        Vatikan İtalya - Bari - Roma - Pompeii - 2010    http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0

NAPOLİ, (İTALYA)    Campania Bölgesi, Herculaneum, Pompeii, Paestum ve Cuma antik yerleşim yerlerinde bulunan klasik antik dönem kalıntıları açısından sıradışı bir zenginliğe sahiptir; Roma İmparatorluk Dönemi Amfitiyatrolar, anıtsal giriş kapıları, zengin evleri, köprüler ve mezarlar açısından zengin ve dikkate değer bir ayrıcalık arz etmektedir.    En küçük yerleşimi bile görülmeye değer görkemli Amalfi kıyıları; Capri, Ischia ve Procida gibi inci güzelliğndeki Neopolaitan Körfez adaları. Sorrento, Vezüv Dağı, göz kamaştırıcı bahçeleri ile Caserta kenti Kraliyet Sarayı; Vezüv yanardağının yakıp yokettiği Herculaneum, Pompeii ve Paestum kent kalıntılarını burada görebilirsiniz        Araçların % 80 hasarlı olduğu... Trafik kazalarının en fazla olduğu... Silahlı mafyaların sokak ortasında cirit attığı... Çöplerin 2 yıldır toplanamadığı şehir...        Vatikan İtalya - Bari - Roma - Pompeii - 2010    http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0

NAPOLİ, (İTALYA)    Campania Bölgesi, Herculaneum, Pompeii, Paestum ve Cuma antik yerleşim yerlerinde bulunan klasik antik dönem kalıntıları açısından sıradışı bir zenginliğe sahiptir; Roma İmparatorluk Dönemi Amfitiyatrolar, anıtsal giriş kapıları, zengin evleri, köprüler ve mezarlar açısından zengin ve dikkate değer bir ayrıcalık arz etmektedir.    En küçük yerleşimi bile görülmeye değer görkemli Amalfi kıyıları; Capri, Ischia ve Procida gibi inci güzelliğndeki Neopolaitan Körfez adaları. Sorrento, Vezüv Dağı, göz kamaştırıcı bahçeleri ile Caserta kenti Kraliyet Sarayı; Vezüv yanardağının yakıp yokettiği Herculaneum, Pompeii ve Paestum kent kalıntılarını burada görebilirsiniz        Araçların % 80 hasarlı olduğu... Trafik kazalarının en fazla olduğu... Silahlı mafyaların sokak ortasında cirit attığı... Çöplerin 2 yıldır toplanamadığı şehir...        Vatikan İtalya - Bari - Roma - Pompeii - 2010    http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0
İTALYA - NAPOLİ
21 fotoğraf


Flag Italy animated gif 240x180 
Floransa

Floransa, İtalya'da bir şehirdir. Kuzey İtalya'daki Toskana bölgesinin başkentidir. Kısa bir dönem, eski İtalya Krallığına da başkentlik yapmıştır. Şehir, içinden geçen Arno nehri çevresinde kurulmuştur. Çevresindeki yerleşim alanlarıyla beraber yaklaşık bir milyona yakın nüfusa sahip olan şehir, geçmişte olduğu gibi bugün de İtalya ve Avrupa'nın önemli ticaret merkezlerinden biridir. Floransa, İtalya'da bir şehirdir. Kuzey İtalya'daki Toskana bölgesinin başkentidir. Kısa bir dönem, eski İtalya Krallığına da başkentlik yapmıştır. Şehir, içinden geçen Arno nehri çevresinde kurulmuştur. Çevresindeki yerleşim alanlarıyla beraber yaklaşık bir milyona yakın nüfusa sahip olan şehir, geçmişte olduğu gibi bugün de İtalya ve Avrupa'nın önemli ticaret merkezlerinden biridir. Bunun yanısıra İtalyan Rönesansının doğum yeri olarak bilinen Floransa, kültürü ve mimarisiyle dünyaca ünlü bir turizm kentidir. Şehirde önemli sanat galerileri ve müzeler bulunmaktadır. Leonardo da Vinci ve Michelangelo bu tarihi şehirde yetişmiş dünyaca ünlü sanatçılardır. Yine ünlü yazar ve şair Dante Alighieri bu şehirde yaşamış ve ilham almıştır.

M.Ö. 59 yılında Jül Sezar ordusundan emekliye ayrılmış askerlere Arno nehri vadisindeki bu verimli toprakları vererek Floransa'nın kurulmasına neden oldu. Kurulduğu zaman şehrin adı Florentia idi. Daha sonra M.S. 3. yüzyılda Roma İmparatoru Diokletian Floransa'yı Toskana vilayetinin başkenti yaptı. Roma İmparatorluğunun yıkılmasından sonra kent Bizans ve Ostrogot istilalarına uğradı. Nüfusu bir ara 1.000 kişiye kadar düştü. 6. yüzyılda Lombard'ların egemenliği altında kent tekrar gelişmeğe başladı. 774 yılında Şarlman Floransa'yı işgal etti ve Toskana Düklüğüne bağladı. 12. yüzyılda kent tekrar bağımsız oldu. 13. yüzyılda kent Guelf ve Gibellin adı altındaki iki grubun çekişmelerine sahne oldu. Guelfler Roma kentindeki Papa'nın mandasını savunurken Gibellinler Kutsal Roma Germen İmparatorluğunun mandası altına girmek istiyorlardı. Sonunda Guelfler bu çatışmayı kazandılar ama bu sefer de Guelfler Beyaz Guelf ve Kara Guelf adı altında iki gruba ayrılıp çatışmaya devam ettiler. Bu çatışma aralarında ünlü yazar Dante Alighierinin de bulunduğu Beyaz Guelflerin kentten sınır dışı edilmesine yol açtı. Bu siyasi çalkantılara rağmen Floransa gelişmesine ve zenginleşmesine devam etti. Daha önce çok kuvvetli bir kent olan komşu kent Pisa'yı ele geçirdi. 1348 yılındaki veba salgını kentin çok sayıda sakinlerinin ölümüne neden oldu. Nihayet 15. yüzyılın ilk yarısında kent ünlü Medici ailesinin eline geçti. Medici ailesi bankacılık mesleği dolayısıyla zengin olmuş nüfuzlu bir aileydi. Önceleri kenti perde arkasından yönettiler. Ailenin ilk önemli üyesi olan Cosimo büyük bir saray (Palazzo Medici) inşa ettirdi. Sonra yerine geçen oğlu Piero ve torunu Lorenzo çok gösterişli binalar inşa ettirmeğe ve dönemin mimar ve heykeltraşlarını maddi bakımdan desteklemeğe devam ettiler. Lorenzo'nun 1469- 1492 yılları arasındaki önderliği döneminde Floransa altın çağını yaşadı. Lorenzo aralarında Michelangelo, Leonardo da Vinci ve Botticellinin bulunduğu bir çok sanatçılara verdiği destek sayesinde İtalya yarımadasında Rönesans çağının başlamasına neden oldu. Lorenzo kendisine o kadar büyük bir saygınlık kazandırdı ki Lorenzo Il Magnifico yani Muhteşem Lorenzo adıyla anılmağa başladı. Lorenzo'nun ölümünden sonra oğlu Piero aynı saygınlığı kazanamadı. Savonarola adında muhafazakâr bir papazın önderliği altında ayaklanan halk Piero'yu başa geçmesinden iki yıl sonra kentten sınır dışı etti. Bu tarihten sonra kent bir süre Savonarola tarafından yönetildi. Savonarola Floransa'nın birçok ender sanat eserlerini edep dışı ve günahkâr olarak kabul ediyordu. Birçok değerli sanat eserini adamlarını kapı kapı dolaştırarak toplattı ve kentin ana meydanı olan Piazza della Signoria'da büyük bir ateş yaktırarak imha ettirdi. Ama sonunda Floransa halkı Savonarola'nın zulmüne isyan etti. Papa'nın da Savonarola'yı aforoz etmesinden sonra Savonarola aynen günahkâr olduğu için yakarak öldürttüğü birçok insan gibi kendisi de önce asıldıktan sonra kent meydanında yakılarak öldürüldü. 1537 yılında Medici ailesi tekrar Floransa'da iş başına geldiler. Bu sefer kendilerini resmen Floransa Dükü ilan ederek Medici hanedanını kurdular. Daha sonra 1569 yılında kendilerini Toskana Grandükü ilan ettiler. Medici ailesinin üyeleri 1737 yılına kadar aralıksız olarak Floransa'yı yönettiler. Bu tarihte Medici hanedanı nesillerinin tükenmesi yüzünden sona erdi. Kent Avusturya İmparatorluğunun eline geçti. 1861 yılında da yeni kurulmuş olan İtalya Krallığının bir parçası oldu. 1865 yılında Floransa İtalya'nın başkenti oldu. 6 yıl süren başkentlik İtalya'nın Roma kentini ele geçirmesiyle son buldu. Bu tarihten sonra Roma İtalya'nın başkenti haline geldi.

Görülecek Yerler : Kentin merkezindeki en önemli meydan Piazza della Signoria (Signoria Meydanı)'dır. Bu meydanın ortasında Neptün Havuzu bulunur. Neptün Havuzunun ortasında mermerden yapılmış Deniz Tanrısı Neptün'ün heykeli, mermer atlar ve etrafında Denizkızları ve erkek deniz tanrıları bulunur. 1565 yılında yapılmıştır. Ayrıca aynı meydanda Michelangelo'nun ünlü heykeli David'in bir kopyası bulunur (aslı bir müzede koruma halindedir). Bu meydan bir çok diğer heykellerle çevrilmiş çok çekici bir meydandır. Kentin en önemli sanat müzesi Piazza della Signoria'nın yakınındaki Uffizi Galerisidir. Dünya çapında İtalyan Rönesansının en nadir örnekleri bu müzede bulunur. Bu müzeye çok yakın bir mesafede bulunan Arno nehrinin üzerindeki Ponte Vecchio Köprüsü çok ilgi çekici bir köprüdür. Floransa'nın II. Dünya Savaşından zarar almadan tek çıkan köprüsüdür. Kentin en önemli kilisesi yapımı 1436 yılında biten Santa Maria del Fiore'dir. Genellikle Duomo adıyla bilinen bu katedralin kubbesi çok büyük bir mimarlık harikası olarak bilinir ve Floransa'nın resimlerde her zaman ön planda görünen bir yapıdır. Floransa'da bunların dışında çok sayıda saray, kilise ve müze yer almaktadır. Pitti Sarayı, Boboli bahçeleri, Santa Maria Novella ve San Lorenzo kiliseleri, Bargello heykel müzesi, Accademia dell' Arte del Disegno müzesi görülmeğe değer yerler arasında yer alırlar.

FLORANSA - İTALYA - CAN AKIN        Kentin merkezindeki en önemli meydan Piazza della Signoria (Signoria Meydanı)'dır. Bu meydanın ortasında Neptün Havuzu bulunur. Neptün Havuzunun ortasında mermerden yapılmış Deniz Tanrısı Neptün'ün heykeli, mermer atlar ve etrafında Denizkızları ve erkek deniz tanrıları bulunur. 1565 yılında yapılmıştır. Ayrıca aynı meydanda Michelangelo'nun ünlü heykeli David'in bir kopyası bulunur (aslı bir müzede koruma halindedir). Bu meydan bir çok diğer heykellerle çevrilmiş çok çekici bir meydandır.        Kentin en önemli sanat müzesi Piazza della Signoria'nın yakınındaki Uffizi Galerisidir. Dünya çapında İtalyan Rönesansının en nadir örnekleri bu müzede bulunur. Bu müzeye çok yakın bir mesafede bulunan Arno nehrinin üzerindeki Ponte Vecchio Köprüsü çok ilgi çekici bir köprüdür. Floransa'nın II. Dünya Savaşından zarar almadan tek çıkan köprüsüdür.        Kentin en önemli kilisesi yapımı 1436 yılında biten Santa Maria del Fiore'dir. Genellikle Duomo adıyla bilinen bu katedralin kubbesi çok büyük bir mimarlık harikası olarak bilinir ve Floransa'nın resimlerde her zaman ön planda görünen bir yapıdır.        Floransa'da bunların dışında çok sayıda saray, kilise ve müze yer almaktadır. Pitti Sarayı, Boboli bahçeleri, Santa Maria Novella ve San Lorenzo kiliseleri, Bargello heykel müzesi, Accademia dell' Arte del Disegno müzesi görülmeğe değer yerler arasında yer alırlar.        http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0

FLORANSA - İTALYA - CAN AKIN        Kentin merkezindeki en önemli meydan Piazza della Signoria (Signoria Meydanı)'dır. Bu meydanın ortasında Neptün Havuzu bulunur. Neptün Havuzunun ortasında mermerden yapılmış Deniz Tanrısı Neptün'ün heykeli, mermer atlar ve etrafında Denizkızları ve erkek deniz tanrıları bulunur. 1565 yılında yapılmıştır. Ayrıca aynı meydanda Michelangelo'nun ünlü heykeli David'in bir kopyası bulunur (aslı bir müzede koruma halindedir). Bu meydan bir çok diğer heykellerle çevrilmiş çok çekici bir meydandır.        Kentin en önemli sanat müzesi Piazza della Signoria'nın yakınındaki Uffizi Galerisidir. Dünya çapında İtalyan Rönesansının en nadir örnekleri bu müzede bulunur. Bu müzeye çok yakın bir mesafede bulunan Arno nehrinin üzerindeki Ponte Vecchio Köprüsü çok ilgi çekici bir köprüdür. Floransa'nın II. Dünya Savaşından zarar almadan tek çıkan köprüsüdür.        Kentin en önemli kilisesi yapımı 1436 yılında biten Santa Maria del Fiore'dir. Genellikle Duomo adıyla bilinen bu katedralin kubbesi çok büyük bir mimarlık harikası olarak bilinir ve Floransa'nın resimlerde her zaman ön planda görünen bir yapıdır.        Floransa'da bunların dışında çok sayıda saray, kilise ve müze yer almaktadır. Pitti Sarayı, Boboli bahçeleri, Santa Maria Novella ve San Lorenzo kiliseleri, Bargello heykel müzesi, Accademia dell' Arte del Disegno müzesi görülmeğe değer yerler arasında yer alırlar.        http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0

FLORANSA - İTALYA - CAN AKIN        Kentin merkezindeki en önemli meydan Piazza della Signoria (Signoria Meydanı)'dır. Bu meydanın ortasında Neptün Havuzu bulunur. Neptün Havuzunun ortasında mermerden yapılmış Deniz Tanrısı Neptün'ün heykeli, mermer atlar ve etrafında Denizkızları ve erkek deniz tanrıları bulunur. 1565 yılında yapılmıştır. Ayrıca aynı meydanda Michelangelo'nun ünlü heykeli David'in bir kopyası bulunur (aslı bir müzede koruma halindedir). Bu meydan bir çok diğer heykellerle çevrilmiş çok çekici bir meydandır.        Kentin en önemli sanat müzesi Piazza della Signoria'nın yakınındaki Uffizi Galerisidir. Dünya çapında İtalyan Rönesansının en nadir örnekleri bu müzede bulunur. Bu müzeye çok yakın bir mesafede bulunan Arno nehrinin üzerindeki Ponte Vecchio Köprüsü çok ilgi çekici bir köprüdür. Floransa'nın II. Dünya Savaşından zarar almadan tek çıkan köprüsüdür.        Kentin en önemli kilisesi yapımı 1436 yılında biten Santa Maria del Fiore'dir. Genellikle Duomo adıyla bilinen bu katedralin kubbesi çok büyük bir mimarlık harikası olarak bilinir ve Floransa'nın resimlerde her zaman ön planda görünen bir yapıdır.        Floransa'da bunların dışında çok sayıda saray, kilise ve müze yer almaktadır. Pitti Sarayı, Boboli bahçeleri, Santa Maria Novella ve San Lorenzo kiliseleri, Bargello heykel müzesi, Accademia dell' Arte del Disegno müzesi görülmeğe değer yerler arasında yer alırlar.        http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0

FLORANSA - İTALYA - CAN AKIN        Kentin merkezindeki en önemli meydan Piazza della Signoria (Signoria Meydanı)'dır. Bu meydanın ortasında Neptün Havuzu bulunur. Neptün Havuzunun ortasında mermerden yapılmış Deniz Tanrısı Neptün'ün heykeli, mermer atlar ve etrafında Denizkızları ve erkek deniz tanrıları bulunur. 1565 yılında yapılmıştır. Ayrıca aynı meydanda Michelangelo'nun ünlü heykeli David'in bir kopyası bulunur (aslı bir müzede koruma halindedir). Bu meydan bir çok diğer heykellerle çevrilmiş çok çekici bir meydandır.        Kentin en önemli sanat müzesi Piazza della Signoria'nın yakınındaki Uffizi Galerisidir. Dünya çapında İtalyan Rönesansının en nadir örnekleri bu müzede bulunur. Bu müzeye çok yakın bir mesafede bulunan Arno nehrinin üzerindeki Ponte Vecchio Köprüsü çok ilgi çekici bir köprüdür. Floransa'nın II. Dünya Savaşından zarar almadan tek çıkan köprüsüdür.        Kentin en önemli kilisesi yapımı 1436 yılında biten Santa Maria del Fiore'dir. Genellikle Duomo adıyla bilinen bu katedralin kubbesi çok büyük bir mimarlık harikası olarak bilinir ve Floransa'nın resimlerde her zaman ön planda görünen bir yapıdır.        Floransa'da bunların dışında çok sayıda saray, kilise ve müze yer almaktadır. Pitti Sarayı, Boboli bahçeleri, Santa Maria Novella ve San Lorenzo kiliseleri, Bargello heykel müzesi, Accademia dell' Arte del Disegno müzesi görülmeğe değer yerler arasında yer alırlar.        http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0

FLORANSA - İTALYA - CAN AKIN        Kentin merkezindeki en önemli meydan Piazza della Signoria (Signoria Meydanı)'dır. Bu meydanın ortasında Neptün Havuzu bulunur. Neptün Havuzunun ortasında mermerden yapılmış Deniz Tanrısı Neptün'ün heykeli, mermer atlar ve etrafında Denizkızları ve erkek deniz tanrıları bulunur. 1565 yılında yapılmıştır. Ayrıca aynı meydanda Michelangelo'nun ünlü heykeli David'in bir kopyası bulunur (aslı bir müzede koruma halindedir). Bu meydan bir çok diğer heykellerle çevrilmiş çok çekici bir meydandır.        Kentin en önemli sanat müzesi Piazza della Signoria'nın yakınındaki Uffizi Galerisidir. Dünya çapında İtalyan Rönesansının en nadir örnekleri bu müzede bulunur. Bu müzeye çok yakın bir mesafede bulunan Arno nehrinin üzerindeki Ponte Vecchio Köprüsü çok ilgi çekici bir köprüdür. Floransa'nın II. Dünya Savaşından zarar almadan tek çıkan köprüsüdür.        Kentin en önemli kilisesi yapımı 1436 yılında biten Santa Maria del Fiore'dir. Genellikle Duomo adıyla bilinen bu katedralin kubbesi çok büyük bir mimarlık harikası olarak bilinir ve Floransa'nın resimlerde her zaman ön planda görünen bir yapıdır.        Floransa'da bunların dışında çok sayıda saray, kilise ve müze yer almaktadır. Pitti Sarayı, Boboli bahçeleri, Santa Maria Novella ve San Lorenzo kiliseleri, Bargello heykel müzesi, Accademia dell' Arte del Disegno müzesi görülmeğe değer yerler arasında yer alırlar.        http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0
CAN AKIN - FLORANSA - ITALY
51 fotoğraf


FLORANSA - POLIZIA IPA
Flag Italy animated gif 240x180 
Pisa Kulesi

İtalya'nın kuzeyindeki Pisa şehrinde Piazza dei Miracolide (İtalyanca Mucizeler Meydanı) yer alan ve 1063-1090 yıllarında yapılan şehir katedralinin çan kulesi, ana yapıdan ayrı olarak 1173'te yapılmıştır. Ünlü Pisa Kulesi, bu çan kulesidir. Kule üst üste bindirilmiş yuvarlak 6 sütun dizisinden meydana gelmiştir. 56 metre yüksekliktedir. Üzerine 294 basamaklı bir merdivenle çıkılır. En üstteki çanların bulunduğu 8. kat silindir biçimindedir.

Pisa Kulesi bitirildiği tarihten itibaren güneye doğru eğilmeye başlamıştır. Bunun sebebi temeldeki yumuşak zemindeki bir çökmedir. Günümüzde, kulenin tepesinden güney yönünde aşağı sarkıtılan bir çekül 4,3 metre açığa inmektedir. Ancak yapının ağırlık merkezinin izdüşümü kendi temel dairesinin içinde kaldığı için kule devrilmemektedir. Kule her yıl milimetrenin onda yedisi kadar (100 yılda 7 cm) eğilmektedir. Kulenin şu andaki eğimi 5,5° kadardır. Kule, Pisa'nın gücünün ve zenginliğinin bir sembolü olarak Cenova ve Venedik'e rakip olarak yapılmıştır.


The Leaning Tower of Pisa (Italian: Torre pendente di Pisa) or simply the Tower of Pisa (La Torre di Pisa) is the campanile, or freestanding bell tower, of the cathedral of the Italian city of Pisa. It is situated behind the Cathedral and is the third oldest structure in Pisa's Cathedral Square (Piazza del Duomo) after the Cathedral and the Baptistry.

Although intended to stand vertically, the tower began leaning to the southeast soon after the onset of construction in 1173 due to a poorly laid foundation and loose substrate that has allowed the foundation to shift direction. The tower currently leans to the southwest.

The height of the tower is 55.86 m (183.27 ft) from the ground on the lowest side and 56.70 m (186.02 ft) on the highest side. The width of the walls at the base is 4.09 m (13.42 ft) and at the top 2.48 m (8.14 ft). Its weight is estimated at 14,500 metric tons (16,000 short tons). The tower has 296 or 294 steps; the seventh floor has two fewer steps on the north-facing staircase. Prior to restoration work performed between 1990 and 2001, the tower leaned at an angle of 5.5 degrees,[1][2][3] but the tower now leans at about 3.99 degrees.[4] This means that the top of the tower is 3.9 metres (12 ft 10 in) from where it would stand if the tower were perfectly vertica

Pisa Kulesi,         İtalya'nın kuzeyindeki Pisa şehrinde Piazza dei Miracolide (İtalyanca Mucizeler Meydanı) yer alan ve 1063-1090 yıllarında yapılan şehir katedralinin çan kulesi, ana yapıdan ayrı olarak 1173'te yapılmıştır. Ünlü Pisa Kulesi, bu çan kulesidir.        Kule üst üste bindirilmiş yuvarlak 6 sütun dizisinden meydana gelmiştir. 56 metre yüksekliktedir. Üzerine 294 basamaklı bir merdivenle çıkılır. En üstteki çanların bulunduğu 8. kat silindir biçimindedir.        Pisa Kulesi bitirildiği tarihten itibaren güneye doğru eğilmeye başlamıştır. Bunun sebebi temeldeki yumuşak zemindeki bir çökmedir. Günümüzde, kulenin tepesinden güney yönünde aşağı sarkıtılan bir çekül 4,3 metre açığa inmektedir. Ancak yapının ağırlık merkezinin izdüşümü kendi temel dairesinin içinde kaldığı için kule devrilmemektedir. Kule her yıl milimetrenin onda yedisi kadar (100 yılda 7 cm) eğilmektedir. Kulenin şu andaki eğimi 5,5° kadardır.        Kule, Pisa'nın gücünün ve zenginliğinin bir sembolü olarak Cenova ve Venedik'e rakip olarak yapılmıştır.        The Leaning Tower of Pisa (Italian: Torre pendente di Pisa) or simply the Tower of Pisa (La Torre di Pisa) is the campanile, or freestanding bell tower, of the cathedral of the Italian city of Pisa. It is situated behind the Cathedral and is the third oldest structure in Pisa's Cathedral Square (Piazza del Duomo) after the Cathedral and the Baptistry.        Although intended to stand vertically, the tower began leaning to the southeast soon after the onset of construction in 1173 due to a poorly laid foundation and loose substrate that has allowed the foundation to shift direction. The tower currently leans to the southwest.        The height of the tower is 55.86 m (183.27 ft) from the ground on the lowest side and 56.70 m (186.02 ft) on the highest side. The width of the walls at the base is 4.09 m (13.42 ft) and at the top 2.48 m (8.14 ft). Its weight is estimated at 14,500 metric tons (16,000 short tons). The tower has 296 or 294 steps; the seventh floor has two fewer steps on the north-facing staircase. Prior to restoration work performed between 1990 and 2001, the tower leaned at an angle of 5.5 degrees,[1][2][3] but the tower now leans at about 3.99 degrees.[4] This means that the top of the tower is 3.9 metres (12 ft 10 in) from where it would stand if the tower were perfectly vertica        2010 Vatikan - İtalya    Bari - Roma - Pompeii - Napoli - Floransa    FOTOĞRAFLARIM    TIKLAYINIZ    http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0

Pisa Kulesi,         İtalya'nın kuzeyindeki Pisa şehrinde Piazza dei Miracolide (İtalyanca Mucizeler Meydanı) yer alan ve 1063-1090 yıllarında yapılan şehir katedralinin çan kulesi, ana yapıdan ayrı olarak 1173'te yapılmıştır. Ünlü Pisa Kulesi, bu çan kulesidir.        Kule üst üste bindirilmiş yuvarlak 6 sütun dizisinden meydana gelmiştir. 56 metre yüksekliktedir. Üzerine 294 basamaklı bir merdivenle çıkılır. En üstteki çanların bulunduğu 8. kat silindir biçimindedir.        Pisa Kulesi bitirildiği tarihten itibaren güneye doğru eğilmeye başlamıştır. Bunun sebebi temeldeki yumuşak zemindeki bir çökmedir. Günümüzde, kulenin tepesinden güney yönünde aşağı sarkıtılan bir çekül 4,3 metre açığa inmektedir. Ancak yapının ağırlık merkezinin izdüşümü kendi temel dairesinin içinde kaldığı için kule devrilmemektedir. Kule her yıl milimetrenin onda yedisi kadar (100 yılda 7 cm) eğilmektedir. Kulenin şu andaki eğimi 5,5° kadardır.        Kule, Pisa'nın gücünün ve zenginliğinin bir sembolü olarak Cenova ve Venedik'e rakip olarak yapılmıştır.        The Leaning Tower of Pisa (Italian: Torre pendente di Pisa) or simply the Tower of Pisa (La Torre di Pisa) is the campanile, or freestanding bell tower, of the cathedral of the Italian city of Pisa. It is situated behind the Cathedral and is the third oldest structure in Pisa's Cathedral Square (Piazza del Duomo) after the Cathedral and the Baptistry.        Although intended to stand vertically, the tower began leaning to the southeast soon after the onset of construction in 1173 due to a poorly laid foundation and loose substrate that has allowed the foundation to shift direction. The tower currently leans to the southwest.        The height of the tower is 55.86 m (183.27 ft) from the ground on the lowest side and 56.70 m (186.02 ft) on the highest side. The width of the walls at the base is 4.09 m (13.42 ft) and at the top 2.48 m (8.14 ft). Its weight is estimated at 14,500 metric tons (16,000 short tons). The tower has 296 or 294 steps; the seventh floor has two fewer steps on the north-facing staircase. Prior to restoration work performed between 1990 and 2001, the tower leaned at an angle of 5.5 degrees,[1][2][3] but the tower now leans at about 3.99 degrees.[4] This means that the top of the tower is 3.9 metres (12 ft 10 in) from where it would stand if the tower were perfectly vertica        2010 Vatikan - İtalya    Bari - Roma - Pompeii - Napoli - Floransa    FOTOĞRAFLARIM    TIKLAYINIZ    http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0

Pisa Kulesi,         İtalya'nın kuzeyindeki Pisa şehrinde Piazza dei Miracolide (İtalyanca Mucizeler Meydanı) yer alan ve 1063-1090 yıllarında yapılan şehir katedralinin çan kulesi, ana yapıdan ayrı olarak 1173'te yapılmıştır. Ünlü Pisa Kulesi, bu çan kulesidir.        Kule üst üste bindirilmiş yuvarlak 6 sütun dizisinden meydana gelmiştir. 56 metre yüksekliktedir. Üzerine 294 basamaklı bir merdivenle çıkılır. En üstteki çanların bulunduğu 8. kat silindir biçimindedir.        Pisa Kulesi bitirildiği tarihten itibaren güneye doğru eğilmeye başlamıştır. Bunun sebebi temeldeki yumuşak zemindeki bir çökmedir. Günümüzde, kulenin tepesinden güney yönünde aşağı sarkıtılan bir çekül 4,3 metre açığa inmektedir. Ancak yapının ağırlık merkezinin izdüşümü kendi temel dairesinin içinde kaldığı için kule devrilmemektedir. Kule her yıl milimetrenin onda yedisi kadar (100 yılda 7 cm) eğilmektedir. Kulenin şu andaki eğimi 5,5° kadardır.        Kule, Pisa'nın gücünün ve zenginliğinin bir sembolü olarak Cenova ve Venedik'e rakip olarak yapılmıştır.        The Leaning Tower of Pisa (Italian: Torre pendente di Pisa) or simply the Tower of Pisa (La Torre di Pisa) is the campanile, or freestanding bell tower, of the cathedral of the Italian city of Pisa. It is situated behind the Cathedral and is the third oldest structure in Pisa's Cathedral Square (Piazza del Duomo) after the Cathedral and the Baptistry.        Although intended to stand vertically, the tower began leaning to the southeast soon after the onset of construction in 1173 due to a poorly laid foundation and loose substrate that has allowed the foundation to shift direction. The tower currently leans to the southwest.        The height of the tower is 55.86 m (183.27 ft) from the ground on the lowest side and 56.70 m (186.02 ft) on the highest side. The width of the walls at the base is 4.09 m (13.42 ft) and at the top 2.48 m (8.14 ft). Its weight is estimated at 14,500 metric tons (16,000 short tons). The tower has 296 or 294 steps; the seventh floor has two fewer steps on the north-facing staircase. Prior to restoration work performed between 1990 and 2001, the tower leaned at an angle of 5.5 degrees,[1][2][3] but the tower now leans at about 3.99 degrees.[4] This means that the top of the tower is 3.9 metres (12 ft 10 in) from where it would stand if the tower were perfectly vertica        2010 Vatikan - İtalya    Bari - Roma - Pompeii - Napoli - Floransa    FOTOĞRAFLARIM    TIKLAYINIZ    http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0

Pisa Kulesi,         İtalya'nın kuzeyindeki Pisa şehrinde Piazza dei Miracolide (İtalyanca Mucizeler Meydanı) yer alan ve 1063-1090 yıllarında yapılan şehir katedralinin çan kulesi, ana yapıdan ayrı olarak 1173'te yapılmıştır. Ünlü Pisa Kulesi, bu çan kulesidir.        Kule üst üste bindirilmiş yuvarlak 6 sütun dizisinden meydana gelmiştir. 56 metre yüksekliktedir. Üzerine 294 basamaklı bir merdivenle çıkılır. En üstteki çanların bulunduğu 8. kat silindir biçimindedir.        Pisa Kulesi bitirildiği tarihten itibaren güneye doğru eğilmeye başlamıştır. Bunun sebebi temeldeki yumuşak zemindeki bir çökmedir. Günümüzde, kulenin tepesinden güney yönünde aşağı sarkıtılan bir çekül 4,3 metre açığa inmektedir. Ancak yapının ağırlık merkezinin izdüşümü kendi temel dairesinin içinde kaldığı için kule devrilmemektedir. Kule her yıl milimetrenin onda yedisi kadar (100 yılda 7 cm) eğilmektedir. Kulenin şu andaki eğimi 5,5° kadardır.        Kule, Pisa'nın gücünün ve zenginliğinin bir sembolü olarak Cenova ve Venedik'e rakip olarak yapılmıştır.        The Leaning Tower of Pisa (Italian: Torre pendente di Pisa) or simply the Tower of Pisa (La Torre di Pisa) is the campanile, or freestanding bell tower, of the cathedral of the Italian city of Pisa. It is situated behind the Cathedral and is the third oldest structure in Pisa's Cathedral Square (Piazza del Duomo) after the Cathedral and the Baptistry.        Although intended to stand vertically, the tower began leaning to the southeast soon after the onset of construction in 1173 due to a poorly laid foundation and loose substrate that has allowed the foundation to shift direction. The tower currently leans to the southwest.        The height of the tower is 55.86 m (183.27 ft) from the ground on the lowest side and 56.70 m (186.02 ft) on the highest side. The width of the walls at the base is 4.09 m (13.42 ft) and at the top 2.48 m (8.14 ft). Its weight is estimated at 14,500 metric tons (16,000 short tons). The tower has 296 or 294 steps; the seventh floor has two fewer steps on the north-facing staircase. Prior to restoration work performed between 1990 and 2001, the tower leaned at an angle of 5.5 degrees,[1][2][3] but the tower now leans at about 3.99 degrees.[4] This means that the top of the tower is 3.9 metres (12 ft 10 in) from where it would stand if the tower were perfectly vertica        2010 Vatikan - İtalya    Bari - Roma - Pompeii - Napoli - Floransa    FOTOĞRAFLARIM    TIKLAYINIZ    http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0

Pisa Kulesi,         İtalya'nın kuzeyindeki Pisa şehrinde Piazza dei Miracolide (İtalyanca Mucizeler Meydanı) yer alan ve 1063-1090 yıllarında yapılan şehir katedralinin çan kulesi, ana yapıdan ayrı olarak 1173'te yapılmıştır. Ünlü Pisa Kulesi, bu çan kulesidir.        Kule üst üste bindirilmiş yuvarlak 6 sütun dizisinden meydana gelmiştir. 56 metre yüksekliktedir. Üzerine 294 basamaklı bir merdivenle çıkılır. En üstteki çanların bulunduğu 8. kat silindir biçimindedir.        Pisa Kulesi bitirildiği tarihten itibaren güneye doğru eğilmeye başlamıştır. Bunun sebebi temeldeki yumuşak zemindeki bir çökmedir. Günümüzde, kulenin tepesinden güney yönünde aşağı sarkıtılan bir çekül 4,3 metre açığa inmektedir. Ancak yapının ağırlık merkezinin izdüşümü kendi temel dairesinin içinde kaldığı için kule devrilmemektedir. Kule her yıl milimetrenin onda yedisi kadar (100 yılda 7 cm) eğilmektedir. Kulenin şu andaki eğimi 5,5° kadardır.        Kule, Pisa'nın gücünün ve zenginliğinin bir sembolü olarak Cenova ve Venedik'e rakip olarak yapılmıştır.        The Leaning Tower of Pisa (Italian: Torre pendente di Pisa) or simply the Tower of Pisa (La Torre di Pisa) is the campanile, or freestanding bell tower, of the cathedral of the Italian city of Pisa. It is situated behind the Cathedral and is the third oldest structure in Pisa's Cathedral Square (Piazza del Duomo) after the Cathedral and the Baptistry.        Although intended to stand vertically, the tower began leaning to the southeast soon after the onset of construction in 1173 due to a poorly laid foundation and loose substrate that has allowed the foundation to shift direction. The tower currently leans to the southwest.        The height of the tower is 55.86 m (183.27 ft) from the ground on the lowest side and 56.70 m (186.02 ft) on the highest side. The width of the walls at the base is 4.09 m (13.42 ft) and at the top 2.48 m (8.14 ft). Its weight is estimated at 14,500 metric tons (16,000 short tons). The tower has 296 or 294 steps; the seventh floor has two fewer steps on the north-facing staircase. Prior to restoration work performed between 1990 and 2001, the tower leaned at an angle of 5.5 degrees,[1][2][3] but the tower now leans at about 3.99 degrees.[4] This means that the top of the tower is 3.9 metres (12 ft 10 in) from where it would stand if the tower were perfectly vertica        2010 Vatikan - İtalya    Bari - Roma - Pompeii - Napoli - Floransa    FOTOĞRAFLARIM    TIKLAYINIZ    http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0
PISA - ITALY - CAN AKIN
30 fotoğraf


Flag Italy animated gif 240x180 
San Gimignano

Toscana bölgesinde etrafı surlarla çevrili,çok iyi korunmuş olan bir ortaçağ kasabasıdır. "Ortaçağın Manhattanı" denilmektedir aynı zamanda. 12 ve 13.yüzyıllarda yapılmış olan kulelerden günümüze dek 14 tanesi ayakta kalabilmiştir.
Bölgenin "Vernaccia" adlı beyaz şarabı meşhurdur.


San Gimignano is a small walled medieval hill town in the province of Siena, Tuscany, north-central Italy. It is mainly famous for its medieval architecture, especially its towers, which may be seen from several kilometers outside the town.
The town also is known for the white wine, Vernaccia di San Gimignano, grown in the area.

San Gimignano ITALY - CAN AKIN        Toscana bölgesinde etrafı surlarla çevrili,çok iyi korunmuş olan bir ortaçağ kasabasıdır. "Ortaçağın Manhattanı" denilmektedir aynı zamanda. 12 ve 13.yüzyıllarda yapılmış olan kulelerden günümüze dek 14 tanesi ayakta kalabilmiştir.        Bölgenin "Vernaccia" adlı beyaz şarabı meşhurdur.        http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0

San Gimignano ITALY - CAN AKIN        Toscana bölgesinde etrafı surlarla çevrili,çok iyi korunmuş olan bir ortaçağ kasabasıdır. "Ortaçağın Manhattanı" denilmektedir aynı zamanda. 12 ve 13.yüzyıllarda yapılmış olan kulelerden günümüze dek 14 tanesi ayakta kalabilmiştir.        Bölgenin "Vernaccia" adlı beyaz şarabı meşhurdur.        http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0

San Gimignano ITALY - CAN AKIN        Toscana bölgesinde etrafı surlarla çevrili,çok iyi korunmuş olan bir ortaçağ kasabasıdır. "Ortaçağın Manhattanı" denilmektedir aynı zamanda. 12 ve 13.yüzyıllarda yapılmış olan kulelerden günümüze dek 14 tanesi ayakta kalabilmiştir.        Bölgenin "Vernaccia" adlı beyaz şarabı meşhurdur.        http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0

San Gimignano ITALY - CAN AKIN        Toscana bölgesinde etrafı surlarla çevrili,çok iyi korunmuş olan bir ortaçağ kasabasıdır. "Ortaçağın Manhattanı" denilmektedir aynı zamanda. 12 ve 13.yüzyıllarda yapılmış olan kulelerden günümüze dek 14 tanesi ayakta kalabilmiştir.        Bölgenin "Vernaccia" adlı beyaz şarabı meşhurdur.        http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0

San Gimignano ITALY - CAN AKIN        Toscana bölgesinde etrafı surlarla çevrili,çok iyi korunmuş olan bir ortaçağ kasabasıdır. "Ortaçağın Manhattanı" denilmektedir aynı zamanda. 12 ve 13.yüzyıllarda yapılmış olan kulelerden günümüze dek 14 tanesi ayakta kalabilmiştir.        Bölgenin "Vernaccia" adlı beyaz şarabı meşhurdur.        http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0

San Gimignano ITALY - CAN AKIN
33 fotoğraf
Flag Italy animated gif 240x180 
Palio di Siena

Palio di Siena ya da yerel olarak kısaca Il Palio, İtalya'nın Siena kentinde her yıl 2 Temmuz ve 16 Ağustos günlerinde olmak üzere iki kez düzenlenen geleneksel at yarışı oyunlarıdır. Bu yarışlarda her bir at ve binicisi şehrin Contrada adı verilen 17 semtinden birini temsil eder. Yarış boyunca büyük bir insan topluluğu yarış atlarını izler. Her yıl bu popüler yarışı izlemek için Siena kentine dünyanın her yanından binlerce turist gelir.
Yarışa katılan tüm at ve biniciler temsil ediyor oldukları semtin renklerine ve simgelerine uygun olarak giyinirler:
Aquila (Kartal), Bruco (Tırtıl), Chiocciola (Salyangoz), Civetta (Baykuş), Drago (Ejderha), Giraffa (Zürafa), Istrice (Kirpi), Leocorno (Tekboynuz), Lupa (Dişi kurt), Nicchio (Deniz kabuğu), Oca (Kaz), Onda (Dalga), Pantera (Kara Panter), Selva (Orman), Tartaruga (Tosbağa), Torre (Kule) ve Valdimontone (Montone olarak kısaltılır)
Antik Roma döneminde düzenlenen yarışlarla herhangi bir ilgisi bulunmayan Palio oyunlarının bilinen en yakın akrabaları Orta Çağdan kalmadır. Oyunların düzenlediği şehir merkezi, piazza, geçmişte ölüm dövüşlerinin, çoklu boks maçlarının, 16. yüzyılda ise boğaz güreşlerinin düzenlendiği bir açık alandır. Contrada denen semtler arasında düzenlenen bu yarışlar 14. yüzyıldan bugüne büyük ilgi çekmektedir.
1590 yılında boğa güreşleri yasaklanınca, bu tip yarışmalara başlandı. Yarışların ilk örnekleri bufalo sırtında yapılıyordu ve bufalate olarak adlandırılıyordu. Daha sonra assinate denen eşek-sırtı yarışlara geçildi ve at-sırtı yarışlarda bu süreçte düzenleniyordu. Palio alla tonda adı verilen ilk modern Polio yarışları 1650 dolaylarında ilk kez yapıldı. Başlangıçta her yıl bir kez olmak üzere yapılan yarışlara, daha sonradan bir gün daha eklendi. Yarışların düzenlendiği alanda, yarışa katılan atlar sırtlarında binicileriyle 3 tur atarlar.

ITALYA - Palio di Siena - CAN AKIN    Palio di Siena        Palio di Siena ya da yerel olarak kısaca Il Palio, İtalya'nın Siena kentinde her yıl 2 Temmuz ve 16 Ağustos günlerinde olmak üzere iki kez düzenlenen geleneksel at yarışı oyunlarıdır. Bu yarışlarda her bir at ve binicisi şehrin Contrada adı verilen 17 semtinden birini temsil eder. Yarış boyunca büyük bir insan topluluğu yarış atlarını izler. Her yıl bu popüler yarışı izlemek için Siena kentine dünyanın her yanından binlerce turist gelir.        Yarışa katılan tüm at ve biniciler temsil ediyor oldukları semtin renklerine ve simgelerine uygun olarak giyinirler:        Aquila (Kartal), Bruco (Tırtıl), Chiocciola (Salyangoz), Civetta (Baykuş), Drago (Ejderha), Giraffa (Zürafa), Istrice (Kirpi), Leocorno (Tekboynuz), Lupa (Dişi kurt), Nicchio (Deniz kabuğu), Oca (Kaz), Onda (Dalga), Pantera (Kara Panter), Selva (Orman), Tartaruga (Tosbağa), Torre (Kule) ve Valdimontone (Montone olarak kısaltılır)    Antik Roma döneminde düzenlenen yarışlarla herhangi bir ilgisi bulunmayan Palio oyunlarının bilinen en yakın akrabaları Orta Çağdan kalmadır. Oyunların düzenlediği şehir merkezi, piazza, geçmişte ölüm dövüşlerinin, çoklu boks maçlarının, 16. yüzyılda ise boğaz güreşlerinin düzenlendiği bir açık alandır. Contrada denen semtler arasında düzenlenen bu yarışlar 14. yüzyıldan bugüne büyük ilgi çekmektedir.        1590 yılında boğa güreşleri yasaklanınca, bu tip yarışmalara başlandı. Yarışların ilk örnekleri bufalo sırtında yapılıyordu ve bufalate olarak adlandırılıyordu. Daha sonra assinate denen eşek-sırtı yarışlara geçildi ve at-sırtı yarışlarda bu süreçte düzenleniyordu. Palio alla tonda adı verilen ilk modern Polio yarışları 1650 dolaylarında ilk kez yapıldı. Başlangıçta her yıl bir kez olmak üzere yapılan yarışlara, daha sonradan bir gün daha eklendi. Yarışların düzenlendiği alanda, yarışa katılan atlar sırtlarında binicileriyle 3 tur atarlar.        The Palio di Siena (known locally simply as Il Palio) is a horse race held twice each year on July 2 and August 16 in Siena, Italy, in which ten horses and riders, bareback and dressed in the appropriate colours, represent ten of the seventeen Contrade, or city wards. The Palio held on July 2 is named Palio di Provenzano, in honour of Madonna di Provenzano, who has a church in Siena. The Palio held on August 16 is named Palio dell'Assunta, in honour of Assumption of Mary.        A magnificent pageant, the Corteo Storico, precedes the race, which attracts visitors and spectators from around the world.    The race itself, in which the jockeys ride bareback, involves circling the Piazza del Campo, on which a thick layer of dirt has been laid, three times and usually lasts no more than 90 seconds. It is not uncommon for a few of the jockeys to be thrown off their horses while making the treacherous turns in the piazza and indeed it is not unusual to see unmounted horses finishing the race without their jockeys. The Palio in fact is won by the horse who represents his contrada, and not by the jockeys.        The earliest known antecedents of the race are medieval. The town's central piazza was the site of public games, largely combative: pugna, a sort of many-sided boxing match or brawl; jousting; and in the 16th century, bullfights. Public races organized by the Contrade were popular from the 14th century on; called palii alla lunga, they were run across the whole city.        When the Grand Duke of Tuscany outlawed bullfighting in 1590, the Contrade took to organizing races in the Piazza del Campo. The first such races were on buffalo-back and called bufalate; asinate, races on donkey-back, later took their place, while horse-racing continued elsewhere. The first modern Palio (called palio alla tonda to distinguish it from the earlier palii alla lunga) took place in 1656. At first, one race was held each year, on July 2; a second, on August 16, was added later.        Main article: Contrade of Siena    The seventeen Contrade are: Aquila (Eagle), Bruco (Caterpillar), Chiocciola (Snail), Civetta (Little Owl), Drago (Dragon), Giraffa (Giraffe), Istrice (Crested porcupine), Leocorno (Unicorn), Lupa (Female Wolf), Nicchio (Seashell), Oca (Goose), Onda (Wave), Pantera (Black Panther), Selva (Forest), Tartuca (Tortoise), Torre (Tower) and Valdimontone (literally,

ITALYA - Palio di Siena - CAN AKIN    Palio di Siena        Palio di Siena ya da yerel olarak kısaca Il Palio, İtalya'nın Siena kentinde her yıl 2 Temmuz ve 16 Ağustos günlerinde olmak üzere iki kez düzenlenen geleneksel at yarışı oyunlarıdır. Bu yarışlarda her bir at ve binicisi şehrin Contrada adı verilen 17 semtinden birini temsil eder. Yarış boyunca büyük bir insan topluluğu yarış atlarını izler. Her yıl bu popüler yarışı izlemek için Siena kentine dünyanın her yanından binlerce turist gelir.        Yarışa katılan tüm at ve biniciler temsil ediyor oldukları semtin renklerine ve simgelerine uygun olarak giyinirler:        Aquila (Kartal), Bruco (Tırtıl), Chiocciola (Salyangoz), Civetta (Baykuş), Drago (Ejderha), Giraffa (Zürafa), Istrice (Kirpi), Leocorno (Tekboynuz), Lupa (Dişi kurt), Nicchio (Deniz kabuğu), Oca (Kaz), Onda (Dalga), Pantera (Kara Panter), Selva (Orman), Tartaruga (Tosbağa), Torre (Kule) ve Valdimontone (Montone olarak kısaltılır)    Antik Roma döneminde düzenlenen yarışlarla herhangi bir ilgisi bulunmayan Palio oyunlarının bilinen en yakın akrabaları Orta Çağdan kalmadır. Oyunların düzenlediği şehir merkezi, piazza, geçmişte ölüm dövüşlerinin, çoklu boks maçlarının, 16. yüzyılda ise boğaz güreşlerinin düzenlendiği bir açık alandır. Contrada denen semtler arasında düzenlenen bu yarışlar 14. yüzyıldan bugüne büyük ilgi çekmektedir.        1590 yılında boğa güreşleri yasaklanınca, bu tip yarışmalara başlandı. Yarışların ilk örnekleri bufalo sırtında yapılıyordu ve bufalate olarak adlandırılıyordu. Daha sonra assinate denen eşek-sırtı yarışlara geçildi ve at-sırtı yarışlarda bu süreçte düzenleniyordu. Palio alla tonda adı verilen ilk modern Polio yarışları 1650 dolaylarında ilk kez yapıldı. Başlangıçta her yıl bir kez olmak üzere yapılan yarışlara, daha sonradan bir gün daha eklendi. Yarışların düzenlendiği alanda, yarışa katılan atlar sırtlarında binicileriyle 3 tur atarlar.        The Palio di Siena (known locally simply as Il Palio) is a horse race held twice each year on July 2 and August 16 in Siena, Italy, in which ten horses and riders, bareback and dressed in the appropriate colours, represent ten of the seventeen Contrade, or city wards. The Palio held on July 2 is named Palio di Provenzano, in honour of Madonna di Provenzano, who has a church in Siena. The Palio held on August 16 is named Palio dell'Assunta, in honour of Assumption of Mary.        A magnificent pageant, the Corteo Storico, precedes the race, which attracts visitors and spectators from around the world.    The race itself, in which the jockeys ride bareback, involves circling the Piazza del Campo, on which a thick layer of dirt has been laid, three times and usually lasts no more than 90 seconds. It is not uncommon for a few of the jockeys to be thrown off their horses while making the treacherous turns in the piazza and indeed it is not unusual to see unmounted horses finishing the race without their jockeys. The Palio in fact is won by the horse who represents his contrada, and not by the jockeys.        The earliest known antecedents of the race are medieval. The town's central piazza was the site of public games, largely combative: pugna, a sort of many-sided boxing match or brawl; jousting; and in the 16th century, bullfights. Public races organized by the Contrade were popular from the 14th century on; called palii alla lunga, they were run across the whole city.        When the Grand Duke of Tuscany outlawed bullfighting in 1590, the Contrade took to organizing races in the Piazza del Campo. The first such races were on buffalo-back and called bufalate; asinate, races on donkey-back, later took their place, while horse-racing continued elsewhere. The first modern Palio (called palio alla tonda to distinguish it from the earlier palii alla lunga) took place in 1656. At first, one race was held each year, on July 2; a second, on August 16, was added later.        Main article: Contrade of Siena    The seventeen Contrade are: Aquila (Eagle), Bruco (Caterpillar), Chiocciola (Snail), Civetta (Little Owl), Drago (Dragon), Giraffa (Giraffe), Istrice (Crested porcupine), Leocorno (Unicorn), Lupa (Female Wolf), Nicchio (Seashell), Oca (Goose), Onda (Wave), Pantera (Black Panther), Selva (Forest), Tartuca (Tortoise), Torre (Tower) and Valdimontone (literally,

ITALYA - Palio di Siena - CAN AKIN    Palio di Siena        Palio di Siena ya da yerel olarak kısaca Il Palio, İtalya'nın Siena kentinde her yıl 2 Temmuz ve 16 Ağustos günlerinde olmak üzere iki kez düzenlenen geleneksel at yarışı oyunlarıdır. Bu yarışlarda her bir at ve binicisi şehrin Contrada adı verilen 17 semtinden birini temsil eder. Yarış boyunca büyük bir insan topluluğu yarış atlarını izler. Her yıl bu popüler yarışı izlemek için Siena kentine dünyanın her yanından binlerce turist gelir.        Yarışa katılan tüm at ve biniciler temsil ediyor oldukları semtin renklerine ve simgelerine uygun olarak giyinirler:        Aquila (Kartal), Bruco (Tırtıl), Chiocciola (Salyangoz), Civetta (Baykuş), Drago (Ejderha), Giraffa (Zürafa), Istrice (Kirpi), Leocorno (Tekboynuz), Lupa (Dişi kurt), Nicchio (Deniz kabuğu), Oca (Kaz), Onda (Dalga), Pantera (Kara Panter), Selva (Orman), Tartaruga (Tosbağa), Torre (Kule) ve Valdimontone (Montone olarak kısaltılır)    Antik Roma döneminde düzenlenen yarışlarla herhangi bir ilgisi bulunmayan Palio oyunlarının bilinen en yakın akrabaları Orta Çağdan kalmadır. Oyunların düzenlediği şehir merkezi, piazza, geçmişte ölüm dövüşlerinin, çoklu boks maçlarının, 16. yüzyılda ise boğaz güreşlerinin düzenlendiği bir açık alandır. Contrada denen semtler arasında düzenlenen bu yarışlar 14. yüzyıldan bugüne büyük ilgi çekmektedir.        1590 yılında boğa güreşleri yasaklanınca, bu tip yarışmalara başlandı. Yarışların ilk örnekleri bufalo sırtında yapılıyordu ve bufalate olarak adlandırılıyordu. Daha sonra assinate denen eşek-sırtı yarışlara geçildi ve at-sırtı yarışlarda bu süreçte düzenleniyordu. Palio alla tonda adı verilen ilk modern Polio yarışları 1650 dolaylarında ilk kez yapıldı. Başlangıçta her yıl bir kez olmak üzere yapılan yarışlara, daha sonradan bir gün daha eklendi. Yarışların düzenlendiği alanda, yarışa katılan atlar sırtlarında binicileriyle 3 tur atarlar.        The Palio di Siena (known locally simply as Il Palio) is a horse race held twice each year on July 2 and August 16 in Siena, Italy, in which ten horses and riders, bareback and dressed in the appropriate colours, represent ten of the seventeen Contrade, or city wards. The Palio held on July 2 is named Palio di Provenzano, in honour of Madonna di Provenzano, who has a church in Siena. The Palio held on August 16 is named Palio dell'Assunta, in honour of Assumption of Mary.        A magnificent pageant, the Corteo Storico, precedes the race, which attracts visitors and spectators from around the world.    The race itself, in which the jockeys ride bareback, involves circling the Piazza del Campo, on which a thick layer of dirt has been laid, three times and usually lasts no more than 90 seconds. It is not uncommon for a few of the jockeys to be thrown off their horses while making the treacherous turns in the piazza and indeed it is not unusual to see unmounted horses finishing the race without their jockeys. The Palio in fact is won by the horse who represents his contrada, and not by the jockeys.        The earliest known antecedents of the race are medieval. The town's central piazza was the site of public games, largely combative: pugna, a sort of many-sided boxing match or brawl; jousting; and in the 16th century, bullfights. Public races organized by the Contrade were popular from the 14th century on; called palii alla lunga, they were run across the whole city.        When the Grand Duke of Tuscany outlawed bullfighting in 1590, the Contrade took to organizing races in the Piazza del Campo. The first such races were on buffalo-back and called bufalate; asinate, races on donkey-back, later took their place, while horse-racing continued elsewhere. The first modern Palio (called palio alla tonda to distinguish it from the earlier palii alla lunga) took place in 1656. At first, one race was held each year, on July 2; a second, on August 16, was added later.        Main article: Contrade of Siena    The seventeen Contrade are: Aquila (Eagle), Bruco (Caterpillar), Chiocciola (Snail), Civetta (Little Owl), Drago (Dragon), Giraffa (Giraffe), Istrice (Crested porcupine), Leocorno (Unicorn), Lupa (Female Wolf), Nicchio (Seashell), Oca (Goose), Onda (Wave), Pantera (Black Panther), Selva (Forest), Tartuca (Tortoise), Torre (Tower) and Valdimontone (literally,

ITALYA - Palio di Siena - CAN AKIN    Palio di Siena        Palio di Siena ya da yerel olarak kısaca Il Palio, İtalya'nın Siena kentinde her yıl 2 Temmuz ve 16 Ağustos günlerinde olmak üzere iki kez düzenlenen geleneksel at yarışı oyunlarıdır. Bu yarışlarda her bir at ve binicisi şehrin Contrada adı verilen 17 semtinden birini temsil eder. Yarış boyunca büyük bir insan topluluğu yarış atlarını izler. Her yıl bu popüler yarışı izlemek için Siena kentine dünyanın her yanından binlerce turist gelir.        Yarışa katılan tüm at ve biniciler temsil ediyor oldukları semtin renklerine ve simgelerine uygun olarak giyinirler:        Aquila (Kartal), Bruco (Tırtıl), Chiocciola (Salyangoz), Civetta (Baykuş), Drago (Ejderha), Giraffa (Zürafa), Istrice (Kirpi), Leocorno (Tekboynuz), Lupa (Dişi kurt), Nicchio (Deniz kabuğu), Oca (Kaz), Onda (Dalga), Pantera (Kara Panter), Selva (Orman), Tartaruga (Tosbağa), Torre (Kule) ve Valdimontone (Montone olarak kısaltılır)    Antik Roma döneminde düzenlenen yarışlarla herhangi bir ilgisi bulunmayan Palio oyunlarının bilinen en yakın akrabaları Orta Çağdan kalmadır. Oyunların düzenlediği şehir merkezi, piazza, geçmişte ölüm dövüşlerinin, çoklu boks maçlarının, 16. yüzyılda ise boğaz güreşlerinin düzenlendiği bir açık alandır. Contrada denen semtler arasında düzenlenen bu yarışlar 14. yüzyıldan bugüne büyük ilgi çekmektedir.        1590 yılında boğa güreşleri yasaklanınca, bu tip yarışmalara başlandı. Yarışların ilk örnekleri bufalo sırtında yapılıyordu ve bufalate olarak adlandırılıyordu. Daha sonra assinate denen eşek-sırtı yarışlara geçildi ve at-sırtı yarışlarda bu süreçte düzenleniyordu. Palio alla tonda adı verilen ilk modern Polio yarışları 1650 dolaylarında ilk kez yapıldı. Başlangıçta her yıl bir kez olmak üzere yapılan yarışlara, daha sonradan bir gün daha eklendi. Yarışların düzenlendiği alanda, yarışa katılan atlar sırtlarında binicileriyle 3 tur atarlar.        The Palio di Siena (known locally simply as Il Palio) is a horse race held twice each year on July 2 and August 16 in Siena, Italy, in which ten horses and riders, bareback and dressed in the appropriate colours, represent ten of the seventeen Contrade, or city wards. The Palio held on July 2 is named Palio di Provenzano, in honour of Madonna di Provenzano, who has a church in Siena. The Palio held on August 16 is named Palio dell'Assunta, in honour of Assumption of Mary.        A magnificent pageant, the Corteo Storico, precedes the race, which attracts visitors and spectators from around the world.    The race itself, in which the jockeys ride bareback, involves circling the Piazza del Campo, on which a thick layer of dirt has been laid, three times and usually lasts no more than 90 seconds. It is not uncommon for a few of the jockeys to be thrown off their horses while making the treacherous turns in the piazza and indeed it is not unusual to see unmounted horses finishing the race without their jockeys. The Palio in fact is won by the horse who represents his contrada, and not by the jockeys.        The earliest known antecedents of the race are medieval. The town's central piazza was the site of public games, largely combative: pugna, a sort of many-sided boxing match or brawl; jousting; and in the 16th century, bullfights. Public races organized by the Contrade were popular from the 14th century on; called palii alla lunga, they were run across the whole city.        When the Grand Duke of Tuscany outlawed bullfighting in 1590, the Contrade took to organizing races in the Piazza del Campo. The first such races were on buffalo-back and called bufalate; asinate, races on donkey-back, later took their place, while horse-racing continued elsewhere. The first modern Palio (called palio alla tonda to distinguish it from the earlier palii alla lunga) took place in 1656. At first, one race was held each year, on July 2; a second, on August 16, was added later.        Main article: Contrade of Siena    The seventeen Contrade are: Aquila (Eagle), Bruco (Caterpillar), Chiocciola (Snail), Civetta (Little Owl), Drago (Dragon), Giraffa (Giraffe), Istrice (Crested porcupine), Leocorno (Unicorn), Lupa (Female Wolf), Nicchio (Seashell), Oca (Goose), Onda (Wave), Pantera (Black Panther), Selva (Forest), Tartuca (Tortoise), Torre (Tower) and Valdimontone (literally,

ITALYA - Palio di Siena - CAN AKIN    Palio di Siena        Palio di Siena ya da yerel olarak kısaca Il Palio, İtalya'nın Siena kentinde her yıl 2 Temmuz ve 16 Ağustos günlerinde olmak üzere iki kez düzenlenen geleneksel at yarışı oyunlarıdır. Bu yarışlarda her bir at ve binicisi şehrin Contrada adı verilen 17 semtinden birini temsil eder. Yarış boyunca büyük bir insan topluluğu yarış atlarını izler. Her yıl bu popüler yarışı izlemek için Siena kentine dünyanın her yanından binlerce turist gelir.        Yarışa katılan tüm at ve biniciler temsil ediyor oldukları semtin renklerine ve simgelerine uygun olarak giyinirler:        Aquila (Kartal), Bruco (Tırtıl), Chiocciola (Salyangoz), Civetta (Baykuş), Drago (Ejderha), Giraffa (Zürafa), Istrice (Kirpi), Leocorno (Tekboynuz), Lupa (Dişi kurt), Nicchio (Deniz kabuğu), Oca (Kaz), Onda (Dalga), Pantera (Kara Panter), Selva (Orman), Tartaruga (Tosbağa), Torre (Kule) ve Valdimontone (Montone olarak kısaltılır)    Antik Roma döneminde düzenlenen yarışlarla herhangi bir ilgisi bulunmayan Palio oyunlarının bilinen en yakın akrabaları Orta Çağdan kalmadır. Oyunların düzenlediği şehir merkezi, piazza, geçmişte ölüm dövüşlerinin, çoklu boks maçlarının, 16. yüzyılda ise boğaz güreşlerinin düzenlendiği bir açık alandır. Contrada denen semtler arasında düzenlenen bu yarışlar 14. yüzyıldan bugüne büyük ilgi çekmektedir.        1590 yılında boğa güreşleri yasaklanınca, bu tip yarışmalara başlandı. Yarışların ilk örnekleri bufalo sırtında yapılıyordu ve bufalate olarak adlandırılıyordu. Daha sonra assinate denen eşek-sırtı yarışlara geçildi ve at-sırtı yarışlarda bu süreçte düzenleniyordu. Palio alla tonda adı verilen ilk modern Polio yarışları 1650 dolaylarında ilk kez yapıldı. Başlangıçta her yıl bir kez olmak üzere yapılan yarışlara, daha sonradan bir gün daha eklendi. Yarışların düzenlendiği alanda, yarışa katılan atlar sırtlarında binicileriyle 3 tur atarlar.        The Palio di Siena (known locally simply as Il Palio) is a horse race held twice each year on July 2 and August 16 in Siena, Italy, in which ten horses and riders, bareback and dressed in the appropriate colours, represent ten of the seventeen Contrade, or city wards. The Palio held on July 2 is named Palio di Provenzano, in honour of Madonna di Provenzano, who has a church in Siena. The Palio held on August 16 is named Palio dell'Assunta, in honour of Assumption of Mary.        A magnificent pageant, the Corteo Storico, precedes the race, which attracts visitors and spectators from around the world.    The race itself, in which the jockeys ride bareback, involves circling the Piazza del Campo, on which a thick layer of dirt has been laid, three times and usually lasts no more than 90 seconds. It is not uncommon for a few of the jockeys to be thrown off their horses while making the treacherous turns in the piazza and indeed it is not unusual to see unmounted horses finishing the race without their jockeys. The Palio in fact is won by the horse who represents his contrada, and not by the jockeys.        The earliest known antecedents of the race are medieval. The town's central piazza was the site of public games, largely combative: pugna, a sort of many-sided boxing match or brawl; jousting; and in the 16th century, bullfights. Public races organized by the Contrade were popular from the 14th century on; called palii alla lunga, they were run across the whole city.        When the Grand Duke of Tuscany outlawed bullfighting in 1590, the Contrade took to organizing races in the Piazza del Campo. The first such races were on buffalo-back and called bufalate; asinate, races on donkey-back, later took their place, while horse-racing continued elsewhere. The first modern Palio (called palio alla tonda to distinguish it from the earlier palii alla lunga) took place in 1656. At first, one race was held each year, on July 2; a second, on August 16, was added later.        Main article: Contrade of Siena    The seventeen Contrade are: Aquila (Eagle), Bruco (Caterpillar), Chiocciola (Snail), Civetta (Little Owl), Drago (Dragon), Giraffa (Giraffe), Istrice (Crested porcupine), Leocorno (Unicorn), Lupa (Female Wolf), Nicchio (Seashell), Oca (Goose), Onda (Wave), Pantera (Black Panther), Selva (Forest), Tartuca (Tortoise), Torre (Tower) and Valdimontone (literally,

ITALYA - Palio di Siena - CAN AKIN
28 fotoğraf

The Palio di Siena (known locally simply as Il Palio) is a horse race held twice each year on July 2 and August 16 in Siena, Italy, in which ten horses and riders, bareback and dressed in the appropriate colours, represent ten of the seventeen Contrade, or city wards. The Palio held on July 2 is named Palio di Provenzano, in honour of Madonna di Provenzano, who has a church in Siena. The Palio held on August 16 is named Palio dell'Assunta, in honour of Assumption of Mary.
A magnificent pageant, the Corteo Storico, precedes the race, which attracts visitors and spectators from around the world.
The race itself, in which the jockeys ride bareback, involves circling the Piazza del Campo, on which a thick layer of dirt has been laid, three times and usually lasts no more than 90 seconds. It is not uncommon for a few of the jockeys to be thrown off their horses while making the treacherous turns in the piazza and indeed it is not unusual to see unmounted horses finishing the race without their jockeys. The Palio in fact is won by the horse who represents his contrada, and not by the jockeys.
The earliest known antecedents of the race are medieval. The town's central piazza was the site of public games, largely combative: pugna, a sort of many-sided boxing match or brawl; jousting; and in the 16th century, bullfights. Public races organized by the Contrade were popular from the 14th century on; called palii alla lunga, they were run across the whole city.

When the Grand Duke of Tuscany outlawed bullfighting in 1590, the Contrade took to organizing races in the Piazza del Campo. The first such races were on buffalo-back and called bufalate; asinate, races on donkey-back, later took their place, while horse-racing continued elsewhere. The first modern Palio (called palio alla tonda to distinguish it from the earlier palii alla lunga) took place in 1656. At first, one race was held each year, on July 2; a second, on August 16, was added later.
Main article: Contrade of Siena
The seventeen Contrade are: Aquila (Eagle), Bruco (Caterpillar), Chiocciola (Snail), Civetta (Little Owl), Drago (Dragon), Giraffa (Giraffe), Istrice (Crested porcupine), Leocorno (Unicorn), Lupa (Female Wolf), Nicchio (Seashell), Oca (Goose), Onda (Wave), Pantera (Black Panther), Selva (Forest), Tartuca (Tortoise), Torre (Tower) and Valdimontone (literally, "Valley of the Ram" - often shortened to Montone).


Flag Italy animated gif 240x180 
Garda Gölü (İtalyanca: Lago di Garda ya da Benaco), Sirmione

İtalya'daki en büyük göldür. Kuzey İtalya'da yer alan göl Venedik ve Milano kentlerinin arasındadır. Alplerin bu bölümü son buzul çağında buzullar tarafından biçimlendirilmiştir. Göl bir buzul gölüdür. Göl ve gölün kıyıları, güneydoğuda Verona, güneybatıda Brescia ve kuzeyde Trento illeri arasında bölünmüştür. Brenner Geçidi ile kuzeyden kolayca ulaşımın sağlandığı göl bölgesi, pek çok otel ve tatil köyünün bulunduğu turistik bir alandır.

 Sirmione İtalya'nın Lombardiya bölgesinde, Brescia'ya bağlı küçük bir kasaba. Sirmione'nin içinde çok ilgi çekici tarihi San Pietro Mavino kilisesi bulunmakta. İçerisi çok fazla restore edilmemiş, yıllardan beri dokunulmamış havası veriyor. Sirmione'de kalıp kafa dinlemek isteyenler için en ideal otel ise ''Hotel Ideal''. Eşsiz Sirmione ve göl manzarasıyla yemyeşilin içinde tamamen bir keyif oteli. Yemekleri ise tipik ''Veronese'' mutfağı. Meşhur ''Vino di Valpolicella'' ile Verona'ya özgü yemeklerden her restaurant'ta tadabilirsiniz. Italyanın kuzeyine gidenlerin, ne yapıp edip görmesi gereken şirin tarih kokan bir kasaba. 

Lake Garda (Italian: Lago di Garda or Benaco) is the largest lake in Italy. It is located in Northern Italy, about half-way between Venice and Milan. Glaciers formed this alpine region at the end of the last ice age. The lake and its shoreline are divided between the provinces of Verona (to the southeast), Brescia (southwest), and Trento (north). Being easily accessible from the north via the Brenner pass, the lake is a major tourist destination, including a number of exclusive hotels and resorts along its shore. Sirmione is a comune in the province of Brescia, in Lombardy (northern Italy). It is bounded by other communes of Desenzano del Garda and Peschiera del Garda in the province of Verona and the region of Veneto. It has a historical centre which is located on a small peninsula that separates the lower part of Lake Garda.

18 fotoğraf|Fotoğrafları Düzenle|Fotoğrafları Sırala|Başka Fotoğraf Ekle    				    				    				    		    Garda Gölü (İtalyanca: Lago di Garda ya da Benaco) CAN AKIN    Garda Gölü (İtalyanca: Lago di Garda ya da Benaco), İtalya'daki en büyük göldür. Kuzey İtalya'da yer alan göl Venedik ve Milano kentlerinin arasındadır. Alplerin bu bölümü son buzul çağında buzullar tarafından biçimlendirilmiştir. Göl bir buzul gölüdür. Göl ve gölün kıyıları, güneydoğuda Verona, güneybatıda Brescia ve kuzeyde Trento illeri arasında bölünmüştür. Brenner Geçidi ile kuzeyden kolayca ulaşımın sağlandığı göl bölgesi, pek çok otel ve tatil köyünün bulunduğu turistik bir alandır.        Lake Garda (Italian: Lago di Garda or Benaco) is the largest lake in Italy. It is located in Northern Italy, about half-way between Venice and Milan. Glaciers formed this alpine region at the end of the last ice age. The lake and its shoreline are divided between the provinces of Verona (to the southeast), Brescia (southwest), and Trento (north). Being easily accessible from the north via the Brenner pass, the lake is a major tourist destination, including a number of exclusive hotels and resorts along its shore.        http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0

18 fotoğraf|Fotoğrafları Düzenle|Fotoğrafları Sırala|Başka Fotoğraf Ekle    				    				    				    		    Garda Gölü (İtalyanca: Lago di Garda ya da Benaco) CAN AKIN    Garda Gölü (İtalyanca: Lago di Garda ya da Benaco), İtalya'daki en büyük göldür. Kuzey İtalya'da yer alan göl Venedik ve Milano kentlerinin arasındadır. Alplerin bu bölümü son buzul çağında buzullar tarafından biçimlendirilmiştir. Göl bir buzul gölüdür. Göl ve gölün kıyıları, güneydoğuda Verona, güneybatıda Brescia ve kuzeyde Trento illeri arasında bölünmüştür. Brenner Geçidi ile kuzeyden kolayca ulaşımın sağlandığı göl bölgesi, pek çok otel ve tatil köyünün bulunduğu turistik bir alandır.        Lake Garda (Italian: Lago di Garda or Benaco) is the largest lake in Italy. It is located in Northern Italy, about half-way between Venice and Milan. Glaciers formed this alpine region at the end of the last ice age. The lake and its shoreline are divided between the provinces of Verona (to the southeast), Brescia (southwest), and Trento (north). Being easily accessible from the north via the Brenner pass, the lake is a major tourist destination, including a number of exclusive hotels and resorts along its shore.        http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0

18 fotoğraf|Fotoğrafları Düzenle|Fotoğrafları Sırala|Başka Fotoğraf Ekle    				    				    				    		    Garda Gölü (İtalyanca: Lago di Garda ya da Benaco) CAN AKIN    Garda Gölü (İtalyanca: Lago di Garda ya da Benaco), İtalya'daki en büyük göldür. Kuzey İtalya'da yer alan göl Venedik ve Milano kentlerinin arasındadır. Alplerin bu bölümü son buzul çağında buzullar tarafından biçimlendirilmiştir. Göl bir buzul gölüdür. Göl ve gölün kıyıları, güneydoğuda Verona, güneybatıda Brescia ve kuzeyde Trento illeri arasında bölünmüştür. Brenner Geçidi ile kuzeyden kolayca ulaşımın sağlandığı göl bölgesi, pek çok otel ve tatil köyünün bulunduğu turistik bir alandır.        Lake Garda (Italian: Lago di Garda or Benaco) is the largest lake in Italy. It is located in Northern Italy, about half-way between Venice and Milan. Glaciers formed this alpine region at the end of the last ice age. The lake and its shoreline are divided between the provinces of Verona (to the southeast), Brescia (southwest), and Trento (north). Being easily accessible from the north via the Brenner pass, the lake is a major tourist destination, including a number of exclusive hotels and resorts along its shore.        http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0

18 fotoğraf|Fotoğrafları Düzenle|Fotoğrafları Sırala|Başka Fotoğraf Ekle    				    				    				    		    Garda Gölü (İtalyanca: Lago di Garda ya da Benaco) CAN AKIN    Garda Gölü (İtalyanca: Lago di Garda ya da Benaco), İtalya'daki en büyük göldür. Kuzey İtalya'da yer alan göl Venedik ve Milano kentlerinin arasındadır. Alplerin bu bölümü son buzul çağında buzullar tarafından biçimlendirilmiştir. Göl bir buzul gölüdür. Göl ve gölün kıyıları, güneydoğuda Verona, güneybatıda Brescia ve kuzeyde Trento illeri arasında bölünmüştür. Brenner Geçidi ile kuzeyden kolayca ulaşımın sağlandığı göl bölgesi, pek çok otel ve tatil köyünün bulunduğu turistik bir alandır.        Lake Garda (Italian: Lago di Garda or Benaco) is the largest lake in Italy. It is located in Northern Italy, about half-way between Venice and Milan. Glaciers formed this alpine region at the end of the last ice age. The lake and its shoreline are divided between the provinces of Verona (to the southeast), Brescia (southwest), and Trento (north). Being easily accessible from the north via the Brenner pass, the lake is a major tourist destination, including a number of exclusive hotels and resorts along its shore.        http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0

18 fotoğraf|Fotoğrafları Düzenle|Fotoğrafları Sırala|Başka Fotoğraf Ekle    				    				    				    		    Garda Gölü (İtalyanca: Lago di Garda ya da Benaco) CAN AKIN    Garda Gölü (İtalyanca: Lago di Garda ya da Benaco), İtalya'daki en büyük göldür. Kuzey İtalya'da yer alan göl Venedik ve Milano kentlerinin arasındadır. Alplerin bu bölümü son buzul çağında buzullar tarafından biçimlendirilmiştir. Göl bir buzul gölüdür. Göl ve gölün kıyıları, güneydoğuda Verona, güneybatıda Brescia ve kuzeyde Trento illeri arasında bölünmüştür. Brenner Geçidi ile kuzeyden kolayca ulaşımın sağlandığı göl bölgesi, pek çok otel ve tatil köyünün bulunduğu turistik bir alandır.        Lake Garda (Italian: Lago di Garda or Benaco) is the largest lake in Italy. It is located in Northern Italy, about half-way between Venice and Milan. Glaciers formed this alpine region at the end of the last ice age. The lake and its shoreline are divided between the provinces of Verona (to the southeast), Brescia (southwest), and Trento (north). Being easily accessible from the north via the Brenner pass, the lake is a major tourist destination, including a number of exclusive hotels and resorts along its shore.        http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0

Garda Gölü (İtalyanca: Lago di Garda ya da Benaco) CAN AKIN
16 fotoğraf

UÇAKTAN



 

 

 

 

 

 

 

 

 
Flag Italy animated gif 240x180 
VENEDİK

 

Venedik'e gidince belki de görmeden dönülmeyecek en önemli yer Büyük Kanal'dır. Burada bindiğiniz bir gondolda kanal boyu yapacağınız yolculukta gözünüze ister istemez birçok bina takılacaktır. Eğer bunların ne olduğunu merak ediyorsanız şimdi gondola birlikte binelim ve hepsini sırayla tanıyalım.
Büyük Kanal Venedik'in omurgasını oluşturmaktadır. Ters S harfi şeklindeki Kanal şehrin batısındaki şehre ulaşım noktalarından başlar ve doğusuna doğru kıvrım yaparak ilerler ve St. Marco Meydanı önlerinde sonlanır. Uzunluğu 3800m, genişliği 30 ile 70 m arası derinliği ise 5 m civarındır.
Kanalın her iki kıyısında 12. yüzyıldan 18.yüzyıla kadar tarihlenen konutlar antrepolar ve kamu binaları yer alır. Bu binaların çok büyük bölümü Venedik'in bir dünya ticareti başkenti olduğu dönemde burada oluşan yeni zengin aileler tarafından yaptırılmıştır. Binalar bugün de bu ailelerin isimleriyle anılırlar çoğuda bu binaların yüzyıllardır sahibidirler. Binalar genel olarak 16.yüzyıla tarihlenir. Kareye yakın dikdörtgen planlıdırlar. Giriş kat rustik taşlarla kaplanmış diğer katlar ise sütunlarla bölünmüş pencereli bir cephe düzeni gösterirler. Girişe yerleştirilen yarım daire kemerli kapı açıklıkları hem dışarıyla bağlantı sağlar hem de gelen veya gidecek olan malların yüklenmesinin yapıldığı yerlerdir. Giriş katları genel olarak depo olarak kullanılır. İkinci kat ise tüccar ve ailesine aittir. Özellikle giriş kapısı üzerindeki odalar. Bazen bu bölümün balkonlu da düzenlendiği görülür.
Ponte Rialto (Rialto Köprüsü): Bu ikinci köprü Büyük Kanal üzerindeki en eski köprüdür. Orijinali ahşap olan köprü 1440 yılındaki onarımda adeta yeniden ve yine ahşap olarak yapılmış ve bu onarım sırasında köprüye dükkânlar da ilave edilmiştir. Ortadan, gerektiğinde açılarak büyük deniz taşıtlarının da geçebildiği Rialto Köprüsü'ne bu özellik 16. yüzyılda kazandırılmıştır. Bu mekanizma için mimarlar arasında bir yarışma düzelenmiş Michelangelo, Palladio ve Sansovino gibi tanınmış mimarların katıldığı bu yarışmayı Antonio Da Ponte adlı ünlü olmayan bir mimar kazanmıştır. Kanalın en dar yerine yapılan köprünün ayakları yaklaşık 12.000 adet, çamurlu zemine saplanmış kolon üzerine oturmaktadır. Bugün köprü üzerinde 24 adet dükkân, arkadlı bir düzenlemeyle, yer alır.
Piazzetta Dı San Marco (St.Marco Meydanı): Şehrin en güzel anıt binalarından Dükler Sarayı ve Sansoviane Kütüphanesinin her iki yandan sınırladığı bu geniş alan St.Marco Kilisesi ile sonlanır. Alan ilk kurulduğunda pazaryeri olarak tasarlanmış ve kullanılmışsa da 1536 yılından sonra alanın temiz tutulması amacıyla burada pazar kurulması yasaklanmıştır. Alanın deniz tarafında, her iki tarafında birer tane sütun yer alır. Birinin üzerinde St.Marco'dan önce şehrin korucusu olan Bizans Kraliçesi Teodora'nin heykeli diğerinin üzeride ise Kentin koruyucusu St.Marco'yu sembolik olarak temsil eden ve Venedik'in de sembolü olan bronz bir aslan heykeli yer alır. Bu sütunlar Venedik'e 1125 yılında getirilmiş ve bugünkü yerlerine 1172 yılında Rialto Köprüsü'nün de ilk mimari olan Niccola Starantonia tarafından dikilmişlerdir. Eskiden bu sütunların arasında özellikle ölüm suçları infaz edilmekteymiş. Burada cezaları infaz edilen iki kişinin hikâyeleri hala anlatılmaktadır:
Bunardan biri bir fırıncının oğlu olan Pietro Faziol (Il Forneretto) 'dur. Bir asili öldürdüğü için ölüm cezasına çarptırılmıştır. Cezanın infazdan sonra Pietro Faziol'ün suçsuz olduğu anlaşılınca anısına iki adet gaz lambası yakılmıştır. Diğeri ise Carmagnola Kontudur ve O'da hainlikle suçlanmış suçsuzluğu daha sonra anlaşılmıştır.
Dükler Sarayı (Palazzo Ducale): Pembe Verona Mermeri ve beyaz Istra taşından yapılmıştır. Gotik Üsluptadır. Venedik dukalarının ikametgâhı ve yönetim merkezidir Yapının bir bölümü hapishane olarak da kullanılmıştır. İçi fresk tekniği ile yapılmış resimlerle süslenmiştir.
Libreria di San Marco (Sansovıno Kütüphanesi): Kütüphane binası St.Marco Meydanı'nın batı tarafı boyuncadır. Bu gösterişli bina Mimar Palladio'nun eseridir. Oldukça zengin nadir eserlerin bulunduğu bir kütüphanedir. Kütüphane Kardinal Bessarione tarafından oluşturulmuştur.
Saat Kulesi: St.Marco Meydanı'nın doğusundadır. 1496–1499 yılları arasında Mauro Coducci tarafından yapılmıştır. Kulenin iki yanında daha alçak olan binalar 1500-1506 yılları arasında Pietro Lombarda tarafından yapılmıştır. Kulenin üzerinde yer alan terasta bronz döküm olarak yapılan bir çan ve bu ana ellerindeki balyozlarla saat başı vuran iki erkek heykeli yer alır.
The Basılıca of St. Mark's (St.Marco Kilisesi): Venedik Katedrali olarak da tanınan St.Marco Kilisesi (veya Bazilikası), bu deniz cumhuriyetinin gücünün de bir göstergesidir. 828 yılında Mısır'ın İskenderiye kentinden Venedikli iki tüccarın getirdiği St.Marco'ya ait rölikler ( kutsal sayılan birine ait vücüt parçaları veya eşyalar) kente bir onur kazandırır. Rölikler önce St.Thedora Kilisesi'nde muhafaza edilir. Dük Giustiniano Partecipazio Venedik'e ve St. Marco'ya yakışır bir kilise yapılmasına karar verirse de Onun bu isteği kardeşi Giovanni Partecipazio tarafından projelendirilir ve 832 yılında binanın inşaatı, 883 yılında ise dekorasyonu tamamlanır. 976 yılında çıkan bir ayaklanmada Dükler Sarayı yanar ve alevler bitişikteki Kiliseye de oldukça zarar verir. Kilisenin restorasyonu ise 1000 yılına doğru Pitro Orseolo tarafından yapılır. Daha sonra Dük Domenico Contarini mevcut kilisenin güzel olmadığına karar verir ve yıktırır. 1063 yılında yetenekli öğrencilere bir proje yaptırır ve yapılan bu projeyi hayata geçirtir. Kilise 1073 yılında tamamlanır. Yapı plan olarak Bizans Mimarisinde bir dönem sıkça uygulanan Yunan Haçı (+) planındadır. Dört eşit kolun her biri bir koridor ve kolların kesişirinde oluşmuş bir orta açıklık planın esasını oluşturur. Her kol ve orta açıklık birer kubbe ile örtülüdür. Kubbeler pandantifler yardımıyla ayaklara ve sütunlara otururlar. Yapının içinde kubbe içleri, pandantifler, kemer ve tonozlar, dışta ise ön cephede yer alan kemer alınlıkları mozaik tekniği ile resimlenmiştir. Resimlerde İncil'de yer alan özellikle Hz.İsa'nın hayatı ve mucizeleri ile St.Marco'nun hayatıyla ilgili konular işlenmiştir; ayrıca dekoratif amaçlı olarak bitki motifleri de özellikle kemerlerde görülür. St Marco Kilisesi Bizans Mimarisine öykünülerek planlanmış olmasına rağmen her dönemde getirilen birçok parça ile Gotik, İslam ve Rönesans Üsluplarının özelliklerini de taşır.
1204 yılında Constantinapolis'e, Osmanlıya karşı güç oluşturmak için gelen Haçlı Ordusu, kenti yağmalamış, Bizans Devletinin bir dönem yıkılmasına da sebep olmuşlardır. Bu orduyu oluşturanlardan bir gurubu da Venediklilerdir. Yağmaladıkları sayısız eser arasında bronz 4 at heykeli ve Doğu Roma Ve Batı Roma İmparatorlukları 'nın birliğini sembolize eden Tetrark adlı 4 figürden oluşan heykeller en bilinenlerdir. Bugün St.Marco Kilisesi'nin cephesinde yer alan bu heykellerden Tetrark heykelinin kırık bölümü yakın zamanda kazılarda İstanbul'da çıkmış ve Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir. Oysa Venedik'te bu heykelin ve daha birçoğunun nereden geldiği belli değil veya Suriye kökenli olduğu söylenir. Hem 4 at heykelinin hem de Tetrark heykelinin orijinalleri St.Marko Kilisesi Müzesindedir. Müze bölümüne St Marco Kilisesi'nden ayrı olarak ücret ödenerek girilir.
Ponte Dei Sospiri (Hasret Köprüsü): Dükler Sarayı ile Prigioni Nuove (Yeni hapishane) arasında kapalı olarak inşa edilmiş 17.yüzyıl Barok Üslupta bir köprüdür. İsmini muhtemelen buradan cezaevine giden mahkûmların Venedik'e son kez iç çekerek bakmasından almış olabileceği söylenir.
Rıva Degli Schıavoni: Ponte della Paglia dan , St.Marco Kanalı boyunca, Gierdini di castello'ya kadar uzanır.
1324 yılında oluşturulan bu alan 1780 yılında genişletilerek bugünkü halini almıştır. Yol boyunca çeşitli turistik eşyalar, oteller ve kafeler yer almaktadır.
Arkeoloji Müzesi: Müze 1523 yılında Cardinal Domenico Grimani tarafından oluşturulmaya başlamıştır. Eserler genellikle Antik Yunan ve Roma Dönemi bronz ve mermer heykellerdir.
GONDOL İstasyon binasının sağında St.Simeon Picello Kilisesi'ni okside olmuş bakır kubbe kaplamasıyla ayırd edebilirsiniz. Kubbe üzerinde bağışlayıcı olarak Hz. İsa'nın heykeli bulunur. Girişi oldukça etkileyicidir. 18. yüzyıl Neo-klasik Üsluptadır. Merdivenleri suyun içine girmiştir. Bu ilk kiliseyi geçince Büyük Kanal üzerindeki üç köprüden ilki olan Ponte degli Scalzi (İstasyon Köprüsü) ile karşılaşırız. Köprü 1858 yılında metal olarak yapılmış, 1934 yılında ise beyaz taşla kaplanmıştır. Köprünün sol tarafında Barok Üsluptaki cephesiyle Santa Maria di Nazareth Kilisesi'ni görebiliriz. Aynı sırada San Geremia Kilisesi Venedik'teki en eski yapılardan biridir. 13.yüzyılda yapılmıştır fakat 1760 yılında onarım görmüştür. Kilisenin Romanesk Üsluptaki Çan kulesi şehirdeki en eski tarihli yapılardandır. San Geremia Kilisesi ve Çan kulesi sırasında bir 18.yüzyıl yapısı olan Palazzo Labia (Patrik Sarayı) yer alır. İçinde fresk süslemeler bulunan bu sarayın köşesinde St.John'un bir heykeli yer alır.

San Marco: Bakışlarımızı yine solda tutarsak kentin 2.büyük kanalı olan Cannaregio Kanalı'nın başlangıcını görebiliriz. Şimdi sağa dönelim Venedik'te Bizans Üslubunda yapılmış bir bina, Fondaco dei Turchi karşımıza çıkacaktır. İki sıra kemerli cephesi ve köşelerde yükseltilmiş kulevari katları ile ayırt edebilirsiniz. Bina 12. veya 13.yüzyıllara tarihlendirilmekteyse de 19. yüzyılda büyük bir onarım görmüştür. Günümüzde Müze olarak (Museum of Natural History) kullanılmaktadır. Rio delta Maddelena' yı geçiyor ve sol tarafta Rönesans Üslubundaki Plazzo Vendramin Calergi' yi görürüz. Richard Wagner 13 Şubat 1883 tarihinde burada ölmüştür. Hemen ardından 17.yüzyıla tarihle nen Palaza Rounda , Palaza Gussoni Grimani della Vita , Palazetto Boldu ve Palazzo Contarini-Pisani binaları sıralanır. Bu binaların karşısında, sağda yine bir 17.yüzyıl, Rönesans Mimarisi uygulaması olan Ca' Pesaro 1679-1710 yılları arasında inşa edilmiştir. Mimarı olan Baldassare Longhena binayı tamamlayama endişesi yüzünden ölmüştür. Ca'Pesaro günümüzde Müze olarak (The International Galleri of Modern Art and The Oriental Art Museum)

Aynı istikamette, sağda Plaza Corner della Regina 1724 yılında, Klasik Üslupta yapılmıştır. Günümüzde Bankalar Birliği Binası olarak kullanılmaktadır. Yine solda Büyük Kanal' ın dikkate değer bir başka binası Ca'd'Oro 'dur (Golden Hause) . Bu bina birçok kez el değiştirmiş, sık sık onarım görmüştür. Asıl yapılış tarihi 1440 yılıdır. Binada Bizans Sanatı etkileri ve Gotik Üslubun unsurlarını görebilirsiniz. Diğer bir yapı, aynı sırada Palazzo Sagredo'dur. 14.yüzyıl Gotik Üslupludur. Kanalın karşısında iki katlı tuğla bir bina dikkati çeker Pescheria (balık pazarı) binası 1907 yılında yapılmıştır.

Rialto Köprüsü: Kanalın diğer yakasında ise Palazzo Michiel dalle Colonne, bolca kullanılmış kolonlu cephesiyle ayırt edilir. Michiel, Doğundan Venedik'e çeşitli ürünlerin yanı sıra bol miktarda antik şehirlerden topladığı sütunları da getirmiştir. Bunların büyük bölümü St Marco Meydanı'ndaki kilisede ve ayrıca kendileri için yaptırdıkları bu binada kullanılmıştır. Yolumuza devam ediyoruz, Büyük Kanalın sağında Fabbriche Nuove di Rialto etkileyici geniş bir cepheye sahiptir. 1552 yılında yapılan bina Rönesans Üslubu'ndadır. Bina bir ticari merkez olarak kullanılmıştır. Bu binanın yanında meyve ve sebze satılan açık pazar yer alır. Pazar yerinin bulunduğu bu bina Fabbriche Vecchie di Rialto binasıdır. 1522 yılında Mahkeme binası olarak yapılmıştır.

İki fabrikayı cepheden gören Ca'Da Mosto Venedik'te resmi yapılacak kadar güzel binalardan biridir. Venedik-Bizans Üslubunda'ki bina 13. yüzyılda yapılmıştır. Büyük Kanal bu noktada sağa doğru kıvrılır ve biz sol taraftan ilerlerken gözlerimiz Ponte di Rialto köprüsüne takılır. Bu arada solda Fondaco dei Tedeschi binasını (Alman Antreposu) da gözden kaçırmamalıyız. Gördüğümüz bu bina 1515 yılında yanan daha erken tarihli antrepo binasının yerine yapılmıştır. Tepesindeki beyaz mazgalları ve dairesel kemerlerden oluşan girişi ile tanınır. Sağda Palazzo dei Camerlenghi Venedik'in hazine binası (St.Marco Cumhuriyeti Hazine Binası) ve finans merkezidir. 16. yüzyılda yapılmıştır.

Rialto Köprüsü'nün sağında bir 16. yüzyıl yapısı olan Palazzo dei Dieci Savi Rönesans mimarisi üslubundadır. Biraz önümüzde sol tarafta 13.yüzyıl yapısı olan Palazzo Loredan ve 12.yüzyıl yapısı olan Palazzo Farsetti (Venice Town Hall) tipik Bizans Mimarisi Üslubundaki yapılardır.

Aynı kıyıda bir başka 16. yüzyıl binası Palazo Grimani (Venedik Temyiz Mahkemesi) ve Palazzo Papadopoli binaları yer alır. Bir sonraki bina 15 yüzyılda yapılmış ve Milano Dükü Fracesco Sforza' ya ait olan Gotik Üsluptaki Palazzo Bernardo 'dur. Sağ taraf ta etkileyici bir 15. yüzyıl binası Plazzo Pisari 'nin merkezinde bulunan pencere girift motiflerle süslenmiştir.

Yine sağda Plaza Balba (Kanal kıvrımındaki Saray) ve Gotik üsluptaki Ca'Foscari binaları görülür. Ca Foscari Frencesco'ye ait bir antrepo binasıyken günümüzde Venedik Üniversitesi'ne aittir (Economics and Business School of the University of Venice) Biraz ileride sol sırada bir 18.yüzyıl yapısı olan Plazzo Grassi bulunur. Grassi ailesi için yapılmıştır bugün bir Moda Okulu dur. Plazzo Grassi'nin karşısında sağda klasik Venedik mimarisinin güzel bir örneği olan Palazzo Rezzonica 18. yüzyıl Venedik yaşamını gösteren bir müze olarak korunmaktadır. Yine sağda bu binanın biraz uzağında 15.yüzyılda Gotik Üslupta yapılmış olan Palazzo Loredan dell'Ambasciatore ve bunun karşısıda Palazzo Failer bulunmaktadır. Karşımıza Büyük Kanaldaki 3. köprü olan Ponte dell'Accademia çıkar. 19. yüzyılda yapılmış olan köprü 1930 yıllarda bugünkü şeklini almıştır. Metal ve ahşap malzeme ile yapılmıştır. Kanal biraz sonra St.Marco Meydanı önünde sonlanır.

Bu noktada karşımıza Venedik Liman İşletmeleri Binası çıkar. 15.yüzyılda yapılan bu bina 18. ve 19. yüzyıllarda Resim ve Heykel Akademisi olarak kullanılmıştır. İçi de bu dönemden kalma fresklerle süslüdür.

Venice (Italian: Venezia Venetian: Venesia) is a city in northern Italy, the capital of the region Veneto, with a population of 271,367 (census estimate 1 January 2004). Together with Padua, the city is included in the Padua-Venice Metropolitan Area (population 1,600,000). The city historically was the capital of an independent nation. Venice has been known as the "La Dominante", "Serenissima", "Queen of the Adriatic", "City of Water", "City of Bridges" and "City of Canals". Luigi Barzini, writing in The New York Times, described it as "undoubtedly the most beautiful city built by man". Venice has also been described by the Times Online as being one of Europe's most romantic cities.

The city stretches across 118 small islands in the marshy Venetian Lagoon along the Adriatic Sea in northeast Italy. The saltwater lagoon stretches along the shoreline between the mouths of the Po (south) and the Piave (north) Rivers. The population estimate of 272,000 inhabitants includes the population of the whole Comune of Venezia; around 60,000 in the historic city of Venice (Centro storico); 176,000 in Terraferma (the Mainland), mostly in the large frazione of Mestre and Marghera; and 31,000 live on other islands in the lagoon.

The Republic of Venice was a major maritime power during the Middle Ages and Renaissance, and a staging area for the Crusades and the Battle of Lepanto, as well as a very important center of commerce (especially silk, grain and spice trade) and art in the 13th century up to the end of the 17th century. Venice is also famous for its musical, particularly operatic, history, and its most famous son in this field is Antonio Vivaldi.

Venecia (en italiano Venezia, en veneciano Venesia, en veneciano antiguo Venexia), la ciudad de los canales, es la capital de la región de Véneto. Está situada sobre un conjunto de islas que se extiende en una laguna homónima pantanosa en el mar Adriático, entre las desembocaduras de los ríos Po (sur), y Piave (norte), en el nordeste de Italia.

Venecia está compuesta por 120 pequeñas islas unidas entre sí por 455 puentes.[1] Se llega a Venecia desde tierra firme por el Puente de la Libertad que accede al Piazzale Roma.

Desde su fundación la ciudad ha sufrido los efectos de inundaciones periódicas. En la actualidad la ciudad se considera en grave amenaza por las repetidas inundaciones. En primavera y otoño tiene lugar la llamada acqua alta ('marea alta') dos veces al día y la Plaza de San Marcos se inunda de agua. El gobierno italiano prepara un proyecto, denominado Moisés, para levantar unos diques móviles que se cerrarían en caso de aumento del nivel del agua del mar.


Flag Italy animated gif 240x180 
VERONA

Verona, İtalya'nın kuzeyinde Veneto bölgesinde (27.12.2008 itibariyla) 265.410 nüfuslu bir şehir. Verona Veneto bölgesinde bulunan yedi vilayetden biri olan Verona Vilayet merkezidir. Verona şehri kuzey-doğu İtalya'nin en önemli turizm merkezlerinden biridir. Buna başlıca neden kültürel ve mimarî tarihi eserler, yil içinde organize edilen birkaç önemli enternasyonal fuar ve yaz aylarinda Klasik Romalilardan kalma antik Arena da yapimlanan tiyatro ve opera temsilleridir.

Verona'da bulunan tarihî binaların değerleri ve önemleri dolayısıyla Verona şehri UNESCO Dünya Mirasları listesine dahil edilmiştir. Verona'da birçok klasik Roma döneminden kalmış ve Orta Cağlarda kullanılmamıs anıt eser bulunmaktadır. Bunların başında yaz mevsiminde açık havada opera ve tiyatro sahnelenmesi için kullanılan Arena adli Romalılardan kalma anfi binası gelmektedir. Orta Çağlarda inşa edilen binalar 1117deki olan büyük depremle yıkılmakla beraber, bundan sonra şehirin Romenesk tipi mimariye dayanan yeniden imar edilmesi Verona'da çok önemli Orta Çağların son dönemlerinden kalmış birçok anıt yapının ve şehir meydanın bulunmasına yol açmıştır.

Verona'nin cografî konumunun önemi Alplerden çıkıp Garda Gölü'nden geçip gelen Adige Irmağının yaptığı bir kaviste yerleşmesidir. Bu nehir 1956'ya kadar zaman zaman şehrin sel afetine uğramasına yol açmış, ama bu tarihten inşası bitirilen Mori-Torbole Tüneli nedeniyle sel olasığı çok azaltılmıştır.


Verona Veneto, northern Italy, one of the seven provincial capitals in the region. It is one of the main tourist destinations in north-eastern Italy, thanks to its artistic heritage, several annual fairs, shows, and operas, such as the lyrical season in the Arena, the ancient amphitheatre built by the Romans. Verona owes its historical and economical importance to its geographical location, in a loop of the Adige River near Lake Garda. Because of this position, the areas saw regular floodings until 1956, when the Mori-Torbole tunnel was constructed, providing 500 cubic meters of discharge from the Adige river to Lake Garda when there was danger of flooding. The tunnel reduced the risk of flooding from once every seventy years to once every two centuries.

Romeo ve Juliet'in Veronası ITALYA - CAN AKIN        Shakespeare'in meşhur Romeo ve Juliet hikâyesinin yaşandığı şehir Verona. Şehirdeki Juliet'in balkonlu evi turistlerin ilgi odağı. Evin bahçesinde bir de Juliet'in bronzdan bir heykeli bulunuyor. Heykelin sağ göğsünü okşayanlara şans getireceğine inanılıyor. Bunun için günün her saatinde Juliet'e sarılarak fotoğraf çektiriliyor ve gerçek aşkını bulacağı şansının açılacagı biliniyor bu nedenle binlerce kişi özel olarak geliyor. İnanmazsınız ama 5 dakika sonra şansım açıldı Juliet'in evi özellikle uzak doğudan gelen çekik gözlü insanların ilgi odağı, Japonya dan arkadaşlar fotoğraf çektirecekleri için saatlerce bekledik Sheakespare buralarda oldukça okunuyor…        Kan davalı iki ailenin çocukları olan Romeo ve Juliet'in hikâyesinden bahsetmek istiyorum biraz. Olay 16. yüzyılda yaşanır:        Varlıklı ve ünlü iki İtalyan ailesi Capuleti'ler ile Montecchi'ler yıllardır devam eden kan davası nedeniyle birbirlerine düşmandırlar.. Montecchi ailesinden Romeo, Capuleti'lerden Juliet'i görür görmez âşık olur ve bir rahibin yardımıyla gizlice nikâhlanırlar. Bu arada iki aile arasındaki kan davası devam etmektedir. Nikâh sonrası şehir meydanında çıkan bir kavgada araya giren Romeo, kendi ailesinden bir ferdi öldürülmesi üzerine Juliet'in kuzenini öldürür. Capuleti ailesi de intikam yemini eder. Romeo bunun üzerine şehri terk ederek Mantua'ya gider. Juliet, ailesi tarafından Kont Paris'le evlendirilecektir. Genç kız, bundan kurtulmak ve Romeo ile kaçmak için ilaç içerek ölü taklidi yapar. Romeo döndüğünde Juliet'in öldüğünü zanneder ve zehir içerek canına kıyar. İlacın etkisi geçtikten sonra uyanıp Romeo'nun cesediyle karşılaşan Juliet de intihar eder.        Verona şehrinde geçtiğine inanılan bu hikâye, ilk kez 1524 yılında şair Luigi da Porto tarafından kaleme alınmış. 60 yıl sonra da İngiliz yazar William Shakespeare

Romeo ve Juliet'in Veronası ITALYA - CAN AKIN        Shakespeare'in meşhur Romeo ve Juliet hikâyesinin yaşandığı şehir Verona. Şehirdeki Juliet'in balkonlu evi turistlerin ilgi odağı. Evin bahçesinde bir de Juliet'in bronzdan bir heykeli bulunuyor. Heykelin sağ göğsünü okşayanlara şans getireceğine inanılıyor. Bunun için günün her saatinde Juliet'e sarılarak fotoğraf çektiriliyor ve gerçek aşkını bulacağı şansının açılacagı biliniyor bu nedenle binlerce kişi özel olarak geliyor. İnanmazsınız ama 5 dakika sonra şansım açıldı Juliet'in evi özellikle uzak doğudan gelen çekik gözlü insanların ilgi odağı, Japonya dan arkadaşlar fotoğraf çektirecekleri için saatlerce bekledik Sheakespare buralarda oldukça okunuyor…        Kan davalı iki ailenin çocukları olan Romeo ve Juliet'in hikâyesinden bahsetmek istiyorum biraz. Olay 16. yüzyılda yaşanır:        Varlıklı ve ünlü iki İtalyan ailesi Capuleti'ler ile Montecchi'ler yıllardır devam eden kan davası nedeniyle birbirlerine düşmandırlar.. Montecchi ailesinden Romeo, Capuleti'lerden Juliet'i görür görmez âşık olur ve bir rahibin yardımıyla gizlice nikâhlanırlar. Bu arada iki aile arasındaki kan davası devam etmektedir. Nikâh sonrası şehir meydanında çıkan bir kavgada araya giren Romeo, kendi ailesinden bir ferdi öldürülmesi üzerine Juliet'in kuzenini öldürür. Capuleti ailesi de intikam yemini eder. Romeo bunun üzerine şehri terk ederek Mantua'ya gider. Juliet, ailesi tarafından Kont Paris'le evlendirilecektir. Genç kız, bundan kurtulmak ve Romeo ile kaçmak için ilaç içerek ölü taklidi yapar. Romeo döndüğünde Juliet'in öldüğünü zanneder ve zehir içerek canına kıyar. İlacın etkisi geçtikten sonra uyanıp Romeo'nun cesediyle karşılaşan Juliet de intihar eder.        Verona şehrinde geçtiğine inanılan bu hikâye, ilk kez 1524 yılında şair Luigi da Porto tarafından kaleme alınmış. 60 yıl sonra da İngiliz yazar William Shakespeare

Romeo ve Juliet'in Veronası ITALYA - CAN AKIN        Shakespeare'in meşhur Romeo ve Juliet hikâyesinin yaşandığı şehir Verona. Şehirdeki Juliet'in balkonlu evi turistlerin ilgi odağı. Evin bahçesinde bir de Juliet'in bronzdan bir heykeli bulunuyor. Heykelin sağ göğsünü okşayanlara şans getireceğine inanılıyor. Bunun için günün her saatinde Juliet'e sarılarak fotoğraf çektiriliyor ve gerçek aşkını bulacağı şansının açılacagı biliniyor bu nedenle binlerce kişi özel olarak geliyor. İnanmazsınız ama 5 dakika sonra şansım açıldı Juliet'in evi özellikle uzak doğudan gelen çekik gözlü insanların ilgi odağı, Japonya dan arkadaşlar fotoğraf çektirecekleri için saatlerce bekledik Sheakespare buralarda oldukça okunuyor…        Kan davalı iki ailenin çocukları olan Romeo ve Juliet'in hikâyesinden bahsetmek istiyorum biraz. Olay 16. yüzyılda yaşanır:        Varlıklı ve ünlü iki İtalyan ailesi Capuleti'ler ile Montecchi'ler yıllardır devam eden kan davası nedeniyle birbirlerine düşmandırlar.. Montecchi ailesinden Romeo, Capuleti'lerden Juliet'i görür görmez âşık olur ve bir rahibin yardımıyla gizlice nikâhlanırlar. Bu arada iki aile arasındaki kan davası devam etmektedir. Nikâh sonrası şehir meydanında çıkan bir kavgada araya giren Romeo, kendi ailesinden bir ferdi öldürülmesi üzerine Juliet'in kuzenini öldürür. Capuleti ailesi de intikam yemini eder. Romeo bunun üzerine şehri terk ederek Mantua'ya gider. Juliet, ailesi tarafından Kont Paris'le evlendirilecektir. Genç kız, bundan kurtulmak ve Romeo ile kaçmak için ilaç içerek ölü taklidi yapar. Romeo döndüğünde Juliet'in öldüğünü zanneder ve zehir içerek canına kıyar. İlacın etkisi geçtikten sonra uyanıp Romeo'nun cesediyle karşılaşan Juliet de intihar eder.        Verona şehrinde geçtiğine inanılan bu hikâye, ilk kez 1524 yılında şair Luigi da Porto tarafından kaleme alınmış. 60 yıl sonra da İngiliz yazar William Shakespeare

Romeo ve Juliet'in Veronası ITALYA - CAN AKIN        Shakespeare'in meşhur Romeo ve Juliet hikâyesinin yaşandığı şehir Verona. Şehirdeki Juliet'in balkonlu evi turistlerin ilgi odağı. Evin bahçesinde bir de Juliet'in bronzdan bir heykeli bulunuyor. Heykelin sağ göğsünü okşayanlara şans getireceğine inanılıyor. Bunun için günün her saatinde Juliet'e sarılarak fotoğraf çektiriliyor ve gerçek aşkını bulacağı şansının açılacagı biliniyor bu nedenle binlerce kişi özel olarak geliyor. İnanmazsınız ama 5 dakika sonra şansım açıldı Juliet'in evi özellikle uzak doğudan gelen çekik gözlü insanların ilgi odağı, Japonya dan arkadaşlar fotoğraf çektirecekleri için saatlerce bekledik Sheakespare buralarda oldukça okunuyor…        Kan davalı iki ailenin çocukları olan Romeo ve Juliet'in hikâyesinden bahsetmek istiyorum biraz. Olay 16. yüzyılda yaşanır:        Varlıklı ve ünlü iki İtalyan ailesi Capuleti'ler ile Montecchi'ler yıllardır devam eden kan davası nedeniyle birbirlerine düşmandırlar.. Montecchi ailesinden Romeo, Capuleti'lerden Juliet'i görür görmez âşık olur ve bir rahibin yardımıyla gizlice nikâhlanırlar. Bu arada iki aile arasındaki kan davası devam etmektedir. Nikâh sonrası şehir meydanında çıkan bir kavgada araya giren Romeo, kendi ailesinden bir ferdi öldürülmesi üzerine Juliet'in kuzenini öldürür. Capuleti ailesi de intikam yemini eder. Romeo bunun üzerine şehri terk ederek Mantua'ya gider. Juliet, ailesi tarafından Kont Paris'le evlendirilecektir. Genç kız, bundan kurtulmak ve Romeo ile kaçmak için ilaç içerek ölü taklidi yapar. Romeo döndüğünde Juliet'in öldüğünü zanneder ve zehir içerek canına kıyar. İlacın etkisi geçtikten sonra uyanıp Romeo'nun cesediyle karşılaşan Juliet de intihar eder.        Verona şehrinde geçtiğine inanılan bu hikâye, ilk kez 1524 yılında şair Luigi da Porto tarafından kaleme alınmış. 60 yıl sonra da İngiliz yazar William Shakespeare

Romeo ve Juliet'in Veronası ITALY - CAN AKIN
Romeo ve Juliet'in Veronası ITALYA - CAN AKIN
16 fotoğraf








Romeo and Juliet, William Shakespeare 

"There is no world without Verona walls,
But purgatory, torture, hell itself,
Hence banished is banish'd from the world,
and world's exile is death."

"Non esiste mondo fuor dalle mura di Verona,
Ma solo purgatorio, tortura, inferno,
Chi e bandito de qui, e bandito del mondo,
e l'esilio dal mondo, e morte."



Romeo ve Juliet'in Veronası  ITALYA - CAN AKIN

Kan davalı iki ailenin çocukları olan Romeo ve Juliet'in hikâyesinden bahsetmek istiyorum biraz. Olay 16. yüzyılda yaşanır:

Varlıklı ve ünlü iki İtalyan ailesi Capuleti'ler ile Montecchi'ler yıllardır devam eden kan davası nedeniyle birbirlerine düşmandırlar.. Montecchi ailesinden Romeo, Capuleti'lerden Juliet'i görür görmez âşık olur ve bir rahibin yardımıyla gizlice nikâhlanırlar. Bu arada iki aile arasındaki kan davası devam etmektedir. Nikâh sonrası şehir meydanında çıkan bir kavgada araya giren Romeo, kendi ailesinden bir ferdi öldürülmesi üzerine Juliet'in kuzenini öldürür. Capuleti ailesi de intikam yemini eder. Romeo bunun üzerine şehri terk ederek Mantua'ya gider. Juliet, ailesi tarafından Kont Paris'le evlendirilecektir. Genç kız, bundan kurtulmak ve Romeo ile kaçmak için ilaç içerek ölü taklidi yapar. Romeo döndüğünde Juliet'in öldüğünü zanneder ve zehir içerek canına kıyar. İlacın etkisi geçtikten sonra uyanıp Romeo'nun cesediyle karşılaşan Juliet de intihar eder.

Verona
şehrinde geçtiğine inanılan bu hikâye, ilk kez 1524 yılında şair Luigi da Porto tarafından kaleme alınmış. 60 yıl sonra da İngiliz yazar William Shakespeare "Romeo ve Juliet" adıyla tiyatro oyununa dönüştürmüş. 13. yüzyıla kadar uzanan bir geçmişe sahip Capuleti ailesinin evi 1905 yılında belediye tarafından satın alınmış ve şu an onun mülkiyetinde. 70 yıl önce restore edilerek bugünkü görünümünü kazanmış. Ünlü balkonu da Shakespeare'in eserinden esinlenilerek o tarihte ilave edilmiş. Eserde kullanılan Juliet'in yatağı da alınıp bu eve getirilip aynen konulmuş. Bahçe girişindeki duvarlar, her dilden mesajlar ve üzerine not yazılmış kâğıtlarla dolu. Sizde böyle bir âşık bulmanız ve âşık olmanız dileği için duvarına bir şeyler yazabilir veya asabilirsiniz. Mesajlar arasında Türkçe olanlar da gözümüze çarpıyor. Kimileri isim, kimileri şiir ya da not yazmış. Yetkililer duvarların bu şekilde kullanılmasından yakınıyorlar ama bunun önüne geçememişler. Zaman zaman temizlemişler fakat kısa sürede tekrar dolmuş. Biz gördüğümüzde de duvarlarda yazı yazılacak yer kalmamış, artık yapıştırma mesajlar göze çarpıyordu.

Shakespeare'in meşhur Romeo ve Juliet hikâyesinin yaşandığı şehir Verona. Şehirdeki Juliet'in balkonlu evi turistlerin ilgi odağı. Evin bahçesinde bir de Juliet'in bronzdan bir heykeli bulunuyor. Heykelin sağ göğsünü okşayanlara şans getireceğine inanılıyor. Bunun için günün her saatinde Juliet'e sarılarak fotoğraf çektiriliyor ve gerçek aşkını bulacağı şansının açılacağı biliniyor bu nedenle binlerce kişi özel olarak geliyor. İnanmazsınız ama 5 dakika sonra şansım açıldı J  Juliet'in evi özellikle uzak doğudan gelen çekik gözlü insanların ilgi odağı, Japonya dan arkadaşlar fotoğraf çektirecekleri için saatlerce bekledik  Sheakespare buralarda oldukça okunuyor…

Verona, Italya - CAN AKIN    Verona, İtalya'nın kuzeyinde Veneto bölgesinde (27.12.2008 itibariyla) 265.410 nüfuslu bir şehir. Verona Veneto bölgesinde bulunan yedi vilayetden biri olan Verona Vilayet merkezidir. Verona şehri kuzey-doğu İtalya'nin en önemli turizm merkezlerinden biridir. Buna başlıca neden kültürel ve mima...rî tarihi eserler, yil içinde organize edilen birkaç önemli enternasyonal fuar ve yaz aylarinda Klasik Romalilardan kalma antik Arena da yapimlanan tiyatro ve opera temsilleridir.        Verona'da bulunan tarihî binaların değerleri ve önemleri dolayısıyla Verona şehri UNESCO Dünya Mirasları listesine dahil edilmiştir. Verona'da birçok klasik Roma döneminden kalmış ve Orta Cağlarda kullanılmamıs anıt eser bulunmaktadır. Bunların başında yaz mevsiminde açık havada opera ve tiyatro sahnelenmesi için kullanılan Arena adli Romalılardan kalma anfi binası gelmektedir. Orta Çağlarda inşa edilen binalar 1117deki olan büyük depremle yıkılmakla beraber, bundan sonra şehirin Romenesk tipi mimariye dayanan yeniden imar edilmesi Verona'da çok önemli Orta Çağların son dönemlerinden kalmış birçok anıt yapının ve şehir meydanın bulunmasına yol açmıştır.        Verona'nin cografî konumunun önemi Alplerden çıkıp Garda Gölü'nden geçip gelen Adige Irmağının yaptığı bir kaviste yerleşmesidir. Bu nehir 1956'ya kadar zaman zaman şehrin sel afetine uğramasına yol açmış, ama bu tarihten inşası bitirilen Mori-Torbole Tüneli nedeniyle sel olasığı çok azaltılmıştır.        Verona Veneto, northern Italy, one of the seven provincial capitals in the region. It is one of the main tourist destinations in north-eastern Italy, thanks to its artistic heritage, several annual fairs, shows, and operas, such as the lyrical season in the Arena, the ancient amphitheatre built by the Romans.        Verona owes its historical and economical importance to its geographical location, in a loop of the Adige River near Lake Garda. Because of this position, the areas saw regular floodings until 1956, when the Mori-Torbole tunnel was constructed, providing 500 cubic meters of discharge from the Adige river to Lake Garda when there was danger of flooding. The tunnel reduced the risk of flooding from once every seventy years to once every two centuries.        http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0

Verona, Italya - CAN AKIN    Verona, İtalya'nın kuzeyinde Veneto bölgesinde (27.12.2008 itibariyla) 265.410 nüfuslu bir şehir. Verona Veneto bölgesinde bulunan yedi vilayetden biri olan Verona Vilayet merkezidir. Verona şehri kuzey-doğu İtalya'nin en önemli turizm merkezlerinden biridir. Buna başlıca neden kültürel ve mima...rî tarihi eserler, yil içinde organize edilen birkaç önemli enternasyonal fuar ve yaz aylarinda Klasik Romalilardan kalma antik Arena da yapimlanan tiyatro ve opera temsilleridir.        Verona'da bulunan tarihî binaların değerleri ve önemleri dolayısıyla Verona şehri UNESCO Dünya Mirasları listesine dahil edilmiştir. Verona'da birçok klasik Roma döneminden kalmış ve Orta Cağlarda kullanılmamıs anıt eser bulunmaktadır. Bunların başında yaz mevsiminde açık havada opera ve tiyatro sahnelenmesi için kullanılan Arena adli Romalılardan kalma anfi binası gelmektedir. Orta Çağlarda inşa edilen binalar 1117deki olan büyük depremle yıkılmakla beraber, bundan sonra şehirin Romenesk tipi mimariye dayanan yeniden imar edilmesi Verona'da çok önemli Orta Çağların son dönemlerinden kalmış birçok anıt yapının ve şehir meydanın bulunmasına yol açmıştır.        Verona'nin cografî konumunun önemi Alplerden çıkıp Garda Gölü'nden geçip gelen Adige Irmağının yaptığı bir kaviste yerleşmesidir. Bu nehir 1956'ya kadar zaman zaman şehrin sel afetine uğramasına yol açmış, ama bu tarihten inşası bitirilen Mori-Torbole Tüneli nedeniyle sel olasığı çok azaltılmıştır.        Verona Veneto, northern Italy, one of the seven provincial capitals in the region. It is one of the main tourist destinations in north-eastern Italy, thanks to its artistic heritage, several annual fairs, shows, and operas, such as the lyrical season in the Arena, the ancient amphitheatre built by the Romans.        Verona owes its historical and economical importance to its geographical location, in a loop of the Adige River near Lake Garda. Because of this position, the areas saw regular floodings until 1956, when the Mori-Torbole tunnel was constructed, providing 500 cubic meters of discharge from the Adige river to Lake Garda when there was danger of flooding. The tunnel reduced the risk of flooding from once every seventy years to once every two centuries.        http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0

Verona, Italya - CAN AKIN    Verona, İtalya'nın kuzeyinde Veneto bölgesinde (27.12.2008 itibariyla) 265.410 nüfuslu bir şehir. Verona Veneto bölgesinde bulunan yedi vilayetden biri olan Verona Vilayet merkezidir. Verona şehri kuzey-doğu İtalya'nin en önemli turizm merkezlerinden biridir. Buna başlıca neden kültürel ve mima...rî tarihi eserler, yil içinde organize edilen birkaç önemli enternasyonal fuar ve yaz aylarinda Klasik Romalilardan kalma antik Arena da yapimlanan tiyatro ve opera temsilleridir.        Verona'da bulunan tarihî binaların değerleri ve önemleri dolayısıyla Verona şehri UNESCO Dünya Mirasları listesine dahil edilmiştir. Verona'da birçok klasik Roma döneminden kalmış ve Orta Cağlarda kullanılmamıs anıt eser bulunmaktadır. Bunların başında yaz mevsiminde açık havada opera ve tiyatro sahnelenmesi için kullanılan Arena adli Romalılardan kalma anfi binası gelmektedir. Orta Çağlarda inşa edilen binalar 1117deki olan büyük depremle yıkılmakla beraber, bundan sonra şehirin Romenesk tipi mimariye dayanan yeniden imar edilmesi Verona'da çok önemli Orta Çağların son dönemlerinden kalmış birçok anıt yapının ve şehir meydanın bulunmasına yol açmıştır.        Verona'nin cografî konumunun önemi Alplerden çıkıp Garda Gölü'nden geçip gelen Adige Irmağının yaptığı bir kaviste yerleşmesidir. Bu nehir 1956'ya kadar zaman zaman şehrin sel afetine uğramasına yol açmış, ama bu tarihten inşası bitirilen Mori-Torbole Tüneli nedeniyle sel olasığı çok azaltılmıştır.        Verona Veneto, northern Italy, one of the seven provincial capitals in the region. It is one of the main tourist destinations in north-eastern Italy, thanks to its artistic heritage, several annual fairs, shows, and operas, such as the lyrical season in the Arena, the ancient amphitheatre built by the Romans.        Verona owes its historical and economical importance to its geographical location, in a loop of the Adige River near Lake Garda. Because of this position, the areas saw regular floodings until 1956, when the Mori-Torbole tunnel was constructed, providing 500 cubic meters of discharge from the Adige river to Lake Garda when there was danger of flooding. The tunnel reduced the risk of flooding from once every seventy years to once every two centuries.        http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0

Verona, Italya - CAN AKIN    Verona, İtalya'nın kuzeyinde Veneto bölgesinde (27.12.2008 itibariyla) 265.410 nüfuslu bir şehir. Verona Veneto bölgesinde bulunan yedi vilayetden biri olan Verona Vilayet merkezidir. Verona şehri kuzey-doğu İtalya'nin en önemli turizm merkezlerinden biridir. Buna başlıca neden kültürel ve mima...rî tarihi eserler, yil içinde organize edilen birkaç önemli enternasyonal fuar ve yaz aylarinda Klasik Romalilardan kalma antik Arena da yapimlanan tiyatro ve opera temsilleridir.        Verona'da bulunan tarihî binaların değerleri ve önemleri dolayısıyla Verona şehri UNESCO Dünya Mirasları listesine dahil edilmiştir. Verona'da birçok klasik Roma döneminden kalmış ve Orta Cağlarda kullanılmamıs anıt eser bulunmaktadır. Bunların başında yaz mevsiminde açık havada opera ve tiyatro sahnelenmesi için kullanılan Arena adli Romalılardan kalma anfi binası gelmektedir. Orta Çağlarda inşa edilen binalar 1117deki olan büyük depremle yıkılmakla beraber, bundan sonra şehirin Romenesk tipi mimariye dayanan yeniden imar edilmesi Verona'da çok önemli Orta Çağların son dönemlerinden kalmış birçok anıt yapının ve şehir meydanın bulunmasına yol açmıştır.        Verona'nin cografî konumunun önemi Alplerden çıkıp Garda Gölü'nden geçip gelen Adige Irmağının yaptığı bir kaviste yerleşmesidir. Bu nehir 1956'ya kadar zaman zaman şehrin sel afetine uğramasına yol açmış, ama bu tarihten inşası bitirilen Mori-Torbole Tüneli nedeniyle sel olasığı çok azaltılmıştır.        Verona Veneto, northern Italy, one of the seven provincial capitals in the region. It is one of the main tourist destinations in north-eastern Italy, thanks to its artistic heritage, several annual fairs, shows, and operas, such as the lyrical season in the Arena, the ancient amphitheatre built by the Romans.        Verona owes its historical and economical importance to its geographical location, in a loop of the Adige River near Lake Garda. Because of this position, the areas saw regular floodings until 1956, when the Mori-Torbole tunnel was constructed, providing 500 cubic meters of discharge from the Adige river to Lake Garda when there was danger of flooding. The tunnel reduced the risk of flooding from once every seventy years to once every two centuries.        http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0

Verona, Italya - CAN AKIN    Verona, İtalya'nın kuzeyinde Veneto bölgesinde (27.12.2008 itibariyla) 265.410 nüfuslu bir şehir. Verona Veneto bölgesinde bulunan yedi vilayetden biri olan Verona Vilayet merkezidir. Verona şehri kuzey-doğu İtalya'nin en önemli turizm merkezlerinden biridir. Buna başlıca neden kültürel ve mima...rî tarihi eserler, yil içinde organize edilen birkaç önemli enternasyonal fuar ve yaz aylarinda Klasik Romalilardan kalma antik Arena da yapimlanan tiyatro ve opera temsilleridir.        Verona'da bulunan tarihî binaların değerleri ve önemleri dolayısıyla Verona şehri UNESCO Dünya Mirasları listesine dahil edilmiştir. Verona'da birçok klasik Roma döneminden kalmış ve Orta Cağlarda kullanılmamıs anıt eser bulunmaktadır. Bunların başında yaz mevsiminde açık havada opera ve tiyatro sahnelenmesi için kullanılan Arena adli Romalılardan kalma anfi binası gelmektedir. Orta Çağlarda inşa edilen binalar 1117deki olan büyük depremle yıkılmakla beraber, bundan sonra şehirin Romenesk tipi mimariye dayanan yeniden imar edilmesi Verona'da çok önemli Orta Çağların son dönemlerinden kalmış birçok anıt yapının ve şehir meydanın bulunmasına yol açmıştır.        Verona'nin cografî konumunun önemi Alplerden çıkıp Garda Gölü'nden geçip gelen Adige Irmağının yaptığı bir kaviste yerleşmesidir. Bu nehir 1956'ya kadar zaman zaman şehrin sel afetine uğramasına yol açmış, ama bu tarihten inşası bitirilen Mori-Torbole Tüneli nedeniyle sel olasığı çok azaltılmıştır.        Verona Veneto, northern Italy, one of the seven provincial capitals in the region. It is one of the main tourist destinations in north-eastern Italy, thanks to its artistic heritage, several annual fairs, shows, and operas, such as the lyrical season in the Arena, the ancient amphitheatre built by the Romans.        Verona owes its historical and economical importance to its geographical location, in a loop of the Adige River near Lake Garda. Because of this position, the areas saw regular floodings until 1956, when the Mori-Torbole tunnel was constructed, providing 500 cubic meters of discharge from the Adige river to Lake Garda when there was danger of flooding. The tunnel reduced the risk of flooding from once every seventy years to once every two centuries.        http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0
Verona, Italya - CAN AKIN
35 fotoğraf
Flag Italy animated gif 240x180 
Italya - Milano

Ülkenin ve Avrupa'nın en gelişmiş ve en zengin şehirlerinden biridir. Otomotiv ve moda sektörü şehrin en önemli gelir kaynağıdır. Özellikle Paris ve New York gibi dev metropollerle beraber modada en önemli merkezlerden biridir.Şehrin merkezinde dünyanın en büyük Gotik tarzdaki katedrali olan Duomo di Milano, dünyanın en eski alışveriş merkezlerinden biri olan Galleria Vittorio Emanuele II ve dünyanın en büyük tiyatro binalarından La Scala bulunur.

Milano'nun 15km kuzeyinde bulunan Monza şehri otomobil sporları pistine sahiptir. Ülkenin en büyük spor klüplerinden olan A.C. Milan ve Inter Milan bu şehin takımlarıdır. Ayrıca Expo 2015'e de ev sahipliği yapacaktır.


Milan is recognised as a world fashion and design capital, with a major global influence in commerce, industry, music, sport, literature, art and media, making it one of GaWC's major Alpha world cities.The Lombard metropolis is especially famous for its fashion houses and shops (such as along Via Montenapoleone) and the Galleria Vittorio Emanuele in the Piazza Duomo (reputed to be the world's oldest shopping mall). The city has a rich cultural heritage and legacy, and has a unique cuisine (it is home to numerous famous dishes, such as the Panettone Christmas cake and the risotto alla Milanese). The city has a particularly famous musical, particularly operatic, tradition, being the home of several important composers (such as Giuseppe Verdi) and theatres (such as the Teatro alla Scala). Milan is also well-known for containing several important museums, universities, academies, palaces, churches and libraries (such as the Academy of Brera and the Castello Sforzesco) and two renowned football teams: AC Milan and Inter Milan. This makes Milan one of Europe's most popular tourist destinations, with over 1.914 million foreign arrivals to the city in 2008.] The city hosted the 1906 World Exposition and will host the 2015 Universal Exposition

Italya - Milano - CAN AKIN        Ülkenin ve Avrupa'nın en gelişmiş ve en zengin şehirlerinden biridir. Otomotiv ve moda sektörü şehrin en önemli gelir kaynağıdır. Özellikle Paris ve New York gibi dev metropollerle beraber modada en önemli merkezlerden biridir.        Şehrin merkezinde dünyanın en büyük Gotik tarzdaki katedrali olan Duomo di Milano, dünyanın en eski alışveriş merkezlerinden biri olan Galleria Vittorio Emanuele II ve dünyanın en büyük tiyatro binalarından La Scala bulunur.        Milano'nun 15km kuzeyinde bulunan Monza şehri otomobil sporları pistine sahiptir. Ülkenin en büyük spor klüplerinden olan A.C. Milan ve Inter Milan bu şehin takımlarıdır. Ayrıca Expo 2015'e de ev sahipliği yapacaktır.        Milan is recognised as a world fashion and design capital, with a major global influence in commerce, industry, music, sport, literature, art and media, making it one of GaWC's major Alpha world cities.The Lombard metropolis is especially famous for its fashion houses and shops (such as along Via Montenapoleone) and the Galleria Vittorio Emanuele in the Piazza Duomo (reputed to be the world's oldest shopping mall). The city has a rich cultural heritage and legacy, and has a unique cuisine (it is home to numerous famous dishes, such as the Panettone Christmas cake and the risotto alla Milanese). The city has a particularly famous musical, particularly operatic, tradition, being the home of several important composers (such as Giuseppe Verdi) and theatres (such as the Teatro alla Scala). Milan is also well-known for containing several important museums, universities, academies, palaces, churches and libraries (such as the Academy of Brera and the Castello   Sforzesco) and two renowned football teams: AC Milan and Inter Milan. This makes Milan one of Europe's most popular tourist destinations, with over 1.914 million foreign arrivals to the city in 2008.] The city hosted the 1906 World Exposition and will host the 2015 Universal Exposition        http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0

Italya - Milano - CAN AKIN        Ülkenin ve Avrupa'nın en gelişmiş ve en zengin şehirlerinden biridir. Otomotiv ve moda sektörü şehrin en önemli gelir kaynağıdır. Özellikle Paris ve New York gibi dev metropollerle beraber modada en önemli merkezlerden biridir.        Şehrin merkezinde dünyanın en büyük Gotik tarzdaki katedrali olan Duomo di Milano, dünyanın en eski alışveriş merkezlerinden biri olan Galleria Vittorio Emanuele II ve dünyanın en büyük tiyatro binalarından La Scala bulunur.        Milano'nun 15km kuzeyinde bulunan Monza şehri otomobil sporları pistine sahiptir. Ülkenin en büyük spor klüplerinden olan A.C. Milan ve Inter Milan bu şehin takımlarıdır. Ayrıca Expo 2015'e de ev sahipliği yapacaktır.        Milan is recognised as a world fashion and design capital, with a major global influence in commerce, industry, music, sport, literature, art and media, making it one of GaWC's major Alpha world cities.The Lombard metropolis is especially famous for its fashion houses and shops (such as along Via Montenapoleone) and the Galleria Vittorio Emanuele in the Piazza Duomo (reputed to be the world's oldest shopping mall). The city has a rich cultural heritage and legacy, and has a unique cuisine (it is home to numerous famous dishes, such as the Panettone Christmas cake and the risotto alla Milanese). The city has a particularly famous musical, particularly operatic, tradition, being the home of several important composers (such as Giuseppe Verdi) and theatres (such as the Teatro alla Scala). Milan is also well-known for containing several important museums, universities, academies, palaces, churches and libraries (such as the Academy of Brera and the Castello   Sforzesco) and two renowned football teams: AC Milan and Inter Milan. This makes Milan one of Europe's most popular tourist destinations, with over 1.914 million foreign arrivals to the city in 2008.] The city hosted the 1906 World Exposition and will host the 2015 Universal Exposition        http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0

Italya - Milano - CAN AKIN        Ülkenin ve Avrupa'nın en gelişmiş ve en zengin şehirlerinden biridir. Otomotiv ve moda sektörü şehrin en önemli gelir kaynağıdır. Özellikle Paris ve New York gibi dev metropollerle beraber modada en önemli merkezlerden biridir.        Şehrin merkezinde dünyanın en büyük Gotik tarzdaki katedrali olan Duomo di Milano, dünyanın en eski alışveriş merkezlerinden biri olan Galleria Vittorio Emanuele II ve dünyanın en büyük tiyatro binalarından La Scala bulunur.        Milano'nun 15km kuzeyinde bulunan Monza şehri otomobil sporları pistine sahiptir. Ülkenin en büyük spor klüplerinden olan A.C. Milan ve Inter Milan bu şehin takımlarıdır. Ayrıca Expo 2015'e de ev sahipliği yapacaktır.        Milan is recognised as a world fashion and design capital, with a major global influence in commerce, industry, music, sport, literature, art and media, making it one of GaWC's major Alpha world cities.The Lombard metropolis is especially famous for its fashion houses and shops (such as along Via Montenapoleone) and the Galleria Vittorio Emanuele in the Piazza Duomo (reputed to be the world's oldest shopping mall). The city has a rich cultural heritage and legacy, and has a unique cuisine (it is home to numerous famous dishes, such as the Panettone Christmas cake and the risotto alla Milanese). The city has a particularly famous musical, particularly operatic, tradition, being the home of several important composers (such as Giuseppe Verdi) and theatres (such as the Teatro alla Scala). Milan is also well-known for containing several important museums, universities, academies, palaces, churches and libraries (such as the Academy of Brera and the Castello   Sforzesco) and two renowned football teams: AC Milan and Inter Milan. This makes Milan one of Europe's most popular tourist destinations, with over 1.914 million foreign arrivals to the city in 2008.] The city hosted the 1906 World Exposition and will host the 2015 Universal Exposition        http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0
Italya - Milano - CAN AKIN        Ülkenin ve Avrupa'nın en gelişmiş ve en zengin şehirlerinden biridir. Otomotiv ve moda sektörü şehrin en önemli gelir kaynağıdır. Özellikle Paris ve New York gibi dev metropollerle beraber modada en önemli merkezlerden biridir.        Şehrin merkezinde dünyanın en büyük Gotik tarzdaki katedrali olan Duomo di Milano, dünyanın en eski alışveriş merkezlerinden biri olan Galleria Vittorio Emanuele II ve dünyanın en büyük tiyatro binalarından La Scala bulunur.        Milano'nun 15km kuzeyinde bulunan Monza şehri otomobil sporları pistine sahiptir. Ülkenin en büyük spor klüplerinden olan A.C. Milan ve Inter Milan bu şehin takımlarıdır. Ayrıca Expo 2015'e de ev sahipliği yapacaktır.        Milan is recognised as a world fashion and design capital, with a major global influence in commerce, industry, music, sport, literature, art and media, making it one of GaWC's major Alpha world cities.The Lombard metropolis is especially famous for its fashion houses and shops (such as along Via Montenapoleone) and the Galleria Vittorio Emanuele in the Piazza Duomo (reputed to be the world's oldest shopping mall). The city has a rich cultural heritage and legacy, and has a unique cuisine (it is home to numerous famous dishes, such as the Panettone Christmas cake and the risotto alla Milanese). The city has a particularly famous musical, particularly operatic, tradition, being the home of several important composers (such as Giuseppe Verdi) and theatres (such as the Teatro alla Scala). Milan is also well-known for containing several important museums, universities, academies, palaces, churches and libraries (such as the Academy of Brera and the Castello   Sforzesco) and two renowned football teams: AC Milan and Inter Milan. This makes Milan one of Europe's most popular tourist destinations, with over 1.914 million foreign arrivals to the city in 2008.] The city hosted the 1906 World Exposition and will host the 2015 Universal Exposition        http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0

Italya - Milano - CAN AKIN        Ülkenin ve Avrupa'nın en gelişmiş ve en zengin şehirlerinden biridir. Otomotiv ve moda sektörü şehrin en önemli gelir kaynağıdır. Özellikle Paris ve New York gibi dev metropollerle beraber modada en önemli merkezlerden biridir.        Şehrin merkezinde dünyanın en büyük Gotik tarzdaki katedrali olan Duomo di Milano, dünyanın en eski alışveriş merkezlerinden biri olan Galleria Vittorio Emanuele II ve dünyanın en büyük tiyatro binalarından La Scala bulunur.        Milano'nun 15km kuzeyinde bulunan Monza şehri otomobil sporları pistine sahiptir. Ülkenin en büyük spor klüplerinden olan A.C. Milan ve Inter Milan bu şehin takımlarıdır. Ayrıca Expo 2015'e de ev sahipliği yapacaktır.        Milan is recognised as a world fashion and design capital, with a major global influence in commerce, industry, music, sport, literature, art and media, making it one of GaWC's major Alpha world cities.The Lombard metropolis is especially famous for its fashion houses and shops (such as along Via Montenapoleone) and the Galleria Vittorio Emanuele in the Piazza Duomo (reputed to be the world's oldest shopping mall). The city has a rich cultural heritage and legacy, and has a unique cuisine (it is home to numerous famous dishes, such as the Panettone Christmas cake and the risotto alla Milanese). The city has a particularly famous musical, particularly operatic, tradition, being the home of several important composers (such as Giuseppe Verdi) and theatres (such as the Teatro alla Scala). Milan is also well-known for containing several important museums, universities, academies, palaces, churches and libraries (such as the Academy of Brera and the Castello   Sforzesco) and two renowned football teams: AC Milan and Inter Milan. This makes Milan one of Europe's most popular tourist destinations, with over 1.914 million foreign arrivals to the city in 2008.] The city hosted the 1906 World Exposition and will host the 2015 Universal Exposition        http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=15132&ItemIndex=0

Italya - Milano - CAN AKIN
46 fotoğraf










 - PINAR HANIM

Map of the Wine     regions of Germany



İtalya Üniversiteleri - Universities in Italy


    European School of Economics
    European University Institute
    Institute of Clinical Pharmacology and Toxicology
    International School for Advanced Studies
    Istituto Universitario di Architettura (Venezia)
    Istituto di Teologia Ecumenico-Patristica Greco-Bizantina «San Nicola»
    Libero Istituto Universitario Carlo Cattaneo
    Perugia University
    Politecnico di Bari
    Politecnico di Milano
    Politecnico di Torino
    Scuola Normale Superiore
    Scuola Superiore di Studi Universitari e di Perfezionamento Sant'Anna
    Universit degli studi di Brescia
    Università Commerciale Luigi Bocconi
    Università degli Studi "Federico II" di Napoli
    Università degli Studi "Tor Vergata" (Roma)
    Università degli Studi dell'Aquila
    Università degli Studi di Bologna
    Università degli Studi di Camerino
    Università degli Studi di Catania
    Università degli Studi di Chieti "G.D'ANNUNZIO"
    Università degli Studi di Firenze
    Università degli Studi di Lecce
    Università degli Studi di Messina
    Università degli Studi di Milano
    Università degli Studi di Palermo
    Università degli Studi di Pisa
    Università degli Studi di Reggio Calabria
    Università degli Studi di Roma "La Sapienza"
    Università degli Studi di Siena
    Università degli Studi di Torino
    Università degli Studi di Trieste
    Università degli Studi di Udine
    Università degli Studi di Verona
    Università per Stranieri "Dante Alighieri" Reggio Calabria
    Universita G.d'Annunzio
    Universita di Cagliari
    Universita' degli Studi di Pavia
    University Institute of Architecture
    University of Ancona
    University of Catania

Can Akın - 8 Mart Kadınlar Günü İtalya Konuşmaları
Flag Italy static
Flag Italy animated gif 240x180
 

Kadınlarımız, Our Women! - Can AKIN - KADINLAR GÜNÜ - ROMA - ITALY

Kadınlarımız, Our Women! - CAN AKIN - 8 MART KADINLAR GÜNÜ - ROMA - İTALYA -  KONUŞMA TASLAĞI 

                          Yaşamın başlangıcını bize bağışlayan varlık sebebimiz, yeryüzünde gördüğümüz her şeye elleriyle, yüreğiyle şekil vermiş; doğurmuş, üretmiş, korumuş kollamış ve insan olma bilinci vermiş kadınlarımız:

                       Savaşı hiç bir zaman onlar başlatmadı. Başlamış savaşların mücadeleci bitiricileriydiler. Yeryüzüne dokunan anne eli şefkatiydi. Hırsları uğruna ne devletleri yaktılar ne de insanlığı. Devam eden savaşlarında bitiricisi sizler olacaksınız. Barış sizlerin ellerinde açacak. Bugün onları anlamak ve taşıdıkları ağır yükleri hafifletmek için buradayız. Onlar bir gün bile olsa anlaşılmaya razı ve kanaatkârlar.

                       Atatürk Türkiye sinde ileri görüşlü bir liderin Türk kadınına sunduğu hakları ve imkânları tam anlamıyla kullanamadığını ve neden kullanamadığını düşünmek zorundayız; Türk insanı Türk Kadını kendine verilen bu akıllıca ve dâhice imkânların ne kadar farkında?

                       Teokratik ve Monarşi Osmanlı yönetiminin otoriter ve geleneksel yönetim anlayışında, hukuk düzeninin din yoluyla sağladığı toplumsal anlayış, kadını ev yaşamına kafes arkasına hapsetmişken, çarşafın içine sararak erkeğin gerisine çekerek kadına erkeğe itaat ve hizmet dışında seçenek tanımamıştır. Çok eşlilik evlenme boşanma gibi konularda söz hakkı vermeyerek erkeğin kadına üstünlüğünü pekiştirmiştir.

                       Osmanlı Yönetiminde kadın haklarından söz etmek pek anlamlı değildir. Kadın eğitimin dışındadır. Osmanlıda kadın statüsü Tanzimat ile tartışılmaya başlamıştır.1. Dünya Savaşı Osmanlı kadınının yeni bir sürecin içine girdiği bir dönemdir. Erkeklerin cepheye gitmesiyle boşalan memuriyetlere posta hane ve orduya hasta bakıcı olarak alınmaya başlamışlardır.1917 de kadınlar savaş baskısı nedeniyle fiilen elde ettikleri haklarına yenilerini eklemeleri yine başka bir savaş nedeniyledir. Kurtuluş Savaşı kadınları evlerinden dışarıdaki yaşama çeken bir başka toplumsal olaydır.

                       20 Temmuz 1921 de Atatürk Kurtuluş Savaşı bitmemiş Cumhuriyet ilan edilmemiş olmamasına rağmen Türkiye Muallimler Kongresini toplar, burada Türk insanına verilecek olan eğitimin esasını belirler Türk Kadınının gelecekte toplum içinde alacağı konumda ilk kez tayin edilir.

                        3 Mart 1924 Tevhid-i Tedrisat Kanunuyla çağdaş eğitimin temelleri atılmıştır. Kadının cehaletini toplumun gerileyip çökmesinin en önemli nedeni olarak gören Atatürk Türk kadınına sağladığı bu haklarla çağdaş yaşamın diğer alanlardaki ileri düzey deki pek çok hakta beraberinde getirmiştir.

                       Cumhuriyetten günümüze Türk Kadını Atatürk'ün devrimleriyle yasal eşitlik haklarına pek çok çağdaş ülkeden önce elde etmiş olmasına rağmen bugünkü koşullarda ülkemizde kadın hala hak ettiği yerde değildir. Hak ettiği yere gelebilmesi için "Kadının diğer kadının elinden tutması ve sahip çıkması gerekir".Anne oğlunu devrederken gelinine onun bir kadın olduğunu unutmaması gerekir. Kadın şaşkınlıkla çocuk devrederken dünyaya, dünyanın onun bir kadın olduğunu unutmaması gerekir.

                       Annemin aydın bir Anadolu kadını olarak, çocuklarına ve çevresine ve erkek egemen topluma yaptığı mücadeleyi hatırlıyorum. Annesinin onu; Kıyamadan tek kızımı öğretmen okulun okuması için göndermem dediğini söylediğini ve buna çok üzüldüğünü hatırlıyorum. O harika aklını bizi yetiştirmek ve çevresindeki ve çevresindeki herkesi aydınlatmak için kullandığını hatırlıyorum. Onun günde iki gazete okuduğunu televizyondan ve etrafındakilerden aile toplum ve çocuk üzerine bilgi almak kendini geliştirmek için nasıl çabaladığını hatırlıyorum.

                       Bize kendimiz olmak için cesaret verdiğini, kendi döneminde bütün imkânsızlıklara rağmen başarabildiğini; Babamın annemi anlamak için nasıl uğraştığını bize sesini bile yükseltmeden nasıl kontrol ettiğini hatırlıyorum. Hepsi akıllıcaydı ve düşünerek yapılan ardı. Babam bizi uykudayken değil hayatta bir şeyler başarırken adım atarken, kendimizi geliştirirken ellerimizden tuttuğunu sevgisini ve desteğini verdiğini hatırlıyorum. Onlar doğru noktada durmayı başarmışlardı. Onlar başarabilmişse bizde başarabiliriz.

                       Günümüze geldiğimizde dünyanın ve ülkemizin içinde bulunduğu durum; benzerlikler gösteriyor. Kadının sosyal statüsü çalışma hayatı eş anne ve daha birçok rolleri, birbirine karıştırmadan sunması gereken bir modern yaşam getirisi. Çağımızın kadını rol karmaşasıyla toplumun kadına yüklediği geleneksel anlamla çalışma yatının kendin yüklediği anlam arasında sıkışmıştır. Eşin bütün ihtiyaçlarına cevap vermek, çocuklarını en iyi şekilde yetiştirmek evin tüm gereksinimlerini karşılamak: çalıştığı ortamda iyi bir iş çıkarmak ve bunları yaparken de ne topluma ne işine ne eşine aykırı düşmemek:

                       Bunun için matematik, fizik, sosyoloji psikoloji, tıp profesörlerinden daha profesyonel hesap ve çıkarımlar yapmak: Kendini erteleyebileceği kadar ertelemek, yüzünden gülümsemeyi kalbinden şefkati aklından kontrolü, toplumu yasakları dahi birçok şeyi aklından çıkarmamak zorunda… Bir dâhini çözebileceği bir denklem... Ama en cahil kadın bile bunu çözmeyi başarıyor.

                       Üreten kadın olarak tüketici toplumun dayatmalarına direnmek insan olmayı unutmamak, insan olduğumuzu unutturmamak ekonomik bağımsızlığın diğer bağımlılıkları getirmesine izin vermemek, Kadın olmak bütün bunlara rağmen insan olarak kalabilmeyi başarmak…

                       Kadının yüklendiği ve yükletildiği görev ve sorumluluklardan biz yinede insan ve kadın olarak kalmayı seçeceğiz. Ve birazda güzel taraflarını huzur ve keyif veren taraflarını, Ne bedenimizi ne ruhumuzu ne aklımızı, barışın işbirliğinin, gelişmenin, bilimin aydınlığın ötesinde tutmayacağız kullanmayacağız kullandırtmayacağız.

                       Dünya bizim ellerimizde onu nasıl tutuyorsak o'da öyle olacaktır.

                       Daha yaşanılası bir dünya için hepinize sevgi ve şükranlar…

Can AKIN
Şair, Yazar, Fotoğraf Sanatçısı

****************************

Our Women!

                       Reason of presence who bestow the begining of life to us, the ones who shope, give birth produce protect and give the conscious of being human with their hands and hearts.

                       To whatever we see on earth. They never started the war. They were the combatant extinguishants of started wars. The one which touched the earth was mother hand &mother compossion.

                       They have never destroyed a nation a country because of their greed. You will be the extinguishats of on going wars with lowe and blessing.

                       To day we are here to understand them and to ease their. They are abstinent that they are constend to be understand just one day. We Need to think that why we cannot use the rights.

                       Which was given to women by aforeseeing leader in Atatürk's country still in 21'stcentury. How much awareness does Turkish People Turkish Woman have about these opportunities which was given so sensible &brillant.

                       In the traditional and strict management style of the a cractical and monarchic the man and were forced to serve them by the religious low. Rein forced the mens prionty by not giving the woman about subjects like polygamy marriage divarce etc.

                       It 's meaningless while to talk aout women's rights in ottoman Empire women were taking half of distributive share witness of the woman equals to man's Women were out of education arguemetts about women's status were started with the Tanzimat reform era.

                       First world war was a new begining for ottoman women. They were placed vocancies ot the post offces, telgraph offices which were emptited when men went to war.

                       Women incresed the number of rights which they had by the pressure of war in 1917;by again a second war National Indepence war is asocial incident which took women out of their houses

                       20'th july in 1921 although indepenced war hadnt ended and republic wasnt announced Ataturk got together the Turkey Teacher Congres he defined the main structure of education which Turkish People would have. The position of Turkish Women in society in the future was defined in this congress. Modern education's structure was founded by the low of unicification of education in 3'rd March 1924 by the adoption of civil law in 7'th february 1926 Turkish Woman's invidual &social rights were organized. These rights which were given to women by Ataturk who thinks woman's ignorance is the reason of society's backwordness lead up to innovations in may other areas. From the announcement of republic to now althouth Turkish Women had the legal equality rights before many other nations to day our women still dont have the status which they deserve to have the place which they deserve they should have the conscious to understand us women should hold each others hands.

                       When a mother delegates her so;she should know and understand that her doughter -in-law is a women too. While women delegates suprisingly to the world the world should know she is a women too.

                       I remember the struggle of my mother as an enlightened Anatolia women aganist her children her husband and male - dominant society I remember that her mother didn't have heart to send her to big cities for attending teacher's trainning school

                       I think about how my mother resented about it. I remember and how she used her marvelous mind to enlighten everyone around her and to raise us.

                       I remember and how she tired to have information about family child and society from television or from people around her. That she read two newspapers a day. I think about how my man encouraged us to be our selves how she achieved in her era althought all negativenesses and how my er tried to understand my mother. I remember my father help our hand and supported us while we were developing ourselves succeding in life not while we were sleeping .They achieve we you and all of us can do either. We think about to day ; we see that the world and Turkey have similarities in common the status of womwn ; which is not confusing the roles of being a mother a wife and many others is the date of modern life. The womwn of new era is squeezed between the role which the society and business life imposes on. Catering the needs of her husband raising her children were catering the needs of home doing her best a job and while doing these not to go wrong with neither society her boss her husband.

                       Calculating and deducing professionally better than maths, physics, sociology, phschology, medicine professors postpaning themselves. As long as they can always to have a smile on their faces keeping compassion on their hearts and society forbiddens rules and many other things in mind. Shortly being a womwn but inthe other words to think plan. Apply get the consequences and assess them.

                      As a productive women to resist insistings of consuming society no to forget being a human not to allow economic indepence to causr other addictions. Being woman is the ability to stay still as a human being in spite of all these. We will choose staying as awoman and a human from the missions which woman shoulder or being shouldered.

                       We want use neither our bodies our souls our minds nor our lifes against. Peace cooperation development science enlighting. The world is in our hands and how we hold it shape its future.

Mr Can AKIN
Poet, Author, International Photographer 
.



ANLAR

Eğer yeniden hayata başlayabilseydim,
İkincisinde, daha çok hata yapardım.
Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.
İlkinde olmadığım kadar neşeli olurdum,
Çok az şeyi
Ciddiyetle yapardım.
Temizlik asla sorun bile olmazdı.
Daha fazla risk alırdım hayatta.
Daha fazla Seyahat ederdim,.
Daha çok güneş doğuşunu izler,
Daha çok dağa tırmanır,
Daha çok nehirde yüzerdim.
Daha çok görmediğim yere giderdim.
Daha az bezelye ve doyasıya dondurma yerdim,
Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben.
Elbette mutlu anlarım oldu ama,
Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu.
Farkında mısınız bilmem.
Hayat budur zaten:
Anlar, sadece anlar.
Siz de anı yaşayın.
Her yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan
Gitmeyen insanlardandım ben.
Eğer hayata yeniden başlayabilseydim,
Yanımda hiç bir şey taşımazdım.
Eğer yeniden başlayabilseydim,
İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atar.
Ve sonbahar bitene kadar çıplak ayaklarla yürürdüm.
Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,
Çocuklarla oynardım, bir şansım daha olsaydı, eğer.
Ama işte 85'indeyim ve biliyorum...
Ölüyorum….

Jorge Luis Borges - Çeviri Şair Can Akın



ISTANTI

Se potessi vivere di nuovo la mia vita.
Nella prossima cercherei di commettere più errori.
Non cercherei di essere così perfetto, mi rilasserei di più.
Sarei più sciocco di quanto non lo sia già stato,
di fatto prenderei ben poche cose sul serio.
Sarei meno igienico.
Correrei più rischi,
farei più viaggi,
contemplerei più tramonti,
salirei più montagne,
nuoterei in più fiumi.
Andrei in più luoghi dove mai sono stato,
mangerei più gelati e meno fave,
avrei più problemi reali, e meno problemi immaginari.
Io fui uno di quelli che vissero ogni minuto
della loro vita sensatamente e con profitto;
certo che mi sono preso qualche momento di allegria.
Ma se potessi tornare indietro, cercherei
di avere soltanto momenti buoni.
Ché, se non lo sapete, di questo è fatta la vita,
di momenti: non perdere l'adesso.
Io ero uno di quelli che mai
andavano da nessuna parte senza un termometro,
una borsa dell'acqua calda,
un ombrello e un paracadute;
se potessi tornare a vivere, vivrei più leggero.
Se potessi tornare a vivere
comincerei ad andare scalzo all'inizio
della primavera
e resterei scalzo fino alla fine dell'autunno.
Farei più giri in calesse,
guarderei più albe,
e giocherei con più bambini,
se mi trovassi di nuovo la vita davanti.
Ma vedete, ho 85 anni e so che sto morendo.

Jorge Luis Borges - Çeviri Şair Can Akın



BENİM YOLUM

Hayatı dolu, dolu yaşadım...
Her yolu baştan sona dolaştım
Ve dahası, çok daha fazlası,
Hepsini keyfimce yaşadım,

Pişmanlık mı? Var elbette biraz...
Ama sözü edilmeyecek kadar az!
Hep yapmam gerekeni yaptım...
Ve hepsine istisna olarak baktım.

Evet, oldu bazı zamanlar...
Eminim hatırlayacaksınız!
Çiğneyebileceğimden fazlasını,
umarsızca ısırmıştım!

Ama bütün bunları yaşarken
Şüpheler beni sardığında
Yuttum hemen o lokmayı,
Ve tükürüverdim dışarı!

Yüzleştim yaşadığım her şeyle
Ve ayaklarım hep yere bastı
Keyfimce yaptım her şeyi
Sevdim, güldüm, ağladım...

Kaybetmekten payımı fazlasıyla aldım!
Ve şimdi... Gözümün yaşları dinerken
Hepsini gülümseyerek hatırlıyorum,
Şöyle bir düşündüm de geçmişi

Bütün bunlar…
Utanç duymadan anlatılır mı?
Utanç mı?
Hayır, hayır, bu ben değilim!

Ben hayatı keyfimce yaşadım..

Frank Sinatra Çeviri - My Way - Can AKIN



MY WAY

Ed ora, l'estremità è vicino;
E così affronto la tenda finale.
Il mio amico, opinione malata esso radura,
Il Ill dichiara il mio caso, di cui Im sicuro.

Ive ha vissuto thats di vita in pieno.
Ive ha viaggiato ciascuno e strada principale de evry;
E più, molto più di questo,
Lo ho fatto il mio senso.

Il rammarico, Ive ha avuto alcuni;
Ma allora ancora, troppo pochi da accennare.
Ho fatto che cosa ho dovuto fare
E sega esso attraverso senza esenzione.
 Ho progettato ogni corso progettato;
Ogni punto attento lungo il byway,
Ma più, molto più di questo,
Lo ho fatto il mio senso.

Sì, ci erano periodi, Im sicuro voi hanno saputo
Quando ho morso fuori di più di potrei masticare.
Ma con esso tutto, quando ci era il dubbio,
Lo ho mangiato in su e spit esso fuori.
Lo ho affrontato tutto e mi sono levato in piedi alto;
E lo ha fatto il mio senso.

Ive amava, Ive riso e gridato.
Ive ha avuto mio materiale di riempimento; la mia parte di perdere.
Ed ora, come rotture abbassar,
La trovo tutto il così divertire.

Per pensare ho fatto tutto quello;
E posso dico - non in un senso timido,
No, OH nessun non me,
Lo ho fatto il mio senso.

Per che cosa un uomo, che cosa lo ha è ottenuto?
Se non egli stesso, allora ha naught.
Per dire le cose che allineare ritiene;
E non le parole di una chi si inginocchia.
Le esposizioni record ho preso i colpi -

E lo ha fatto il mio senso! 

Da Minha Maneira

Frank Sinatra Çeviri - My Way - Can AKIN

TIKLAYINIZ

CAN AKIN - VATICAN - VATIKAN

CAN AKIN - MILAN - ITALYA

CAN AKIN - VERONA - ITALYA

CAN AKIN - VENEDIK - ITALYA

CAN AKIN - SIRMIONE - ITALYA

CAN AKIN - SIENA - ITALYA

CAN AKIN - SAN GIMIGNANO - ITALYA

CAN AKIN - PISA - ITALYA

CAN AKIN - FLORANSA - ITALYA

CAN AKIN - NAPOLI - ITALYA

CAN AKIN - POMPEII - ITALYA

CAN AKIN - ROMA - ITALYA

CAN AKIN - BARI - ITALYA

*****
Mr Can AKIN
*****


                                    Nació en el año 1963. Reconocido por los turcos y en el extranjero por su admiración a Mevlana. Fue director general del Control de las Erosiones y de la Deforestación en el Ministerio de Agricultura y Bosques, jubilándose en el mismo establecimiento, luego de asistir a varias misiones del Ministerio de Asuntos Interiores. Fue asesor de empresas extranjeras en Turquia.

                                     En la medida de sus posibilidades ha visitado los centros de arte y museos más importantes de muchas ciudades, en Alemania, Holanda, Bélgica, Francia, Luxemburgo, Chipre, Italia, comoen la ciudad del Vaticano, y en Azerbaycan

                                    Además de la autoría de sus poemas de amor, es reconocido por sus escritos en contra de la pornografía infantil, el Calentamiento Global, el Terrorismo y la Drogadicción.

                                     Además participó como artista fotográfico en el año 2005 en la ciudad de Konya, durante el homenaje a Mevlana y luego fue solicitado por la UNESCO en el año 2007, que fue declarado el Año del Amor a Mevlana.

                                    Estas fotografias digitales fueron expuestas en Alemania, Holanda, Bélgica, Francia, Luxemburgo, Chipre y también en Turquía desde abril del año 2007, realizó 12 exposiciones, estimándose la presencia de 250.000 personas que visitaron la exposición, siendo un récord difícil de batir.

                                    El 10.10.2010 realizó en la ciudad de Balikesir de Turquía, la segunda exposición fotográfica : "Balıkesir Tülükabakları", visitada por 16.000 personas... Al mismo tiempo, esta exposisión fue seguida por millones a través en los sitios de internet a través de sus videos.

                                     El 10.10.2010 durante su exposición fotográfica, publicó con la poeta-pintora Sra Nilüfer Dursun sus libros traducidos al idioma inglés, el libro de cuentos : "Uncle Ece The Ghazi & Little Can" y el libro de poemas llamado "I LOVE YOU", y que han sido presentados para la venta fuera de su Patria, en Inglaterra, Australia y América...

                                    A través del poeta en Turquía y el Mundo Literario se está usando por primera vez, el nombre de " POEMAS COSMICOS " ; y así con el título " "Senden Hiç Ayrılmadım ki", el poeta Nilgün NART ha publicado un Album con sus Poemas Cósmicos. Asi mismo, nuevas poesías se están publicando, todas para servir al amor en todo el Universo; de este modo el poeta-escritor ha sido el pionero en esta nueva corriente poética.

                                     El Album de Poemas Cósmicos "Que Nunca Me Separe de Tí ", es el más buscado en Europa y América por Internet y escuchado por numerosas fans. 

                                     Las poesías están escritas en un lenguaje sencillo y son enviadas por el poeta, que es conocido en América como Dr. Dream, en Japón Mr Mikado Kamekido y en Turquía Mr Can AKIN, a las direcciones de internet de sus fans, alrededor de 1.250.000 por semana. Y este número aumenta todos los días.

*****
Can AKIN
*****

Он родился в 1963 и известен иностранцами как поклонник Мовлана и Тюрк, который живет за границей, проработав на различных должностях в Министерстве Внутренних дел и в Всеобщем Руководстве Контроля за Засаживанием леса и Эрозией Министерства Сельского Хозяйства и Леса, с того же самого учреждения успешно вышел на пенсию. 

                                    Он также известен статьями против Глобального потепления, Террора, Наркотика и Детской Порнографии, кроме его стихов про любовь, которая отличается от других.

                                    Кроме того, он - художник фотограф, фотографии, которые он снял во время  Церемонии Шабби-Аруз в Конье в 2005ом году привлек к себе большое внимание и интерес, так как ЮНЕСКО объявил 2007 год Годом Мира и Привязанности к Мовлане. Он показал свои фотографии в цифровой среде в загранице - в Германии, Нидерландах, Бельгии, Франции, Люксембурге и Кипре. Он открыл в апреле 2007 один за другим 12 выставок в Турции в течении 12 месяцев и установил рекорд, собирая приблизительно 250.000 посетителей. Кроме того, миллионы людей посетили его сайт и посмотрели фотографии и видео с его выставок.

                                    Он впервые использовав название "КОСМИЧЕСКИЕ СТИХИ" в Турецкой и Мировой Литературе, и под этим ж названием выпустил свой альбом Космических Стихов «Я никогда не расставался с тобой» вместе с поэтом Нилгюнь Нарт представил во вниманию общества. Таким образом, они создали новую школу в искусстве стихотворения. С подробными изложениями в стихах, темы которых стало Созидательная Любовь, включая в себя целый Космос, стали новаторами, передовыми в новый течении. Альбом Космических Стихов «Я никогда не расставался с тобой», любили и слушались главным образом в Европе и в Америке по Интернету и стали номер один.

                                    Поэт, используя не сложный язык в стихах, известный как Джан из Дюссельдорфа в Германии, доктор Dream в Америке, Mikado Kamekido в Японии, г Can AKIN в Турции,  эти стихи отправляет каждую неделю в интернет-адреса его поклонников более чем 1.250.000. И это число увеличивается день за днём.

*****
Can AKIN
*****


                                    Der im Ausland Lebender und Türkei und Mevlana Bewunderer, Generaldirektor des Ministeriums für Landwirtschaft und Forsten, Abteilung der Aufforstung und Erosionsschutz a. D, zugleich verschiedene Positionen im Innenministerium, die er erfolgreich ablegte, im Ausland bekannt und geschätzt, wurde 1963 geboren.

                                    Mit einer sich selbst bestimmten Art und weise Schreibt er seine Liebesgedichte. Auch ist er bekannt durch Verfasste Artikel und Schriften gegen den Terror, Kinderpornografie und Drogen.

                                    Can Akin ist ein Fotokünstler, und hat im Jahre 2005 bei der Festlichen Zeremonie zu Ehren Des Mevlana, in Konya, mit eine Reihe von Bildern das Interesse auf sich gezogen und bewirkt, das UNESCO das Jahr 2007, als das Jahr des? Mevlana Sebb-i Aruz" als das Jahr der Liebe und des Friedens Erkoren hat. Seit dieser Zeit sind seine Bilder gefragt, bewundert und Ausgestellt unter anderem in Deutschland, den Niederlanden, Belgien, Frankreich, Luxemburg sowie in Zypern.

                                    Im April 2007 hat Akin in der Türkei in 12 Monaten 12 Ausstellungen vorgestellt, und somit einen Besucherrekord von über 250.000 aufgestellt. Diese zahlen sind schwer einzuholen und werden nur noch von sich selbst getoppt, indem die Besucher im Internet, seine Ausstellungen und Videos Millionen fach, anklicken.

                                    Ein, in der Türkischen und der Welt Literatur neuartiger begriff ? KOSMISCHE GEDICHTE ? ist in gemeinsamer Arbeit mit der Türkischen Dichterin Nilgün NART entstanden Erschienen im gleichnamigem Album, das Gedicht ? Nie Hab` Ich mich von dir Getrennt" ist in Europa und Amerika auf den ersten platz der Internet Besucher.

                                    In seinen Gedichten bevorzugt Can Akin eher die ? Mundart ? und ist in Deutschland als der Düsseldorfer Can, in den Staaten als Dr. Dream, in Japan als Mr Mikado Kamekido und Letztlich in der Türkei als Mr Can Akin bekannt. Seine Gedichte werden Woche für Woche von mehr als 1.250.000 Internet User gelesen, die zahl ist steigend.

*****
Can AKIN
*****
                          1963-cü ildə doğulan, Ölkə xaricində yaşayan Türk və Mövlanə pərəstişkarı əcnəbilər tərəfindən tanınan, Əkinçilik və Meşə Nazirliyi Ağaclandırma və Erroziya İdarəsinin Ümumi Müdirliyində və Daxili İşlər Nazirliyində müxtəlif vəzifələrdə çalışaraq eyni təşkilatdan müvəffəqiyyətlə təqaüdə çıxmışdır. 

                                    Özünəməxsus sevgi şeirlərinin yanaşı, Qlobal İstiləşmə, Terror, Narkotik və Uşaq Pornoqrafiyasına qarşı yazıları ilə tanınmaqdadır.

                                    Bundan başqa, fotoşəkil sənətçisi olub, 2005-ci ildə Konya Mövlanə Şəbbi Aruz Mərasimləri əsnasında çəkdiyi fotoşəkilləri, UNESCOi-nun 2007-ci ili Mövlanə Hüzur və Sevgi İli elan etməsi ilə bağlı çox böyük maraq və tələb ilə qarşılaşmaqdadır. Fotoğraflarını dijital mühitdə xaricdə Almaniya, Hollandiya, Belçika, Fransa, Lüksemburq, Kiprdə sərgiləmişdir. Türkiyədə Aprel 2007- də 12 ayda ardıcıl olaraq 12 sərgi açaraq təxminən 250.000 adam ziyarətçi sayına çatması ilə bir rekord qazanmışdır. Bundan başqa, internet saytını milyonlarla adam ziyarət edərək sərgilərin fotoşəkil və videolarını izləmişlər.

                                    Türkiyə və Dünya Ədəbiyyatında ilk dəfə "KOSMİK ŞERLƏR" adını istifadə edərək və bu adla "Səndən Heç Ayrılmadım ki" Kosmik Şerlər Albomunu Şair Nilgün NART ilə ictimaiyyətə təqdim etmişdir. Bununla da şer sənətində yeni bir məktəb yaratmışlar. Mövzusu Yaradılış Sevgisi olan, bütün bir Kainatı da özünə daxil edən bir izahatla şerlərində yeni bir axının qabaqcılı olmuşlar. "Səndən Heç Ayrılmadım ki" Kosmik Şerlər Albomu, Avropa və Amerikada internetdə ən çox bəyənilərək və dinlənilənlər sırasında bir nömrə olmuşdur.

                                    Şerlərində sadə bir dil istifadə edən, Almaniya da Düsseldorflu Can, Amerikada Dr Dream, Yaponiya da Mr Mikado Kamekido, Türkiyədə də Mr Can AKIN kimi tanınan Şair, bu şerlərini hər həftə 1.250.000 i aşan pərəstişkarlarının internet ünvanına göndərməkdədir və bu ədəd hər gün artmaqdadır.

*****
Can AKIN
*****


                                    Roden prez 1963 godina jiveest dilgo vreme izvin Rodinata si Turziya. Poznavan i Obicthan ot Potcitatelite na Mevlana. Rabotil dilgi godini v Ministerstvoto na zemedelieto i gorite, na glavna redaktciq na Zalesqvane i eroziqta na kontrol i Ministerstvoto na vitrescnite raboti zaemaasc nay- razlicni postove i uspescno pensioniran

                                    B dopilnenie ki sobstvenite si stihove za lyubov, globalno zatoplqne, terorizma, narkotitcite i pisaniqta protiv detskata pornografiq 

                                    Schto taka fotograf. Prez 2005 g snimanite snimki v Konya po vreme na tseremoniqta Mevlana-и Aruz Şebb. Po vreme na tseremoniqtqta Mevlana-и Aruz Şebb prez 2007g, tazi godina be obqvena ot Yunesko za godina na Mevlqnq Mir i Lyubov. Poradi ogromniq interes snimkite sa mnogo tirseni i izlagani na razlihi izlojbi v Turrciq i v Sveta.V Germaniya, Belgiya, Franciya, lyuksenburg, Kipir.V turciya prez april 2007 edno sled drogo sa izlagi 12 izlojbi interesit e ogromen. Za 12 izlojeniq priblizitelno posetitelite nabroqvat nad 250.000 dushi, osven tova pazglejdaiqta v internet stranitcite na snimkite ivideotata e ogromen miliyoni snimki i videota sa razglejdani i svalqni.

                                    V turskata i svetovna literatura za pirvi pit be sizdaden albumit „ Kosmicheski Stihove" V tozi album sis sideystvieto na poetesata Nilgün Nart be napraven i izlojen za pochitatelite na poeziqtq pod imeto „Ot teb ne se razdelih izobshto". Taka be otvorena nova stranitca v izkustvoto na poeziyata sidirjashta stihove za vseleneta, luobovta, edinstvoto, mira... Taka „ Ot teb ne se razdelih izobshto" stana avagard na edno novo dvijenie. Albumit „ Kosmicheski stihove" e mnogo haresvan i e satanal nomer edno v Evrova i Amerika, slushayki i gledayki ot internet
     
                                    Izpolzvayki yasen i razbiraem ezik. V Germaniya poznavan nod imeto Can ot Dusseldorf, v Amerika Dr Dream, в Япония, г-н Mikado Kamekido i v Turcia Poetit Can AKIN, negovite stihove bivat mnogo haresvani i spodelqni ot negovite pochitatei, stihovete vsqkq sedmitca bivat izprashtani na 1.250.000 i pove che pochitateli po internet. I broqt im vseki den narastva..

*****
Can AKIN
*****


                                    Yurtdışında yaşayan Türk ve Mevlana hayranı yabancılar tarafından tanınan 1963 doğumlu Tarım ve Orman Bakanlığı Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolu Genel Müdürlüğü'nde ve İçişleri Bakanlığı'nda çeşitli görevlerde bulunarak aynı kurumdan başarılı bir sicille emekli olmuştur.  Yabancı bir kuruluşun Türkiye danışmanlığını yapmaktadır...

                                    Olanakları ölçüsünde yurt dışındaki müzeleri ve sanat merkezlerini gezme olanağı yarattı. Almanya, Hollanda, Belçika, Fransa, Lüksemburg, Kıbrıs, İtalya, Vatikan, Azerbaycan'ın bütün kentlerinde bulunan önemli müze ve sanat merkezlerini görme inceleme olanağı bulmuştur.

                                    Kendisine özgü aşk şiirlerinin yanı sıra, Küresel Isınma, Terör, Uyuşturucu ve Çocuk Pornografisine karşı yazıları ile tanınmaktadır.

                                    Ayrıca, fotoğraf sanatçısı olup, 2005 yılında Konya Mevlana Şebb-i Aruz Törenleri esnasında çektiği fotoğrafları, UNESCO'nun  2007 yılını Mevlana Huzur ve Sevgi Yılı ilan etmesinden dolayı çok büyük ilgi ve talep ile karşılaşmaktadır. Fotoğraflarını dijital ortamda yurtdışında Almanya, Hollanda, Belçika, Fransa, Lüksemburg, Kıbrıs'ta sergilemiştir. Türkiye'de Nisan 2007 de 12 ayda ardı ardına 12 sergi açarak, Tahmini ziyaretçi 250.000 kişi sayısıyla ulaşılması güç bir rekor kırmıştır.

                                    10.10.2010  Dünya Balıkesirliler Yılında ise Balıkesir'de "Balıkesir Tülükabakları" 2 Fotoğraf sergisini 16.000 kişi ziyaret etmiştir... Ayrıca internet sitesini milyonlarca kişi ziyaret ederek sergilerin fotoğraf ve videolarını takip etmişlerdir.

                                    10.10.2010 Tarihinde Eğitimci, Yazar, Şair, Ressam Nilüfer Dursun ile İngilizce olarak çıkardığı "Uncle Ece The Ghazi & Little Can" Öykü kitabı ve "I LOVE YOU" isimli şiir kitabı Yurt Dışında Amerika, Avusturalya ve İngilterede satışa sunulmuştur...

                                    Türkiye ve Dünya Edebiyatında ilk defa "KOZMİK ŞİİRLER" ismini kullanarak ve bu isimle "Senden Hiç Ayrılmadım ki" Kozmik Şiirler Albümünü Şair Nilgün NART ile piyasaya çıkarmıştır. Böylece şiir sanatında yeni bir ekolu da başlatmışlardır. Konusu Yaradılış Sevgisi olan, bütün bir Evreni de içine alan bir anlatımla şiirlerinde yeni bir akımın öncüsü olmuşlardır. "Senden Hiç Ayrılmadım ki" Kozmik Şiirler Albümü, Avrupa ve Amerika'da internet üzerinde en çok beğenilerek ve dinlenerek bir numara olmuştur.

                                     Şiirlerinde yalın bir dil kullanan, Almanya da Düsseldorflu Can, Amerika'da Dr. Dream, Japonya'da Mr Mikado Kamekido, Türkiye'de de Mr Can AKIN olarak tanınan Şair, bu şiirlerini her hafta 1.250.000'i aşkın hayranlarının internet adresine göndermektedir.  Ve bu sayı her gün artmaktadır.

                                      Türkiye İlim Ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği – İlesam, Türkiye Güzel Sanat Eseri Sahipleri Meslek Birliği – Gesam, International Police Association - Uluslararası Polis Birliği – ipa
 - Meslek Birliği üyesidir..

*****

Şiir Cd
 

01 - SENDEN HİÇ AYRILMADIM Kİ     
"Senden Hiç Ayrılmadım Ki "
Kozmik Şiirler - COSMIC POEMS - KOSMISCHE GEDICHTE
Nilgün Nart - Can AKIN

Bilgi Ve Fotoğraflar İçin Tıklayınız...

http://www.turklider..org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=4945&ItemIndex=51

Web Sayfasını Ziyaret Eden Kişi Sayısı: 55.710
2010 YILI SERGİLERİ

Can AKIN "BALIKESİR TÜLÜKABAKLARI" SERGİLERİ

13 - Balıkesir Tülükabakları - Can AKIN Fotoğraf Sergisi
Yer : Balıkesir Devlet Güzel Sanatlar Galerisi Balıkesir Saat Kulesi Yanı
Sergi Tarihi: 6 - 15 Eylül 2010
Tahmini Ziyaretçi Sayısı: 2.000 ( 56 gazeteci 9 TV kanalı 7 yabancı basın 264 Sanatçı iştirak etmiştir.



Bilgi Ve Fotoğraflar İçin Tıklayınız

http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=16919&ItemIndex=0

Web Sayfasını Ziyaret Eden Kişi Sayısı: 30.000
14 - Balıkesir Tülükabakları - Can AKIN Fotoğraf Sergisi
Yer : Balıkesir Yaylada AVM Sanat Galerisinde
Sergi Tarihi: 16 Eylül - 05 Ekim 2010
Tahmini Ziyaretçi Sayısı: 14.000

http://sphotos-a.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-prn1/62018_162531167095776_5040028_n.jpg

Bilgi Ve Fotoğraflar İçin Tıklayınız

http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=17062&ItemIndex=1
Web Sayfasını Ziyaret Eden Kişi Sayısı: 23.333


Can AKIN 2008 YILI MEVLANA FOTOĞRAF SERGİLERİ

12 - Can AKIN "Mevlana Konulu" Fotoğraf Sergisi Samsun Yeşilyurt Alışveriş ve Yaşam Merkezinde?
Yer: Yeşilyurt Alışveriş ve Yaşam Merkezi - Samsun
Sergi Tarihi: 6  Eylül - 6 Ekim 2008
Tahmini Ziyaretçi Sayısı: 150.000



Bilgi Ve Fotoğraflar İçin Tıklayınız

http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=10708&ItemIndex=4
Web Sayfasını Ziyaret Eden Kişi Sayısı: 20.600

11 - "Can AKIN Mevlana Fotoğraf Sergisi" İzmir Alsancak Frida Sanat Evinde
Yer: Frida Sanat Evi 1456 sk 96-2 Alsancak -İzmir
Sergi Tarihi: 10 - 24 Ocak 2008
Tahmini Ziyaretçi Sayısı: 1.500

 

Bilgi Ve Fotoğraflar İçin Tıklayınız

http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=8775&ItemIndex=14
Web Sayfasını Ziyaret Eden Kişi Sayısı: 30.001

10 - " Can AKIN Mevlana Fotoğraf Sergisi"
Yer: Hakan Çeken Kültür Merkezi Urla - İzmir
Sergi Tarihi: 30 Kasım - 10 Aralık 2007
Tahmini Ziyaretçi Sayısı: 7.500

 

Bilgi Ve Fotoğraflar İçin Tıklayınız

http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=8516&ItemIndex=0
Web Sayfasını Ziyaret Eden Kişi Sayısı: 40.002

9 - " Can AKIN Mevlana Fotoğraf Sergisi"
Yer: Milli Piyango Talih Kuşu Sanat Galerisi - Kızılay - Ankara
Sergi Tarihi: 02 Ekim -  10 Ekim 2007  
Tahmini Ziyaretçi Sayısı: 3.000

 

Bilgi Ve Fotoğraflar İçin Tıklayınız

http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=7845&ItemIndex=2
Web Sayfasını Ziyaret Eden Kişi Sayısı: 37.800

8 - "Can AKIN Mevlana Fotoğraf Sergisi"
Yer: Tarot Galeri - Cafe / Turgutreis - Bodrum
Sergi Tarihi: 04 Ağustos -  04 Eylül 2007  
Tahmini Ziyaretçi Sayısı: 3.500

 

Bilgi Ve Fotoğraflar İçin Tıklayınız

http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=7330&ItemIndex=0
Web Sayfasını Ziyaret Eden Kişi Sayısı: 14.700

7 - "Türk-Amerikan Dostluğundan Yansımalar" Fotoğraf Yarışmasına Katılan Ödül Alan Eserler.
Yer : Türk - Amerikan Derneği  "Turkish - American Association"- Çankaya - Ankara
Sergi Tarihi: 7 Haziran - 7 Temmuz 2007
Tahmini Ziyaretçi Sayısı : 4.000
Fotoğrafım : "Mevlana Fotoğraflarının Getirdiği Türk - Amerikan Dostluğu"
Fotoğraflar Toplantı Odasında Devamlı Sergilenmektedir..

 

Bilgi Ve Fotoğraflar İçin Tıklayınız..

http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=6687&ItemIndex=7
Web Sayfasını Ziyaret Eden Kişi Sayısı: 17.015

6 - " Can AKIN Mevlana Fotoğraf Sergisi "
Yer: Neva Sanat Ve Gelişim Merkezi - Bilkent / Ankara
Sergi Tarihi: 18 Mayıs - 18 Haziran 2007
Tahmini Ziyaretçi Sayısı : 3.000

 

Bilgi Ve Fotoğraflar İçin Tıklayınız...

http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=6613&ItemIndex=5
Web Sayfasını Ziyaret Eden Kişi Sayısı: 19.001

5 -  " Can AKIN Mevlana Fotoğraf Sergisi"  Beypazarı  Festivali Ankara
Yer: Beypazarı Belediyesi Halk Evi Beypazarı - Ankara
Sergi Tarihi: 02 Haziran - 03 Haziran 2007
Tahmini Ziyaretçi Sayısı: 50.000        

 

Bilgi Ve Fotoğraflar İçin Tıklayınız

http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=6727&ItemIndex=2
Web Sayfasını Ziyaret Eden Kişi Sayısı: 21.800

4 -  "Can AKIN Mevlana Fotoğraf Sergisi" Türk- Amerikan Derneği Ankara
Yer: M.Emin Hekimgil Sanat Galerisi "Turkish - American Association" Çankaya - Ankara
Sergi Tarihi: 15 Mayıs  - 31 Mayıs 2007
Tahmini Ziyaretçi Sayısı : 3.000

 

Bilgi Ve Fotoğraflar İçin Tıklayınız...

http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=6622&ItemIndex=2
Web Sayfasını Ziyaret Eden Kişi Sayısı: 19.800

3-  " Can AKIN Mevlana Fotoğraf Sergisi" Zonguldak Valiliği
Yer: İl Kültür Ve Turizm Müdürlüğü Atatürk Kültür Merkezi - Zonguldak
Sergi Tarihi : 21 Nisan - 30 Nisan 2007   
Tahmini Ziyaretçi Sayısı : 4.000

 

Bilgi Ve Fotoğraflar İçin Tıklayınız..

http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=6533&ItemIndex=3
Web Sayfasını Ziyaret Eden Kişi Sayısı: 28.350

2 - Giresun Valiliği Emniyet Müdürlüğü "Polis Sergisi" (Karma Sergi ).
Yer: İl Kültür Ve Turizm Müdürlüğü "Can Akengin Sanat Galerisi"  Giresun
Sergi Tarihi: 09 Nisan - 11 Nisan 2007
Tahmini Ziyaretçi Sayısı: 3000

 

Bilgi Ve Fotoğraflar İçin Tıklayınız...

http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=6503&ItemIndex=0
Web Sayfasını Ziyaret Eden Kişi Sayısı:18.700

1 -  İstanbul Valiliği Emniyet Müdürlüğü "Sanatçı Polisler Sergisi"
Yer: Yeminli Mali Müşavirler Odası Sanat Platformu İstiklal Caddesi No: 302 Beyoğlu / İstanbul?
Sergi Tarihi: 03 Nisan - 10 Nisan 2007
Tahmini Ziyaretçi Sayısı: 5.800

 

Bilgi Ve Fotoğraflar İçin Tıklayınız...

http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=6396&ItemIndex=0
Web Sayfasını Ziyaret Eden Kişi Sayısı: 36.510

Can AKIN Ses TV de Hayal Perdesinde Mevlana Fotoğrafları İle İzlenme Rekorunu Kırdı.



YAPIMCI Mehmet Tahir İkiler, KONUKLAR : Abdurrahman Antakyalı, Can AKIN

http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=7197&ItemIndex=1 
Web Sayfasını Ziyaret Eden Kişi Sayısı: 9.900

Can AKIN TRT 1 Stüdyo Ankara Ve Polis Radyosunda Mevlana Fotoğrafları Tanıtımında İzlenme Rekoru Kırdı.



http://www.turklider..org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=6819&ItemIndex=3
Web Sayfasını Ziyaret Eden Kişi Sayısı: 35.700

Yazar, Şair, Fotoğraf Sanatçısı - Can AKIN - Kitapları

http://www.turklider.org/TR/Portals/57ad7180-c5e7-49f5-b282-c6475cdb7ee7/UserFiles/MR%20CAN%20AKIN/12A.jpg

ASK"  - SENI SEVIYORUM - SIIR KITABI - Can AKIN

http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=8966&ItemIndex=20
Web Sayfasını Ziyaret Eden Kişi Sayısı: 125.111



http://www.turklider.org/TR/Portals/57ad7180-c5e7-49f5-b282-c6475cdb7ee7/UserFiles/MR%20CAN%20AKIN/ECEAMCAKAPAK.jpg

Stories Of Memory - In Balikesir City Uncle Ece And Little Can - Written By: Can AKIN

http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=8866 
Web Sayfasını Ziyaret Eden Kişi Sayısı: 34.800


Balıkesir'de Gazi Ece Amca Ve Ben Öykü Kitabı - Yazar: Can AKIN

http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=3066&ItemIndex=101
Web Sayfasını Ziyaret Eden Kişi Sayısı: 91.888


Balikesir Ciudad, Su Héroe Ece Amca Y Yo Escribir: Can AKIN

http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=4900&ItemIndex=60 
Web Sayfasını Ziyaret Eden Kişi Sayısı: 29.700


В Балъкесир Чичо Едже И Аз- Писател: Джан Акън-Разказ

http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=9121&ItemIndex=17
Web Sayfasını Ziyaret Eden Kişi Sayısı: 10.000



http://sphotos-f.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash3/72226_176936342321925_6067522_n.jpg

Türkçe - İngilizce - Poet Mr Can AKIN - Poet Nilufer DURSUN
Poetry Book - Love - I Love You

http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=6002&ItemIndex=49
Web Sayfasını Ziyaret Eden Kişi Sayısı: 30.907


http://img.antoloji.com/siir/media/20/www_antoloji_com_968020_801.JPG

Manevi İklimler Ozanı Mevlana -  Poet Of The Moral Climates Mevlana

http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=6075&ItemIndex=47
Web Sayfasını Ziyaret Eden Kişi Sayısı: 36.900





Sevgi İçin Yaşamak - Living For Love - Türkçe İngilizce Mistik Şiirler - Turkish English Mystical Poems

http://www.turklider.org/TR/EditModule.aspx?tabid=1038&mid=8373&ItemID=2960&ItemIndex=117
Web Sayfasını Ziyaret Eden Kişi Sayısı: 13.900

E - MAIL ADRESİ
mr_canakin@hotmail.com

Akın Can | Kartınızı Oluşturun


ITALYA - Palio di Siena - CAN AKIN    Palio di Siena        Palio di Siena ya da yerel olarak kısaca Il Palio, İtalya'nın Siena kentinde her yıl 2 Temmuz ve 16 Ağustos günlerinde olmak üzere iki kez düzenlenen geleneksel at yarışı oyunlarıdır. Bu yarışlarda her bir at ve binicisi şehrin Contrada adı verilen 17 semtinden birini temsil eder. Yarış boyunca büyük bir insan topluluğu yarış atlarını izler. Her yıl bu popüler yarışı izlemek için Siena kentine dünyanın her yanından binlerce turist gelir.        Yarışa katılan tüm at ve biniciler temsil ediyor oldukları semtin renklerine ve simgelerine uygun olarak giyinirler:        Aquila (Kartal), Bruco (Tırtıl), Chiocciola (Salyangoz), Civetta (Baykuş), Drago (Ejderha), Giraffa (Zürafa), Istrice (Kirpi), Leocorno (Tekboynuz), Lupa (Dişi kurt), Nicchio (Deniz kabuğu), Oca (Kaz), Onda (Dalga), Pantera (Kara Panter), Selva (Orman), Tartaruga (Tosbağa), Torre (Kule) ve Valdimontone (Montone olarak kısaltılır)    Antik Roma döneminde düzenlenen yarışlarla herhangi bir ilgisi bulunmayan Palio oyunlarının bilinen en yakın akrabaları Orta Çağdan kalmadır. Oyunların düzenlediği şehir merkezi, piazza, geçmişte ölüm dövüşlerinin, çoklu boks maçlarının, 16. yüzyılda ise boğaz güreşlerinin düzenlendiği bir açık alandır. Contrada denen semtler arasında düzenlenen bu yarışlar 14. yüzyıldan bugüne büyük ilgi çekmektedir.        1590 yılında boğa güreşleri yasaklanınca, bu tip yarışmalara başlandı. Yarışların ilk örnekleri bufalo sırtında yapılıyordu ve bufalate olarak adlandırılıyordu. Daha sonra assinate denen eşek-sırtı yarışlara geçildi ve at-sırtı yarışlarda bu süreçte düzenleniyordu. Palio alla tonda adı verilen ilk modern Polio yarışları 1650 dolaylarında ilk kez yapıldı. Başlangıçta her yıl bir kez olmak üzere yapılan yarışlara, daha sonradan bir gün daha eklendi. Yarışların düzenlendiği alanda, yarışa katılan atlar sırtlarında binicileriyle 3 tur atarlar.        The Palio di Siena (known locally simply as Il Palio) is a horse race held twice each year on July 2 and August 16 in Siena, Italy, in which ten horses and riders, bareback and dressed in the appropriate colours, represent ten of the seventeen Contrade, or city wards. The Palio held on July 2 is named Palio di Provenzano, in honour of Madonna di Provenzano, who has a church in Siena. The Palio held on August 16 is named Palio dell'Assunta, in honour of Assumption of Mary.        A magnificent pageant, the Corteo Storico, precedes the race, which attracts visitors and spectators from around the world.    The race itself, in which the jockeys ride bareback, involves circling the Piazza del Campo, on which a thick layer of dirt has been laid, three times and usually lasts no more than 90 seconds. It is not uncommon for a few of the jockeys to be thrown off their horses while making the treacherous turns in the piazza and indeed it is not unusual to see unmounted horses finishing the race without their jockeys. The Palio in fact is won by the horse who represents his contrada, and not by the jockeys.        The earliest known antecedents of the race are medieval. The town's central piazza was the site of public games, largely combative: pugna, a sort of many-sided boxing match or brawl; jousting; and in the 16th century, bullfights. Public races organized by the Contrade were popular from the 14th century on; called palii alla lunga, they were run across the whole city.        When the Grand Duke of Tuscany outlawed bullfighting in 1590, the Contrade took to organizing races in the Piazza del Campo. The first such races were on buffalo-back and called bufalate; asinate, races on donkey-back, later took their place, while horse-racing continued elsewhere. The first modern Palio (called palio alla tonda to distinguish it from the earlier palii alla lunga) took place in 1656. At first, one race was held each year, on July 2; a second, on August 16, was added later.        Main article: Contrade of Siena    The seventeen Contrade are: Aquila (Eagle), Bruco (Caterpillar), Chiocciola (Snail), Civetta (Little Owl), Drago (Dragon), Giraffa (Giraffe), Istrice (Crested porcupine), Leocorno (Unicorn), Lupa (Female Wolf), Nicchio (Seashell), Oca (Goose), Onda (Wave), Pantera (Black Panther), Selva (Forest), Tartuca (Tortoise), Torre (Tower) and Valdimontone (literally, ITALYA - Palio di Siena - CAN AKIN 28 fotoğraf


 


Mr CAN AKIN - Poet,Author, Translator Writer,International Photographer
Mr CAN AKIN - Autor, Escritor Traductor,Poeta,Fotógrafo Internacional
Mr CAN AKIN -  著者、翻訳者ライター、詩人、国際的な写真家
Mr CAN AKIN - 作者,译者的作家,诗人,国际摄影师
 

Stories OfMemory - Uncle Ece & Little Can - Written By: Mr Can AKIN

Español " MiCiudad Balikesir, Su Héroe Ece Amca Y Yo - Escritor Mr Can AKIN

Mr Can AKIN – Mevlana, Rumi 12 ThePhoto Exhibition Was Visited By 1,500,000

__._,_.___
Reply via web post Reply to sender Reply to group Start a New Topic Messages in this topic (1)
Red Democratica 10 years "On line" (1998-2008)!
Http://reddemocratica.blogspot.com
Boletin Diario :
Http://reddemocratica01.blogspot.com
Foro Debate :
Http://groups.yahoo.com/group/eleccion

Ahora en FACEBOOK : Red Democratica

Http://www.caretas.com.pe/2000/1631/articulos/protesta.phtml
Http://www.caretas.com.pe/2000/1612/articulos/debate.phtml

Celebrando 10 anos "On Line"..2009

Keep the candle burning

I have a dream
http://www.stanford.edu/group/King/about_king/interactiveFrame.htm

FORUM TPSIPOL: RED DEMOCRATICA (1998-1999).
Informacion : Http://tpsipol.home-page.org

Para enviar un message , enviar a: eleccion@yahoogroups.com
Para suscribirse al Forum , enviar un mensaje a : eleccion-subscribe@yahoogroups.com
Para salir del Forum, enviar un mensaje en blanco : eleccion-unsubscribe@yahoogroups.com
.

__,_._,___

No comments:

Post a Comment